Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Nasıl da kırılganız oysa ki, nasıl kırıcı...

Nasıl da kırılganız oysa ki, nasıl kırıcı...
 

Bu yazı sevigili blog dostu RUKSAN İLDAN'dan esinlenerek yazılmıştır...

Köşelere sıkıştırıp kendimizi saldırırız en çok sevdiğimizdir oysa ki o etini dağladığımız, yüreğinde yaralar açtığımız. Sonra ayrı yollara gider hayatlar ve bakıp ya bu böyle olmalı mıydı deriz. Keşkeler sarar sonra gene o öfke halleri kurtulmak için düşlerinden ona dair.

Bu ne biçim bir ihanet halidir ki ruhu ezer. Dur bir düşün sakin sakin al eline kafanı ben ne yaptım ya, ben ne yapmadımı da sor ardına. Keşke olur yanıtın gene keşke...

Nasıl da kırılganız ve nasıl kırıcı...

Haydi dost yürekler yetiştirilim yarına, ne zor oysaki dokunmak öylece usul usul bir kelebeğin kanatlarına dokunmaya öykünürce. Öylece titrek, öylece narin, öylece gidiverecekmişcesine...

Haydi bahar zamanı tutunma varetme zamanı, tüm bir tutku tüm bir aşk zamanı. Silip gözlerdeki nemi beyaza açmalı.

Nasıl da kırılganız oysa ki, nasıl kırıcı...

Yanındakine bak ve yürü sıkıca sarıl eline dostunun sıkıca ama deli gücü olsun bırak bir zaman sevginle boğ ve boğul, zaman yenilenme mevsimi boy vermeli başaklar topraktan hasatta toplarız mahsülünü...

Tüm dostlar zaman yeniye açıyor haydi giyin en yeni elbiselerinizi renk renk açın...

Rüzgara açıyorum bu günü

Öyle kayıtsızım ki haydi gel de al beni

Bende öyle varsın ki şaşarsın...

Haydi bak en sert dalgaya göğsümü verdim korurum...

Canım acıyor oysa tutun bana.

Rüzgara açıyorum bugün

Öyle kayıtsızım ki haydi gelde al beni

Tenini sardım usulca farketmesende.

Ardından bakıyorum gidişine.

Umudum yok gelişine

Gidişimle yoluna bakıyorum...

Yosun kokularına kardı tenim

Anlasana yokluğuna açıyorum.

Korkmuyorum...

 
Toplam blog
: 97
: 635
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

öylecene yazmak istiyorum... Hepsi bu. ..