NARSİSİZM VE BAĞIMLILIK

         Önceki yazılarımdan birinde bağımlılıklar konusuna yer vermiştim, bu kez de narsist kişilik yapılanması ile bağımlılıklar arasındaki ilişkiye kısaca değinelim. Narsistler kendi kafalarında oluşturdukları bir algı düzeyinde önceliği ben penceresi olan bir düzlemde durum olay ya da kişileri değerlendirirler ve benim arzu ve isteklerim benim önceliğim benim beklentilerim kısır döngüsünde kalıp karşı tarafın duygu his ve davranışlarını anlamlandırmakta zorlanırlar. Davranışlarını şekillendiren unsur , karşıdakinin faydasını korur gibi görünmeye çalışirken özünde kendileri adına çıkarcı bir fayda sağlamak bilinçaltı ile hareket etmektir. Çünkü bu düşüncenin temelinde aslında kendilerini koruma altına alma eğilimini , ben ancak senle varım ve senle değerliyim duygusu ile bastırma vardir. Buna bir çeşit zihin oyunu ya da strateji denebilir.

        Mükemmele ulaşmayı insanlık için faydalı olma alanından çıkarıp doğrudan şahsi mükemmeliyetçilik noktasında yaşarlar. Bir çeşit çarpıtma yansıtma psikolojisi ile empati duygusundan uzaklaşan düşüncenin altında yani sen mükemmelsen ben senin mukemmeliginle değer kazanırım demenin ben mükemmel olduğum için sen de ancak bana bu şekilde yakisirsin duygu durumu olduğunu bilmekte fayda var. Aslında narsistler içlerinde sahip oldukları yetersizlik veya zayıflık duygularını senle değerliyim şeklinde manipüle eder veya kamufle ederler. Bu da ciddi anlamda bağımlılık çalıştırmaya sebep olur üstelik bu durumu karşı tarafa yükler ve karşı tarafın sorumlulugundaymis gibi yansıtırlar. 

      Narsist insanlar ile yaşama devam etmek bir nevi eziyettir mümkün olduğunca bu tür insanlardan uzak durmak ve sizi somurmelerine izin vermemek gerekir. Narsistler toplumda eğitim düzeyi ile dahi iyileştirilemeyecek konumda olabilirler. Sosyopati, psikopati, sadizm, mazohizm , antisosyal kişilik bozukluğu gibi karmaşalara yatkın kimliklerdir. Sevgi ilgi şefkat gibi yaklaşımlar dahi çözüm olmayabilir çünkü davranışlarının analizini yapabilecek yetkinliğe sahip değillerdir. Böyle kişilere bir şey anlatmak dahi mümkün olmayabilir. Ne kadar anlatırsanız anlatın onlar seçicilik veya sekilcilik adı altında yaşadıkları duyguyu sevgi veya iyilik yapmakla örtüp hatta bunu bir kibir vesilesi olarak görmeye kullanmaya devam edeceklerdir.

     Kişisel gelişimini tamamlayamayan ve aşırı narsist insanlar tamamlanmayı kendilerinin dışındaki unsur durum veya kişilerde arayacaklar ve hayata karşı da çeşitli bağımlılıklar geliştireceklerdir. Onlar için önemli olan kahraman psikolojisidir. Özeleştiri yapıyor gibi görünmenin altında bile hep arka planda beynin çalıştırdığı bir kendini korumaya alan başka bir plan vardır. Korku temeliyle çalışmaya alışmış beyin bunu çoğu zaman istem dışı olarak gerçekleştiren bir yazıcı mekanizma şeklinde hayata geçirir. 

      Narsist kişilik oluşumunun kökeninde çocukluktan itibaren bir şekilde şiddete maruz kalma , kabul görmeme vb. pek çok etken yatar. Nörolojik ve psikiyatrik anlamda desteğe ihtiyaç vardır. 

  Allah yolumuzu ruhu güzel insanlarla karşılaştırsın. Ruh güzelliği nedir başka bir yazımda değineceğim.