Nasıl bir ’kaos’ planı?

Uzun süredir bir “kaos planı” iddiası var. Her eylem, her söylem bu plana bağlanıyor.

Türkçesini söyleyelim:Karmaşa! Karışıklık!

İddiaya bakılacak olursa, İstanbul’da polise yapılan saldırıyla, ülkede bir “karmaşa” yaratılmak isteniyor.

Polise bir terörist saldırı olunca, 30’u polis, 8’i vatandaş, toplam 38 şehit verilince nasıl bir karmaşa olur?

Hükümet mi düşer?

İçişleri Bakanı mı istifa eder?

İstanbul Valisi, hatta Emniyet Müdürü mü istifa eder?

Hayır, hiç kimse istifa etmez… İstifa eden olursa da aynı gün içinde yerine atama yapılır. Hiçbir eksiklik, hiçbir zafiyet meydana gelmez

Hükümetin düşmesi zaten söz konusu olamaz, Meclis grubu çok güçlü bir tek parti iktidarı var.

Eee, öyleyse, neden, nasıl bir bir karmaşa çıkacak?

Vatandaşın bir kesimi başka bir kesimi mi suçlayacak? Bir kesim başka bir kesime düşmanca mı davranacak?

Asla böyle bir şey de söz konusu değil… Tam tersine, böyle saldırıların terör örgütlerinin işi olduğunun herkes farkında ve bu, farklı siyasi kesimleri birbirine yakınlaştırıyor. Herkes ya evinde veya sokağa çıkıp terörü lanetliyor. Siyasi partiler teröre karşı “ortak bildiri” yayınlıyorlar.

Görüldüğü gibi, saldırı oldu diye siyasette de, yönetimde de, halkta da, sokakta da herhangi bir “karmaşa”, herhangi bir belirsizlik söz konusu değil. 

Hiçbir biçimde “kaos” falan yok!

Ne var? 

Üzüntü var…

Acı var, keder var, elem var…

Terör örgütlerine öfke var…

Bu duyguların yaşanması, gösterilmesi, hatta haykırılması “kaos” anlamına mı gelir?

Bizce gelmez. Bunlar çok doğal tepkiler. Sadece bize özgü değil. Dünyanın her yerindeki saldırılarda, patlamalarda, can kayıplarında görülen, gösterilen tepkiler. 

Hal böyle olunca, “Kaos planı” var diyenler, bunun nasıl bir plan olduğunu bize anlatmalı!

Bizim görmediğimiz nasıl bir kaos planı yürürlükte?

Öğrenelim, bilelim ki ona göre davranalım, ona göre yazalım.

Vatandaş olarak da ona göre tedbir alalım, kaos planına alet olmayalım!