Nasıl Yani ?

Rahmetli babamın devamlı alışveriş yaptığı bir kasap vardı. Onun her konuda olduğu gibi et konusunda da titiz olduğunu bilir,kıyma dahil bütün etlerin sinirlerini azami bir dikkatle temizlerdi.

Siniri alınmış etin lezzeti ve yemesi de bir başka doğrusu.

Dikkat ediyorum da şimdilerde her eve böyle kasap titizliği ile sinirlerimizi ayıklayacak birileri gerekiyor.

Hani bazı insanlar vardır,dünya yansa umurlarında olmaz...pek sevmem böyle tipleri ama şimdi ölesiye onlar gibi olmak istiyorum.Ama bu o kadar kolay değil...

Akşam "Nasıl yani ?" programında olacak deprem,yapılan hazırlıklar...neler yapıldı neler yapılmadı konuları detaylı olarak masaya yatırıldı. Bu konu o kadar önemli ve hayati ki, İstanbul'da olacak depremin insan kaynaklı kaybı ve tabii ki ekonomik boyutu devasa büyüklükte...

Söylenenlerden iki üç cümle beni derinden bir kere daha etkiledi doğrusu. Aslında farkında olduğum ama bir türlü yetkileri elinde bulunduran insanların farkına varamadıkları ve gerekenlerin yapmadıklarını... bir kere daha duymaktan sarsılmak çok kötü bir duygu doğrusu.

Bu cümlelerden ilki..."İstanbul'da olacak depremi Türkiye kaldıramaz !"
İkincisi ise "İnsanların çaresizliği kader olarak benimsemiş olmaları"

Son yıkıcı depremin üstünden geçen koca 9 senede doğrudürüst hiçbişey yapılmamış,çoğu proje mecliste öylece bekliyor.Çalışmaların çoğu, tehlikenin asgariye çekilmesi yönünde olmayıp sadece deprem sonrası nasıl hareket edip enkaz ve ölüleri nasıl kaldıracağımıza odaklı !

Peki nasıl oluyor da Türkiye'nin ekonomisinin bel kemiği olan bir yerde olacak depremin getireceği korkunç çöküntü bu kadar barizken...insanlar ve yetkililer bu kadar aymaz bir davranış içinde?

Onbinlerce insanın öleceği sakat kalacağı ,köprüler,evler,işyerleri sanayi herşey çökünce nasıl çıkılacak bu yıkımın altından.

Üçüncüsü ise "depremin ardından iç savaş çıkması,aç işsiz ve acı dolu insanların sokaklara dökülüp durdurulamayacak boyutta kargaşa çıkarmaları beklenmelidir"

Ama olsun ne önemi var ki? Olduğu zaman düşünürüz...bir çaresi bulunur elbet.Kaderi değiştirmek kimin elinden gelir ki...biz yaşadığımız güne bakıp keyfini doyasıya çıkartalım.

Ama yazımın başında dediğim gibi,bunun için sinirlerimizi bir güzel temizleyecek ve de bizi yumuşacık yapacak KASAPLARa acilen ihtiyaç vardır.

Kasaplara ve onları tanıyanlara duyurulur.