- Kategori
- Kent Yaşamı
Nasıl bir kent?
Sabah yola çıktığımda yolun ortasında kocaman bir çukur, yine bin bir ağır sözcük döküldü ağzımdan. Ya karşıdan gelen araca vuracaktım ya da çukura girmeye razı olacaktım, ikincisini seçtim.
Yollar köstebek yuvası, sokaklarda kaldırım yok, oyun alanları yok, alt yapı yok, plan yok, yok oğlu yok...
Nasıl bir kent isterdim;
En az yüz yılı planlanmış, önüne gelenin ırzına geçmediği bir kent,
Alt yapısı olamadan tek bir binanın yapılmadığı bir kent,
Suyum akmadığında onarım için kazılmayan bir kent.
Yolları bir defa yapıldığında bir daha kazılmayan bir kent.
Oyun alanları, sinemaları, tiyatroları olan bir kent.
Spor sahaları, eğlence mekanları olan bir kent.
Okulları yeterli olan bir kent.
Yeşili korunmuş bir kent.
Ucube evleri olmayan bir kent.
Kaldırımları olan doyasıya gezebileceğim bir kent.
Tarihini ve kültürel varlıklarını koruyabilen bir kent.
Rantçılara değil, insanlara yaraşır bir kent.
İnsanca yaşayabileceğim bir kent istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?