Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '10

 
Kategori
Blog
 

Nasıl gazeteci olunur?

Nasıl gazeteci olunur?
 

R.Kalakoğlu, "Onur" ödülünü aldıktan sonra.


Blog’culuk hem zor, hem meşakkatleri aşan, mesuliyet isteyen tatlı bir uğraş. Biliyorsunuz, “MB Derneği” kurmak için kollar sadece sıvanmakla kalmadı, bir de fiyasko yaşandı. Daha sonra da İstanbul mu, Ankara mı bir yerlerden, bizlerin haricinde birileri, derneği kurdu bile. Hem de sessiz sedasız. Halbuki biz, ne kadar davul zurna çalmıştık değil mi? Yazık ki yazık!

Dernekle, çok mesafeler alınırdı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, üyelerine çok ucuz ev temin etti. Koskoca Basın sitesi onların.

Blog’da değerli kalemler var. Yazarlığı, gazetecilik olarak algılamak isteyenler var. “Sarı basın kartı nasıl alınır” diye soranlar var. Kamu alanlarında, elimde makine, hüviyetsiz çalışabilir miyim diyenlerimiz var. Milliyet Blog’dan fark edilip de, Milliyet ana sayfada bir köşe kapabilir miyim diye düş içinde olanlar var. Kamu alanında; bir eğriyi, yamukluğu, haksızlığı, rüşveti, yalanı, dolanı blogcu olarak “nasıl su yüzüne” çıkarabilirim diyenler var. Tabi gazeteci olmak için, gazeteci doğmak gerçeği de unutulmamalıdır.

Biz de bu suallerden etkilenerek idaremize “ Bari blog’culara birer hüviyetten öteye geçmeyen” bir vesika verilmesi önerimiz, sakıncalı bulunmuş, geri çevrilmişti.

Öyle ya. Bir gazeteci gibi olayın üzerine gittiniz. Tam da yolsuzluğun belgesine ulaşmak üzereyken, birileri bileğinizden tutup “ Sen de kimsin, nereden çıktın? Hani hüviyetin?” denildiğinde, bir de “sahtekarlık” damgası yemek, işten bile değildir.

Bunları niye anlatıyoruz? Blogcu’larımıza, bir arkadaşımızı örnek vererek, meselelerini halletsinler istiyoruz. Biliyorsunuz aramıza yeni bir isim katıldı. Eski bir mahalli gazete sahibi. 20 yıl aralıksız mesleği yaptı ve şimdi peş peşe kitaplar yazıyor. İşte o kitaplarında, “gazeteci nasıl olunur” tezi işleniyor anılardaki örneklerle beraber. İsmi Rifat Kalakoğlu.

Blogcu arkadaşımız, peş peşe üç kitap yazdı ve ikisinden Muğla Gazeteciler Derneğinden “Onur” ödülü aldı. “Fiskos ve Dünden bu güne Marmaris” isimli yapıtları, “Marmaris tarihine ışık tuttuğu için” ödüle lâyık görüldü.

Tören, Karabağlar Yaylasında, Vali Vekili ve Muğla B. Başkanı Gürün ve bazı milletvekilleri de törende hazır bulundu.

Bloğumuzun üyesi gazeteci dostumuzla, sizler için söyleşi yaptık. Rıfat Kalakoğlu: “Marmaris’in eniştesi olduğumdan yıllardır Marmaris’te ikamet ettiğim için Marmaris’ten sadece bana ödül verilmiş olsa da, bunu bir Muğla kökenli oluşuma bağlıyorum. Kaldı ki, Muğla Gazeteciler Derneğinin ilk kurucularındanım. Yıllar sonra Marmaris Gazeteciler Derneğinin de ilk kurucu başkanlığını yapmış olsam da, Muğla Gazeteciler Derneğinin hakkımdaki değerlendirmesine çok teşekkür ediyorum.” Dedi.

Rifat Kalakoğlu, bir de özeleştiri yaptı. İşte bu eleştiriyi yaptığı için de, Rifat, basın emektarı olduğunu, dört dörtlük ifade ediyor. Kol kırılıyor ama, yen içinde kalıyor. Biz elçiyiz. Söyleneni taşırız. Bize zeval olmaz.. Diyor ki blog arkadaşımız: “ Buna rağmen, ödül alanlardan olsam da, Muğla Gazeteciler Yönetiminin böylesi büyük sayılara ulaşan boyutlarda ödül dağıtmasını yadırgamamak mümkün değil. ”Ve devamla da:” Basın bayramı gecesi şayet siyasi bir erk gösterisi gibi bir amaç taşımıyorsa, 98 ödüllü bir organizasyona, mesleğe 50 yılını vererek zirveye çıkmış ne Sayın Ünal Türkeş’in ve ne de yönetim kurulu üyelerinin ihtiyacı olabilir” dedi.

Biz de ekleyelim. Geceye katılanların 98 ine ödül verildi. Zaten de,geceye katılanların çoğunluğu da aynı serzenişlerde bulundular.

Sansürün kaldırılmasını bir basın bayramı olarak kutlayan Güneyli dostlarımızı, ödül alanları biz de kutlarız. Gönül isterdi ki, aramızda kuracağımı dernek vasıtası ile bizim blogcular da böylesi onore edilsin. Lüzumsuz, cahilane didişmeler, dalaşmalar, öfke kusmalar son bulsun. Herkes kiminle dans ettiğini bilsin. Herkes önüne baksın. Çalakaşık eli, sofranın daha ötelerine, başkalarının tabağına uzanmasın.

Arkadaşımızı ve kitabını takip ederseniz, "nasıl basın mensubu olunur" un cevabını da bu yapıtlarında bulabilirsiniz.

Hoşca kalın.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..