Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '10

 
Kategori
Siyaset
 

Nasıl bir sivil toplum?

Nasıl bir sivil toplum?
 

Demokrasinin anlamının ne olduğunu öğretmenlerimiz ve ilkokul kitaplarından öğreniriz. Cevap basit; halkın kendi kendini yönetmesi demektir demokrasi. Fazla kafamızı karıştırmadan, anlamayacağımız cümlelerden kaçınarak anlatılmıştır.

Aslında, fazlasına da gerek yok. Cumhuriyet, yani sivilleşmek, yani sivil toplum! Sivil toplumlarda egemen olan, devlet değil devleti seçendir. Seçimle gelen hükümet demokrasi ilkelerine göre eylem ve işlemler yapabilir. Kalkınma ve ekonomik konularda belirleyici rolü üstlenen de seçimle gelendir. Soru şu.! Ya seçimle gelen kendisine verilen rolü suistimal ederse? Devletin konumu ve yetki kullanımı konusunda açık kurallar bulunmasına rağmen, dünya ölçeğinde devlet sorunları baş göstermiştir. Bu sorunların çözümü konusunda pek çok çalışma yapılmış ancak etkileyici ve kesin çözümlü bir sonuç alınamadığı açık.!

Son 25-30 yıl zarfından ortaya çıkan gelişmeler bilinen klasik devlet anlayışında köklü değişikliklere yol açmıştır. Globalleşme, teknolojik yeniliklerin artması, neo-liberal politikaların hayata geçmesi, sosyalizm ve komünizm sorunları, işçi devletlerin çökmesi, post-modern akımlar gibi gelişmeler devletin olması gerektiği konumun tartışılmasını getirmiştir. Devletin, ulusal düzeyde kayıtsız şartsız egemen olma isteği, insanlara yaşam biçimi düzenlemek sorumluluğu hissetmesi, birtakım yasaklar koyması ve dışlama mekanizmaları kurması devletin birincil tekil şahıs haline getirmiştir. Devlet, en alt sınıftan en üst sınıfa kadar belirleyicilik iddiası taşır. Sivilleşmenin en tabii sonucu kural ve uyulması zorunlu ilkelerdir. Bu toplumsal kurallar, sivil egemen toplumdan devlet egemen topluma doğru gidişi hızlandırmaz mı? Özellikle 1980’ler den sonra sık sık gündeme gelen İslam dünyası ve sivil toplum tartışmaları, eski sosyalist ülkelerde sivil toplumun yaygınlaşması, AB nin sivil toplum kuruluşlarını desteklemesi vs sivil toplumu öne çıkararak sivil düşünceyi öne çıkardı. Bir darbeler devleti olarak, darbelerin sivil düşünceyi kırma amacı olduğunu rahatlıkla kavrayabiliriz. 12 eylül de eyvah komünistler gelecek! 28 şubat ta ise irtica geliyor, laiklik elden gidiyor diyerek sivil düşünceyi önemsemeyerek demokrasiyi katletmek, sivil demokrasi anlayışına uyuyor mu? Demokrasi ancak ve ancak kişilerin isteği ve iradesi doğrultusunda olur. Halkın düşünce yapısı ve dini inanışları devlet ve asker tarafından saygıyla karşılanmalıdır. Kurulan sivil toplum, sivil iradesi ile kararları ve yönetilme biçimini kendi belirlemelidir. Eğer sivil toplum o bizim düşüncemizi savunuyor diyor ise, bunun önüne fiziki olarak değil düşünsel ve eğitici yaklaşımla geçebilir.

Düşünce bir toplumda büyük bir kesim tarafından aynı şekilde savunuluyorsa bu sistemde suistimal ve iç sömürge oluşabilir. Buna düşüncelerin birbirini denetlemesi ilkesi de denilebilir. Çok partili hayata geçişin en önemli nedeni, ulusal kalkınmanın sadece düşünsel sınıfta değil, bütün toplumda olmasıdır. Eğitim bir ülkenin devamlılığı ve refah düzeyinde belirleyici roldür. Amerika ve Avrupa toplumları savunmadan daha çok eğitime önem vererek sömürülen değil sömüren bir konuma ulaşmıştır. Bu, kalkınmadaki adaletsizliği oluşturmuş ve kuzey ülkeleri bolluk içinde yaşarken güneydekiler ekonomik buhran dönemlerini yaşamıştır. Türkiye de ise eğitim birkaç üniversite dışında dünya standartlarının çok altındadır. Ulusal üniversiteler yerine bölgesel üniversiteler kurulur ve bilgi kalkınması rekabeti oluşturulabilir. Türkiye nin doğru seçim ve kalkınması için yerel siyasetin kurulması gerekmektedir. Osmanlıdan beri uygulanmaya çalışılan adem-i merkeziyetçilik bölünme korkusuyla çöpe atılmaktadır. Bence Türkiye nin gerçek anlamda sivilleşmeyi sağlayabilmesi için yerel kalkınma modelleri oluşturulmalı ve yerel siyaset etkin hale getirilmeli. Bu oluşursa kimse vergisiyle padişahın sarayını süslemez. Darbeler dönemi sona erer ve gece saat 04:00 de kapıyı çalan sütçü olur.

İlkokulda öğrendiğimiz gibi. “Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesidir.” Eğer toplumsal düzene, sivil topluma müdahale yapacaksanız, eğitim sistemine yapın. O zaman suçlu olmazsınız.

Bilal ŞENTÜRK

 
Toplam blog
: 24
: 1041
Kayıt tarihi
: 10.07.09
 
 

Birçok hayalin kahramanı bu yoldan geçerken, hepimiz aslında tek bir ideale koşuyorduk... ..