Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Nasıl anti emperyalist olunur?

Nasıl anti emperyalist olunur?
 

Evet, bu yazımızda olabilecek en sade şekilde anti emperyalist olmanın yolunu tarif edeceğiz. Kendimizi doğru mu tanımlıyoruz, anti emperyalist olduğumuzu düşünürken emperyalizmin tam aradığı nitelikte bir adam mıyız acaba? Bu soruları yanıtlayacağız. Lakin öncelikle bir sözcük tanımlaması yapmamız gerekiyor. Emperyalizm nedir?

Emperyalizm sömürgecilik anlamına gelmektedir. Sözcük itibariyle "yayılmacılık" olarak çevirilebilecek olsa da mahiyeti tam karşılamadığından sömürgecilik ifadesi daha uygundur. Bu bağlamda colonialism ve imperialism sözcüklerini aynı ifadeyle tercüme etmiş gibi görünsek de buna takılmayın. İçerik ve sonuç birebir aynı...

Ancak sömürgeciliği de bir tanımlamak gerekiyor zira bunu da tam bilmiyoruz. Bir ülkenin siyasetine, topraklarına, ekonomisine askeri ve ekonomik güç kullanarak el koyma işine sömürgecilik denmektedir. ABD'nin Irak ve Suriye'de yaptığının tam tanımı yani...

Neyse, işin kıl ve tüy kısımlarını filologlara bırakalım. Biz işin özüne gelelim. Emperyalizm sömürgecilik olduğuna göre anti emperyalist de sömürgecilik karşıtı demektir.

FİİLİ OLARAK NASIL ANTİ EMPERYALİST OLUNUR?

Peki nasıl anti-emperyalist olunur? Modern dünyanın nimetlerini geliştiren ABD'nin ve batının ürettiği hiçbir şeyi tüketmeyip taş çağında yaşayarak mı? Hayır tabi ki. Bunun adı romantiklik veya halk arasındaki tabiriyle gerizekalılık olur.

Ancak bu batının tüm nimetlerini gerizekalılık seviyesinde tüketmek anlamına gelmemeli. Gereksiz ve zararlı olanlardan uzak durmamız hem bizim hem de devletimiz için hayırlıdır. Örneklendirelim:

Örneğin hazır gıda sektörü... Tutup çamaşır suyuyla yıkanmış inek tırnaklarından yapılma McDonald's çamuru veya Burger King, KFC zırvalarından yemeyebilirsiniz. Ben hayatımda hiç McDonald's ürünü yemedim. Hiçbir zaman da eksikliğini hissetmedim. Paramla rezil olup kanserojen olduğu gün gibi ortada olan bişey yemediğim için pişmanlık duymadım.

Aç mı kaldım? Kapitalizm kazanmasın diye gidip simit mi yedim? Hayır. Paramla güzel Türk lokantalarında enfes yemekler yedim. İskender, döner, beyti, pide, lahmacun ve sayısız müthiş lezzetten geri durmadım. 

Peki I Phone kullanmayalım mı? Bence kullanalım. Zira açık ara en iyi telefondur kendisi. Diğerleri de bi zahmet kendisini geliştirip adam gibi 3 yılda bozulmayacak bişeyler yapmak için uğraşıp başarsınlar. Başarırlarsa gidip onları kullanabiliriz. Yoksa paramızla rezil olmaya gerek yok.

Amerikan arabasına binmeyelim mi? Binelim, bir sorun yok. Biz de benzerini geliştirene kadar binelim. Bozulmadan çalışan uygun fiyatlı iyi bir araca neden binmeyelim ki? Benzinimizi de gidip Irak ve Suriye'yi kana bulayan İngiliz BP ve Fransız Total'den veya Hollandalı Petrol Ofisinden almak yerine Türk Petrol veya Opet'ten almak daha mantıkldır. Sonuçta bu firmaları da her yerde bulabiliyoruz. Yolda kalmayız.

Yabancı giyim markalarını tercih edecek miyiz? İşte buna gerek yok derim. Zira Amerikan malı olan kot pantolonun bile en iyisi ülkemizde üretilebiliyor. O halde yabancı giyimi tercih etmek fuzuli olur. Ucuz giyinmek istiyorsak Fransız LcWaikiki tek tercih değildir. Bunun yerine yabancı ismi olan ama Türk firması DeFacto'da aynı işi yapmaktadır. Yani alternatifsiz değildir.

Demeye çalıştığımı anlamışsınızdır sanırım. Gerekli ölçüde ve mecbursak elbet bu nimetlerden faydalanacağız. Ancak bunu yapıyoruz diye de devletin tapusunu kafamıza çuval geçirenlere altın tepside sunacak kadar geri zekalı olmayacağız. 

SİYASİ OLARAK NASIL ANTİ EMPERYALİST OLUNUR?

Bunun basit bir yolu vardır. Emperyalistlerin emri altına girmemek, onlardan talimat almamak ve onların işgallerine yardımcı olmamak... Aslında tanımı bu kadar basittir. Peki bu cümlelerden hepimiz aynı şeyi mi anlıyoruz? Hayır.

Bugün anti emperyalizmi hiç kimseye bırakmayan kimdir? Sol görüştekiler. Bir bakalım bu akımlara, gerçekten anti emperyalistler mi?

CHP?

Evvela CHP'den başlayalım. CHP kuruluş tarihine bakıldığında emperyalizm tarihinin gelmiş geçmiş en büyük belalarından birisi olan ve emperyalizme gerek 1. dünya savaşında gerekse kurtuluş savaşında İngiliz ordularını mağlub ederek kan kusturan Atatürk'ün kurduğu partidir. Dolayısıyla bu partinin kendi tarihine yakışır şekilde anti emperyalist olmasını bekleriz. Öyle mi peki? Değil maalesef.

Parti bugün külliyen ABD güdümüne girmiş, Atatürkçülükten de dibine kadar arınmış durumdadır. Bunu daha önce ŞURAYA yazmıştım.

VATAN PARTİSİ?

Peki Vatan Partisi? Onda durumlar nedir? Teknik olarak CHP'nin tamamen terk ettiği Atatürkçülüğü sapına kadar sahiplenmesiyle, Lozan'da yapılamayanı yaparak tepkisini göstermesiyle ve aynı görüşte olmamasına karşın ülkedeki yatırımları görmezden gelmeyen ve destekleyen söylemleriyle Vatan Partisinin Anti-Emperyalist bir çizgide yol aldığını söyleyebiliriz.

Her ne kadar bugün süper bir Kemalist görüntüsü sergileyen Perinçek'in bir zamanlar Apo'yla çekilen fotoları herkesin zihnini bulandırıyor olsa da yalnızca bugüne baktığımızda partinin Kemalist çizginin hakkını verdiğini söyleyebiliriz. Geçmişi de bilemiyoruz. Araştırmak lazım...

TKP?

Teknik olarak bakılacak olursa TKP anti emperyalizmin gelebileceği son nokta gibi duruyor. Ancak dikkatli bakıldığında öyle olmadığı görülüyor. Anti emperyalizm demek ülkede hiçbir teknolojinin kullanılmaması, hiçbir yatırımın yapılmaması, hiçbir dini fraksiyonun modernlik kisvesiyle kabul edilmemesi anlamına gelmemektedir.

Yani özetle TKP'nin gidiş yolunda hata vardır. Hele bir büyük hatası bulunmaktadır ki bu noktada anti emperyalizmin ırzına geçilmektedir. HDP ile organik-inorganik bağ...

Bu durum teknik olarak ne derece belgelenebilir bilmiyorum ama aynı görüşe yakın oldukları yanılgısıyla TKP'lilerin HDP'lilere en hafif tabiriyle "sempati" ile baktıklarını söylemek mümkündür. HDP'nin Amerika'nın emir ve görüşlerine amade olarak PKK'nın siyasi kolu olarak görevlendirildiği gerçeği düşünüldüğünde (HDP'nin SİYASİ GÖRÜŞÜ İÇİN TIKLAYIN) böylesi bir partiyle herhangi bir sempati ilişkisi içerisine dahi girmek anti emperyalizminizin ırzına geçer.

Bu açıdan TKP'nin de kuruluş gayesinden sapmakta olduğunu beyin ölümü gerçekleşmediyse de bitkisel hayatta olduğunu söyleyebiliriz.

HDP?

Yukarıdaki linkte yer alan yazıda da ifade ettiğim gibi HDP zaten siyasi bir parti değildir. Siyasi bir görüşü de yoktur. Bunu ispatlarıyla uzun uzun anlattığım için detayına girmiyorum. Merak eden okuyabilir. PKK'nın bugün Suriye'de ABD'nin emir ve görüşlerini uygulamak için yaptıkları, doğrudan tüm komutalarını ABD'nin elinde olduğu düşünüldüğünde PKK'nın; dolayısıyla da HDP'nin anti emperyalizmden söz etmesi en hafif tabiriyle kaba etimizle gülmemiz gereken bir duruma işaret etmektedir.

Ancak neyin alameti olduğu bilinmez PKK-HDP'liler ağızlarına devrim lafını pelesenk etmişlerdir. Devrim ile bir şeyleri züccaciye dükkanına girmiş fil gibi devirip parçalamanın aynı şey olmadığını bilmedikleri çok açık.

Hatırlayın 2014 yerel seçimlerinde tüm partiler yapacaklarından dem vurup vaatlerde bulunuyordu. HDP-PKK İstanbu belediye başkan adayı Sırrı Süreyya ise bu kafanın ispatı bir vaatte bulunmuştu.

"Seçilirsem ilk işim üçüncü boğaz köprüsünü yıkmak olacak" diyordu. Hatırlayan hatırlar. İşte devrrimi tersinden anlamak budur.

Sözün özü, ABD'nin emrinde ve onun istekleri doğrultusunda işgal ve katliamlara girişen, Türkiye'de 40.000, Suriye ve Irak'ta ise sayısı bilinmeyen miktarda masum insanın katlinden sorumlu kişilerin elindeki ABD silahlarıyla ve ABD bayrakları altında poz vererek "Biz anti emperyalistiz" demesine kimin neresiyle güleceği kişinin kendi tercihidir. Üstüne diyecek sözüm yok.

YA DEVRİMCİLİK?

Devrimcilik demek işe yaramayan sistemin yeni ve işe yarayanıyla değiştirilmesi demektir. Bu açıdan sağcı da solcu da devrimci olabilir. Rahmetli DSP'li İzmir belediye başkanı Priştina'nın İzmir'in ulaşım sorununa getirdiği çözümler, Eskişehir'in efsane belediye başkanı Büyükerşen Hoca'nın şehrin mimarisine kattıkları ve bugünkü hükümetin askeri teknolojileri yerlileştirme çabaları da devrimciliğe pek ala girer.

Bugün ülkemizin milli olarak geliştirdiği askeri teknolojilere destek vermeyip elindeki rus malı kalaşnikofla ABD emriyle masumlara kurşun sıkmanın devrimcilik olduğuna inanmak tedaviye ihtiyacınız olduğu anlamına gelmektedir.

Bugünün HDP-PKK'lıları böyle bir şeyi devrimcilikle tanımlarken emperyalizme kan kusturan Atatürk'e ve mücadelesine hakaret etmekte, hatta ona emperyalist demektedir. Evet, işte size hangi maddeyi kullanarak bu kafayı elde edebileceğinizi anlayamayacağınız bir durum daha...

Peki anti emperyalizmin Çin'den Küba'ya kadar her yerde saygı duyulan ismi Atatürk'e hakaret eden bu devrimciler (!) kime inanıyor? ABD'nin Wilson planı doğrultusunda ABD subaylarından emir alan, 40.000 kişinin ölümünden sorumlu ve İngiliz-İsrail istihbaratının korumasıyla hayatta kalabilen ve halihazırda cezaevindeki bir terörist...

Bir başka ifadeyle emperyalistlerin emrinde, emperyalist olmayana ise selam dahi vermeyen bir adamı devrimci önder diye görüyorlar. Peki bu devrimci takıldığını sananlar anti emperyalizm uğruna ne yapmışlar? 

Cevap: Koskoca bir HİÇ! Bütün hayatları emperyalizmin emrinde geçmiş...

Tüm bunlardan sonra anti emperyalist olmak için temel gereksinimleri öğrenmiş olduk.

 

1) Siyasi görüşünüzün hiçbir önemi yoktur. Sağ veya sol görüşe mansup olabilirsiniz.

2) Küba'da Che Guavera bile anti emperyalizmde "Atatürk'ü örnek alıyorum" demişken gidip saçma sapan teröristlerin peşinden gitmek yerine adam gibi tarih okumak gerekmektedir.

3) Gerekli olmadıkça emperyalizme hizmet edebilecek her türlü faaliyetten uzak durmak, durulamıyorsa karşı durmak gerekmektedir.

 

Sonuç olarak;

1) Gece gündüz McDonald'stan besleniyorsanız

2) HDP-PKK-PYD-YPG-SDG-DSG gibi farklı harf kombinasyonlarından oluşan ABD emrindeki terörist organizasyonlarla sempati düzeyinde bile ilişki içerisindeyseniz.

3) 1. Dünya savaşı ve kurtuluş savaşı sürecini okumamış ve anlamamışsanız.

4) İngiltere, ABD veya İsrail (Burada kasıt siyonizmdir. Yahudi karşıtlığı değil) size herhangi bir sebepten aslında çok sempatik geliyorsa

 

Kesinlikle anti emperyalist değilsiniz. Dibine kadar emperyalistsiniz veya buna maruz kalmaktan memnunsunuz demektir.

Umuyorum kendi görüşlerinizi bu sayede çok daha iyi şekilde netleştirebilmişsinizdir.

 

 

 
Toplam blog
: 352
: 2915
Kayıt tarihi
: 05.06.10
 
 

Jack Amca, düşünsel dünyasındaki gelişmeleri dışa vurmak niyetiyle başladığı yazı yazma sevdasına..