Nasıl geçti habersiz...

Güneşli günler vardı hayatımızda içimizi ısıtan, ruhumuzu canlandıran hala da bütün sıcaklığı ile anılarımızı süsleyen, andıkça tebessüm ettiren. Araya hüzünlendiğimiz, yağmurlu, fırtınalı günler de girdi andıkça içimizi titreten gözyaşı döktüren. Sonraları anladık ki hayat böyle imiş zaten. Yıllar acı tatlı günleri harmanlayıp birbiri ardına geçip gitti. Şimdi içimizde yaşatıyoruz o günleri, sanki elimizi uzatıp tutacak ve o günlere dönecekmişiz gibi yakın hissediyoruz bazen. Bırakın geride kalan güneşli günleri bir yana, acı, hüzün dolu olanları bile artık öyle kıymetli ki, gözyaşları dahi yüzlerdeki tebessümü gizlemeye yetmiyor.

Yılbaşı geldiğinde bu duygular sanki daha bir yoğunluk kazanıyor; var olmanın, yaşıyor olmanın, sağlıklı olmanın huzur ve güveni varlıklı olmanın önüne geçiyor. Yine de insan bundan sonra daha kaç gün doğuşuna ve batışına tanıklık edeceğini düşünmekten alıkoyamıyor kendini.

Ve yine yılbaşlarında geçmişe dönük özlemler, Türk Müziği'nin o unutulmaz, doyulmaz güzellikteki güftelerinde, bestelerinde hayat buluyor. Hele sevdiklerimizle ve dostlarımızla paylaştığımız gecede saatler ilerledikçe, arka arkaya söylenen şarkılar adeta geçmişle aramızda bir köprü oluşturuyor. İşte o muhteşem ve güfte ve bestelerin geceye en uygun düşenlerinden birer demet size;

Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Bazen gözyaşı oldu bazen içli bir şarkı
Her anını eksiksiz dün gibi hatırlarım
Dudaklarımda tuzu içimde durur aşkı...

( Hicaz- Güfte: Nihat Aşar / Beste: Teoman Alpay )

Geçti hayal içinde bunca yıl bir gün gibi
En eski hatıralar daha henüz dün gibi
Neden gönül bu içli hayata küskün gibi
En eski hatıralar daha henüz dün gibi

( Nihavend - Güfte ve beste: Osman Nihat Akın )

Bu yıl da böyle geçti
Şirin sözlü sevgilim
Hayal içinde geçti
Şu tatlı günlerimiz

( Kürdilihicazkar - Güfte: Mustafa Nafiz Irmak / Beste: Münir Nurettin Selçuk )

Daha ne güfteler ve besteler var şüphesiz, saymakla anmakla bitmez, okumakla, dinlemekle, söylemekle bitmez. Kim bilir, sizin de aklınıza ne çokları gelir şöyle bir düşünseniz.

Ama işte işin lezzeti burada, o günler artık geride kaldı, şimdi hayatımıza yeni anlar hükmedecek peşi sıra bizi sürükleyecek. bilmediğimiz ama umut, merak ve heyecanla beklediğimiz. Her yılbaşı, saat 24'ten sonra, sihirli bir el bütün geçmişi siliyor adeta hafızalardan. Yeni bir yıla girerken insanlara geleceğe dair umut lazım, geleceğin anahtarı olan bu umutla yaşamak çünkü. Belki hayatımıza yeni insanlar, dostlar girecek, belki yeni sevdalar yaşayacağız, yeni işlere gireceğiz, başarılara imza atacağız, belki yeni bir evimiz olacak, uzak diyarlara gideceğiz, piyangoda amorti bile çıkmasa bir dahaki yıla diyeceğiz, umudumuz var ya.

Nice güzel yıllara, sevgi, sağlık, barış, huzur ve güven içiinde. Umutlarınız hiç solmasın, içinizden yaşam sevgisi eksik olmasın.