Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '15

 
Kategori
Şiir
 

Nasıl anlatayım bilmem?

Hani bir his dolar içine, yıllar önce yaşadığın bir andaki

Ansızın giriverir, sabırsız bir heves, nedensiz bir coşkudur, ürperirsin

İyice  açıldığın, ufka yaklaştıkça sadece sana ait sandığın denizin iyotuyla karışık;

Yıllardır gidemediğin yaylanın kekikli portakallı mayhoş kokusunu duymaktır 

İnatla o adı konmamışı, o gaipten gelip ilham vereni  arayıp  bulamamaya alışık,

Pes etmiş tarifsiz bir huzurdur kimi zaman, o kokularla süzülür genizden

Bir fabrika sireninin hicazı karışır havanın nihavendine, bir bakarsın,

İçinde yankılanan içli bir şarkının ortasında, teli atan el emeği sazsındır maun ve cevizden

Hatırlatır kendini, o anı kıymetli yapan şey,   gülümsetir seni

Bir çocukluk kahvaltısında zeytinyağına ekmeği banıp zahtere  bulamaktır bazen

Sevdiğin komşu kızı izlerken topu doksana çivilemektir

Hani sonra bakardın gözlerin yan, ağzının bir kenarında gülümsemen,  kafanı da çevirmeden

Hemen gitmesin diye sıkı sıkı sarılırsın , gelmiş geçmiş tüm kıymetlilerin gelir de aklına 

Tutamazsın, yolcudur o, biner gider bir evvel zaman tahtına…

 

 
Toplam blog
: 13
: 219
Kayıt tarihi
: 25.10.13
 
 

Arada ilham perileri uğruyor, fısıldıyorlar birşeyler. Ben de duyabildiğim kadarını karalayıveriy..