Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Nasıl yazı yazmalıymışız?

Hayatında eline kalem almadı. En son okuduğu kitabı lise yıllarında hatırlamaya çalıştı. Artık Tv ve internet var gerek kalmadı diyerek evindeki üç/beş kitabı da kapı dışarı etti. Etrafında kitapseverler bulunmadığı için kitap hediye eden de olmadı. Gazetelere göz atıp geçti. Karın doyurmayan şeylere angarya gözüyle baktı. Memleket meselelerine suskun kalmamak adına mecburi üç/beş kelam etti. Gün geldi bir yerlere geldi, getirildi. Sahnedeydi, öndeydi. İyi görülüyordu. Tıpkı ağaca çıkan adamın pantolonundaki yamaların görülmesi gibi. Yazılar yazılmaya başlandı. Görevindeki yamalardan söz edildi. Zoruna gitti. Akıl vermeye başladı. O yazı öyle yazılmaz böyle yazılır demeye başladı. Artık her şeyi biliyordu. Bilmeliydi, bilmesi gerekliydi. Bilmese de biliyor gibi yapmalıydı. Çünkü bulunduğu makam bunu gerektiriyordu. Etrafındakiler yaşa padişahım diyorlardı. O bunları gerçek sanıyordu. Oysa zihniyet değişmiyordu. Gelen ağa giden paşaydı. Ve kendisi bir maşaydı. Düzen böyle kurulmuştu. Ayak uydurmalıydı. Uydurmayana yer yoktu. Ve filozof ve büyük adam edasıyla mırıldanıyordu. Bu yazı böyle yazılmamalıydı. Biz biliyorduk ki iyi bir devlet adamı eleştirildiğinde bundan ders çıkarırdı. Ah ah… Bizim yöneticilerimize iş yaptırmayanlar şu şakşakçılar değil midir? Bir yazarımız buna yalaklar ve salaklar demişti. Bir dönem böyle gelip geçiyor işte… Pardon padişahım bu yazı da böyle yazılmamalıydı değil mi? Eh ne yapalım yazıldı bir kere.
 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..