Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '07

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Nasıl kilo verdim ve geri almadım (3)

Nasıl kilo verdim ve geri almadım (3)
 

Şimdi sıra geldi kilo vermek için ne yaptığıma. Aslında iki şey yaptım: birincisi yediklerime dikkat ettim, ikincisi egzersiz yaptım. Şimdi biraz daha detaya gireyim. Bu arada sakın diyetisyenliğe soyunduğumu sanmayın. Burada sadece kendi deneyimlerimden bahsediyorum. Kilo vermek için bilinçli olmak ve vücudunuzu harap etmemek çok önemli. Dolayısıyla benim prensiplerimin genel geçer kurallar olmadığını belirtmek isterim. Özellikle de vereceğiniz kilo vücut ağırlığınızın %5’inden fazlaysa bir uzman gözetiminde bilinçli bir diyet uygulamanızı tavsiye ederim. Gelelim benim naçizane prensiplerime:

Yediklerime dikkat ederken şu 10 konuya uydum:

    Su: Her gün en az 6-8 bardak su içtim. Bildiğiniz su. Çay kahve veya meyvu suyu değil. Suyu yemeklerden en az 2 saat sonra veya en az yarım saate önce içtim. Yemek esnasında su içmek hazmımı zorlaştırıyor. Özellikle sabahları aç karnına su içmeyi herkese öneririm. Su içmekte zorlanıyorsanız içine birkaç damla limon ekleyebilirsiniz. Ekmek: Ekmeği sadece sabah kahvaltılarında tükettim. Diğer öğünlerde hiç yemedim veya 1-2 dilim yedim. Kahvaltı: Kahvaltıda kesinlikle poğaça, simit, açma gibi yağlı yiyecekleri yemedim. 2 dilim ekmekle (genellikle kepek ekmeği) beyaz peynir, domates, salatalık, 1-2 zeytin ile çay kahvaltımı oluşturuyordu. Kahvaltı edecek zamanın olmadığında bir avuç kuru kayısı, incir ve fındık, ceviz yedim. Çay-kahve-kola: Öğün aralarında fazla çay kahve içmedim. Çay, kahve sindirimi hızlandırıp hızla acıktırıyor. Kola, gazoz gibi asitli içecekler ise hem sindirimimi olumsuz etkiliyor, hem acıktırıyor hem de çok kalorili. Ben ayranı ve buzlu çayı tercih ediyorum. Çayı ve kahveyi şekersiz içmeyi öğrendim ve şiddetle tavsiye ederim. İyi demlenmiş çay ve taze kahve şekersiz içilir ve tadını alırsınız. Kötü yapılmış olanlarını ise şekersiz içemezsiniz. Çayı açık içmenizi tavsiye ederim. Besin dengesi: Mümkün olduğunca karbonhidrat, yağ ve protein dengesini tutturmaya çalıştım. Öğlen et ve salata yemişsem, akşam zeytinyağlı ve pilav-makarna türevlerini yedim. Çorba içmeye de gayret ettim. Montignac (Montinyak) kuralına da dikkat etmeye çalıştım; yani karbonhidratla proteini aynı öğünde yememeye çalıştım ama çok katı olarak uyguladığımı söyleyemem. Ara öğenler: Öğlen ile akşam öğünleri arasında ikindi vakti bir elma, birkaç diyet bisküvi veya mevsim meyvesi yedim. Bu sayede akşam eve aç kurt gibi gitmemiş oldum. Tatlı: Tatlı hiç yemedim diyemem ama en fazla haftada 2- 3 kere ve öğün aralarında yedim. Örneğin öğlen yemeği ile akşam yemeği arasında. Mineral-vitamin: Vücudumun mineral ve vitamin dengesi için bazen öğle ile akşam arasında bir avuç fındık, ceviz yedim. Yemeklerden yarım saat önce bazen suyla karıştırılmış soda içtim. Alkol: Alkollü içki tüketmedim. Alkollü içkilerde müthiş kalori var. Öğün atlamak: Ana öğünleri hiç atlamadım. Ana öğün atlamak ve uzun süre yiyecek yememek metabolizmayı yavaşlatıp enerji harcamayı kısıtlıyor. Ayrıca kan şekerinizin de aşırı düşmesi tercih edilmeyecek sonuçlara yol açıyor.

Kiloyu korumak aslında bu düzeni devam ettirip arada bir istisnalar yapmakla ilgili. Bir de tüm pantolonlarımı daralttım ki fazla istisna yaparsam beni uyarsın diye. Şu anda eskisinden 6-7 kilo zayıfım ve bedenimle barışığım. Darısı herkesin başına.

Bu sayede istediğim kiloya gelmek için geriye kaldı egzersiz konusu. Onu zaten daha önce yazmıştım. İsterseniz ‘Egzersizle kilo vermenin püf noktaları1-2’ yazılarımı okuyabilirsiniz.

Unutmayın ki mucize diyet diye bir şey yoktur, sürdürülebilir diyet vardır. Sürdürebileceğiniz diyeti belirleyin ve buna uyun. Sağlıklı ve mutlu bir hayat dilerim.
 
Toplam blog
: 103
: 11625
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Yüzme aşkımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüzme öğrenmek isteyenlerden düzenli yüzenlere tüm yüzme ..