Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '21

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Nasıl Toparlanırım?

Nasıl Toparlanırım?
 
Yazan: Selçuk Arıcı (Uzman Klinik Psikolog-İnsan Kaynakları Danışmanı-Yazar)
Makale Tarihi: 26 Mart 2021
Yazı hakkında: Kaynak ve yazar belirterek yazıyı kullanabilirsiniz
 
Bazen işler planladığın gibi gitmez. Elinden geleni yaparsın ve istediğin sonucu elde edemezsin. Ama bazen de beklemediğin başarılar elde edersin. Kendini böyle bir durumdan dolayı şanslı hissedersin. Aslında bu hayatın en başından beri olan yolculuğunu düşündüğünde de çeşitli zamanlarda inişlerin ve çeşitli zamanlarda da çıkışların olduğunu göreceksin. Çünkü bu evrensel denge içinde hep başarı veya hep başarısızlık yok. 
 
Sen istediğin sürece ve elinden geleni yaptığın sürece başarıyı elde etmemen için bir neden yok. Ama diyorum ya bazen de işler yolunda gitmeyebilir. Sen elinden geleni yapsan da başaramazsın.
Belki de bu dönemlerde pek çok insanın kendisine sorduğu birinci soru bu. Neden olmuyor? Neden başaramıyorum? Neden satışlarım düşük? Neden her şeyi yapmama rağmen iş bulamıyorum? Neden evlenemiyorum?
 
Eğer kendini bir noktada sıkışmış gibi hissediyorsan bulunduğun ortamı değiştirmelisin. Eğer çaresizlik içinde hissediyorsan başka çıkış yolları araştırmalısın. Eğer kendini depresyonda hissediyorsan evden dışarı doğru adımını atıp saatlerce yürüyüş yapmaya başlamalısın. Diğer yazılarımı okuyanlar bilirler. Ana kuralımız neydi? Harekette bereket vardı. 
 
Durağan enerji hiçbir zaman bulunduğu ortamda bir işe yaramaz. Bu yüzden o enerjiyi harekete geçirmen gerekir. O enerjiyi motorun çalışması için kullanman gerekir. Buradaki motor senin beynindir. İsteğindir!
 
Şunu bilmelisin! Sıkıştığın her noktanın başka bir çıkış kapısı vardır. Sen önünde duran kayaya odaklandığın için başka çıkış yolları bulamıyorsun. Eğer o dağ gibi kaya parçasının üzerine çıkarsan veya arkasından dolaşırsan kendine yeni bir manzara oluşturmuş olacaksın. Bu yeni manzara sana belki de yeni ilhamlar verecek ve kendine yeni fikirlerle baş başa bulacaksın.
 
Eğer bir fikirde sıkıştıysan yeni fikirler üretmek için bir süre başka mekânlara gitmeyi tercih etmelisin. Gideceğin yeni ortamda emin olmalısın ki farklı enerjilerle farklı bir aurayla karşılaşacaksın. Çünkü insanın içinde bulunduğu ortamın bile bir ruhu vardır. Manzarası güzel bir ortamda yaşadığında mı mutlu olursun? Yoksa çöplük gören bir balkonda mı? 
 
İnsan ruhu her zaman iyiye ve güzele ulaşma çabasındadır. Kendisine güzel fikirler veren ilhamlara hep pozitif duygular elde edeceği mekânlarda ulaşır. Tabi bunun tersi de mümkündür bazen. Ama ben ona yumurta kapıya dayanınca diyorum. Bir konuda ne kadar çok çaba harcarsanız o kadar çok başarı elde etme şansınız artar. Bu her konuda böyledir.
 
Eğer iş arıyorsan ve bulamıyorsan bunu kendi mesleğin haline dönüştürmelisin. Yani bir anlamda iş bulmaya kafanı takmalısın. Sabahleyin bilgisayar başına oturup mükemmel şekilde hazırladığın özgeçmişini aklına gelen, rast geldiğin her yere göndermelisin. Sadece iş ilanlarına özgeçmiş gönderdiğinde başkalarının da ona özgeçmiş gönderdiğini unutma. Aslında açılan bir pozisyona başvurmayı tavsiye edebilirler size. 
 
Ama bana güvenin sevgili dostlarım. Bu işi 15 sene yapan ve hala yapmakta olan birisi olarak söylüyorum. İş arama olayını tüm kalbinizle yapmalısınız. Fütursuzca çaba sarf etmelisiniz. Elinizden gelen, denk geldiğiniz her yere özgeçmişinizi göndermelisiniz. Gönderdiğiniz firmanın bir pozisyon açıp açmamasına bakmadan bunu yapmalısınız. Size olumsuz dönseler de küsmemelisiniz. Umutsuzluğa asla düşmemelisiniz. Bunu şöyle düşünün. Siz denize açıldığınızda oltayı salladığınızda ne yakalayabileceğinizi, kaç adet balık tutacağınızı biliyor musunuz?
 
Kendi işini kuracaksın ama bir türlü uygun şartları sağlayamıyor musun? Piyasa kötü veya pandemi var değil mi? Söylediklerini ve düşüncelerini çok iyi anlıyorum. Ama bu herkes için var. Bunu böyle düşündüğün zaman zaten asıl sırrı yakalayacaksın. Sen herkesten farklı ne yapmalısın?  Ona bakmalısın. Çaresizlik içinde şikâyet etmek mi kolay? Yoksa bir çare üretmek mi? Şikâyet etmek her zaman daha kolaydır. Biliyorum, çok uğraştın ve yorulduğunu hissediyorsun. Her şey seni artık yıldırıyor. Ama sen nefes almaya ve yaşamaya devam ediyorsun. Sen bugüne kadar bir sürü badire atlattın. Bu da onlardan biri ve sen bunu da atlatacaksın. Yeter ki herkes gibi bakma olaylara. İnsanlar suratlarını büküyorlarsa da sen gülümsemeye devam et. Senin ışığın bile pek çok şeyin sana çekilmesine yardımcı olacak. Bunu bilmelisin.
 
Biz ancak düşüncelerimizle ve bakış açılarımızla olaylar karşısında yön tayin edebiliriz. Bir gemi batıyorsa ve sen boğulmayı bekliyorsan muhtemelen boğulursun. Ama bunun yerine kurtulmak için çabalarsan orada oluşturduğun o hareket enerjisi ile büyük ihtimalle o gemi batsa da sen kurtulmuş olacaksın. Çünkü çaresizce bekleyerek boğulmayı seçmedin. Kurtulmak için çabaladın. Kurtulmak için çabalamazsan nasıl kurtulmayı başarabilirsin? 
 
İşte hayatın sırlarından birisidir bu. Sen çabalayacaksın ki bu çabanın meyvelerini toplayabilesin. Bulunduğun yerden hiçbir şey altın tepside karşına çıkmaz. Bir konuda isteğin olacak. Onu hayal edeceksin ve isteyeceksin. Kafa yoracaksın herkesten daha fazla. Ancak aradığın sorunun cevabını bu şekilde bulabileceğini bilmeni istiyorum.
 
Çalış ve çabala lütfen! Evelenmek mi istiyorsun? Nasıl birisi istediğini gözünün önünde canlandır ve onu kalbinle dile. Kalbinle dilediğin eşin sana çekilircesine gelecektir. Sen istemesen bile sana gelecektir. Yeter ki sen gönülden evlenmeyi dile ve iste! 
 
Bakın, bu hayatta öğrendiğim en önemli şey elimizin ve kolumuzun yeterince uzun olmadığıdır. Eğer elimiz ve kolumuz her yere uzanamıyorsa öyleyse elde etmek istediğimiz şeye doğru uzanmalıyız. Bulunduğumuz yerde elimizi uzatarak hiçbir şeyi elde edemeyiz. Bir şeyi elde etmek için bile ona uzanmamız gerekir. Kim altın tepside size olanaklar sunar ki yoksa? Siz kendiniz bir şeyler konusunda çabalayarak kendinizi göstermelisiniz. Bunun dışında bir seçenek görmedim. Gerçek bir başarı ancak biz onun için çabaladığımızda ayağımıza kadar gelecektir. 
 
Hiçbir kimsenin seni umutsuzluğa düşürmesine izin verme. İnandığın ne ise ona sarıl ve ısrarcı ol. Bu hayatta kolay vazgeçenlerin hiçbir zaman tam anlamıyla başarı kazanamadıklarını öğrendim. Bazen obsesif bir şekilde bazen de olabildiğince yumuşak bir üslupla çaba göstermelisiniz. Hayat iki denge üzerinde gitmenizi gerektiriyor çünkü. Hep başarı başarı diye koşturduğunuzda da bazen motorunuzu yakıverirsiniz. Herşeyi başarmak zorunda değilsiniz. Ama elinizden geleni yapmalısınız. Elinizden geleni yaptığınız her durumun sonrasını ise Yüce Yaratıcı’ya bırakın. Merak etmeyin! O gerekeni yapacaktır.
 
 
 
Toplam blog
: 31
: 891
Kayıt tarihi
: 29.01.14
 
 

Yaklaşık 20 yıldır iş hayatında.Halen klinik psikolog ve eğitmen olarak çalışmakta.Ulusal gazete,..