Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '14

 
Kategori
Bilim
 

NASA: Nuh Peygamber

NASA: YENİ NUH PEYGAMBER

Yazan:Uçar Demirkan

Mayalara göre güneşimiz içinde bulunduğu gökadanın(galaksinin) merkezinin çevresinde dönmektedir. Tıpkı, gezegenlerin güneş çevresinde dönmeleri gibi.

Mayalara göre; yerküremiz güneşin beşinci döngüsünün sonunda yok olacaktır.

Mayalar, doğruya yakın bir takvim geliştirmiş ve kullanmışlardır. Mayaların bu takvimine göre; 2012 yılının Aralık ayında beşinci döngü tamamlanacak ve yerkürede büyük yıkımlar yaşanacaktı.  Ancak; bu öngörü gerçekleşmemiştir.

Bunun nedeninin, Maya takvimindeki bir hesap yanlışlığından kaynaklanmış olması olasılığı vardır.

Gerçekten de Mayalar bir yılı 20 günlük 18 ay olarak göz önüne almışlardır. Bu durumda bir yıl 360 gün olmaktadır. Oysa;  bugünkü takvimde bir yıl 364,25 gündür.

Bu farklılık hesaba katıldığında; Mayaların ileri sürdüğü beşinci döngünün sonundaki yıkımın 1974-1987 yılları arasında gerçekleşebileceği hesaplanmaktadır.

Gerçekte bu yıkımın başladığı ve sürdüğü anlaşılmaktadır. Özellikle; 1945 yılında Hiroşima’ya atılan ilk atom bombasından sonra yerküredeki yer sarsıntıları, yanardağ patlamaları, depremlerin yol açtığı tsunamiler gibi afetlerde ;   önceki yüzyıllara göre büyük bir artış vardır.

Atom bombası yapılırken bazı bilim adamlarının bombanın kullanılmasına karşı çıktıkları; bunun yerkürede bir zincirleme reaksiyonuna yol açacağını belirttikleri ileri sürülmüştür.

Buna karşın; yinede atom bombası kullanılmış; sonraki dönemlerde birçok devletce sayısız atom bombası denemeleri ve Bikini adası açıklarında Hidrojen bombası(Güneşimizdeki patlamaların benzeri) denemeleri yapılmıştır. Bunların yerkürenin düzenini bozmuş olması olasılığı kuvvetlidir.

Nitekim;  1950 yılından bu yana birçok deprem yaşanmış olup bunun büyük yıkımlara yol açan örnekleri şunlardır:

1950 Yılında Tibet-Hindistan sınırında 8,1 büyüklüğünde deprem olmuş ve 1.500 kişi(O bölgelerde nufus yoğunluğunun az olmasından olacak) ölmüştür.

1959 yılında Henshi-Japonyada 8,9 büyüklüğünde deprem olmuş; ardından tsunami yaşanmış ve 5.000 kişi ölmüştür.

1960 da Agadir-Fas da 7,5 büyüklüğünde deprem olmuş ve 100.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1963 yılında Üsküp(Skopje)Yugoslavyada 6,1 şiddetinde deprem olmuş ve 1.070 kişi yaşamını yitirmiştir.

1970 yılında Gediz depremi olmuş ve 7,6 şiddetindeki bu depremde 1.087 kişi ölmüştür.

1975 yılında ise Lice’de deprem yaşanmış ve 6.7 şiddetindeki bu depremde 3.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1976 yılında Guatemala’da 7,6 şiddetindeki depremde 22.778 kişi ölmüştür.

1976 yılında Çin’de büyük bir deprem olmuş ve 250.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1978 yılında İran’da 7,7 şiddetinde deprem olmuş ve 25.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1985 yılında Maksika’da 8,1 şiddetindeki depremde 10.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1986 yılında Vrancea(Romanya) daki 6,5 şiddetindeki depremde 30.000 kişi ölmüştür.

1988 yılında Ermenistan’da deprem oluşmuş ve 6,9 şiddetindeki  depremde   25.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1990 yılında İran’da oluşan 7,3 büyüklüğündeki depremde 50.000 kişi ölmüştür.

1995 yılında Japonya’da deprem olmuş ve 7,2 büyüklüğündeki depremde 6.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1997 yılında İran’da deprem olmuş ve 7,1 şiddetindeki depremde 1.500 kişi ölmüştür.

1998 de Afganistan’da deprem olmuş ve 6,1 şiddetindeki bu depremde 5.000 kişi ölmüştür.

1999 yılında Marmara depremi olmuş ve 7,4 şiddetindeki bu depremde 20.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

1999 Tayvan depreminde 2.100 kişi ölmüş olup depremin şiddeti 7,9 dur.

2001 de ElSalvador’da 7,9 büyüklüğünde deprem olmuş ve 2.700 kişi ölmüştür.

2001 yılında Hindistan’da 9,0 şiddetinde   deprem olmuş ve 15.000 kişi ölmüş; yol açtığı tsunamide 250.000 kişi ölmüştür.

2003 yılında İran(Bam)da deprem olmuş ve 30.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

2004 yılında Endonezya’da deprem olmuş ve 9,1 şiddetindeki depremde 220.000kjişi yaşamını yitirmiştir.

2005 yılında Afganistan’da deprem olmuş ve 75.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

2005  yılında Endonezya’da deprem olmuş ve 8,7 şiddetindeki depremde 2.000 kişi yaşamını yitirmiştir.

2005 yılında Pakistan’da 7,9 büyüklüğünde deprem olmuş ve 73.000 kişi  yaşamını yitirmiştir.

2006 yılında Endonezya’da 6,2 büyüklüğünde deprem olmuş ve 5.782 kişi yaşamını yitirmiştir.

2010 yılında Haiti’de 7,0 şiddetindeki depremde 200.000 kişi ölmüştür.

2012 de Hint Okyanusu-Endonezya’da 8,9 şiddetinde deprem olmuş ve 230.000 kişi ölmüştür.

20014 de Hint Okyanusu’nda 9,1 şiddetinde deprem olmuştur.

Görüldüğü gibi; büyük depremlerin çoğu atom bombası denemelerinin yapıldığı Büyük Okyanus’ta ortaya çıkmıştır.

Bu olaylar, beşinci döngünün sonundaki çöküşün başlamış olduğunun bir belirtisi olarak düşünülebilir.

Bunların yanında yanardağ patlamalarında da bir artış gözlenmektedir. 1950 den bu yana ortaya çıkan yanardağ patlamalarının önemlileri şunlar olmaktadır.

1980 yılında ABD deki ST.Helens yanardağı faaliyete geçmiş; 87 ölü ve 3 milyar dolar zarar ortaya çıkmıştır.

1983 yılında Kilanea-Hawai yanardağı faaliyete geçmiştir.

1985 yılında Kolombiya’daki Nevada Del Ruiz yanardağı patlamış ve 23.000 kişi ölmüştür.

1991 yılında Filipinlerdeki Pinatuba yanardağı faaliyete geçmiştir.

2004 yılında Turrialba-Kosta Rika yanardağı patlamıştır.

2010 yılında Merapi-Endonezya yanardağı faaliyete geçmiştir.

2012-2014 yıllarında Eyyafyallayükült-İzlanda yanardağı faaliyete geçmiştir.

2013 yılında Sakurajima-Japonya yanardağı faaliyete geçmiştir.

Bunların yanında son yıllarda büyük tsunamiler yaşanmıştır. Bu tsunamiler de büyük ölçekli depremlere bağlı olarak ortaya çıkmışlardır.

1960 yılında Şili’de tsunami yaşanmış ve 200 kişi ölmüştür.

1964 yılında ise Alaska’daki 9,2 ölçekli depremin ardından 9,2 şiddetinde depreme bağlı  tsunami olmuş ve 100 kişi ölmüştür .Bu tsunamiden Hawai de etkilenmiştir.

2004 yılında Güneydoğu Asya’da 9,0 şiddetindeki depremden sonra tsunami yaşanmış ve 300.000 kişi ölmüştür.

2011 yılında Sendai-Japonya’da büyük bir tsunami yaşanmıştır.

Uzayda zamanın bizim günlük yaşamımıza  göre çok yavaş sayılacak biçimde geçtiğini düşünecek olursak,Mayaların belirttiği beşinci döngünün öyle bir iki gün değil birkaç yıl, birkaç on yıl belki de birkaç yüzyıl sürebileceğini de düşünmemiz gerekir. O durumda;  beşinci döngü çöküntüsünün 1950 yılından bu yana başladığını ve sürdüğünü varsayabiliriz.

Nitekim;  Nasa’nın bu durumu yakından gözlediği anlaşılmaktadır. Çünkü Nasa; son yıllarda başka gezegenlere ulaşmanın yollarını aramakta ve uzaya bunun deneyimi yapısında olan uzay gemileri yollamaktadır.

Amacın  Mars’a ya da Satürn’ün uydusu olan Titan’a kişioğlu yollamak olduğu gözlenmektedir. NASA ile birlikte Ruslar, Japonlar, Fransızlar da bu çabaları desteklemektedirler.

NASA neden başka gezegenlere gitmek ve oralarda koloniler kurmayı planlamaktadır? Büyük olasılıkla 26.000 yılda tamamlanan güneş döngülerinden beşincisinin Mayaların da belirttiği gibi bu yüzyılda tamamlanacağını anlamışlardır ve insanlığı sondaki yıkıntıdan (İkinci Nuh Tufanı’ndan) kurtarmanın hazırlıkları içindedir.

Geliştirilecek uzay gemileri ile bu kez kişioğulları yerkürede bırakılmayacak; yerküreden başka gezegenlere taşınacak ve oralarda yerküremizde olduğu gibi yeni bir yaşam alanı oluşturulacaktır.

Nasa’nın 2080 li yıllara dek bu tür bir projeyi gerçekleştirme şansı oldukça yüksektir.

Mars’a araç yollanmış, diğer gezegenlere keşif uzay araçları yollanmış ve yaşam ortamları yaratma olanakları aranmıştır ve bu araştırmalar sürmektedir.

NASA’nın yapacağı modern NUHUN Gemileri olan uzay gemileri ile beşinci döngünün sonundaki yıkımlardan kişioğullarını kurtarmak olanaklı görünmektedir. Doğal olarak; 7 milyara ulaşmış bir yerküre nufusunun tamamını  kurtarmak(tahliye etmek) olanaklı olmayabilir.  Ancak;  insanlık yeni bir yaşam ortamına taşınabilir.

 
Toplam blog
: 142
: 578
Kayıt tarihi
: 04.09.13
 
 

1940 yılında İzmir'de doğdum İzmir Atatürk Lisesi'ni bitirdim 1961 yılında Mülkiye(Siyasa..