Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '06

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Nasıl yemedim?

Kendimi bildim bileli yeme problemim vardır. "Evladım çok yeme" "Çocuğum doymadın mı daha" "Pes artık daha yiyecek misin" gibi birçok cümleyle iç içe geçti hayatım. Herhalde otuz yılımın yirmi beş yılı bu kavramla iç içe geçti: "YEME"

Efendim, her kadının kilolarıyla başı dertteymiş. Normal kilolu olduğunu düşünebilen şanslı azınlığın dışında, geriye kalan "Çok şişmanım" ya da "Çok zayıfım" diyenler kesinlikle çoğunlukta bana kalırsa da. Unutmadan bir de "Kendini nasıl sağlıklı hissediyorsan öyle ol. Sağlıklıyım diyorsan, normal kilolusundur." Hoppalaa! Nasıl olacak şimdi? Görüntünün önemi yok yani. Hiç sanmıyorum.

Ben artık yirmi sekizinci rejimimdeyim. Yaklaşık dokuz aydır. 20 kilo verdim. Nasıl alabildiğimi sormayın. Başarmışım. Neticede almayı başarabiliyorsak, kilolarımızı vermeyi de başarabiliriz bence. İlk olarak şunu söylemeliyim ki; kilo aldığı için depresyonun eşiğindeyken insanın rejime başlayabilmesi çok güç. Ben nasıl kotardım diyecek olursanız eğer; kendimi kandırdımç Evet, resmen kandırdım. Nasıl mı? Fiziği çok düzgün bir arkadaşım var. İlk olarak "o nasıl yiyor" diye düşünerek başladım işe. Beraber yemeğe gitmişiz mesela bir keresinde. Ben kızarmış soslu tavuk alıyorum, o gidiyor salata alıyor. Birkaç salata örneğimiz daha var yaşanmış. Demek ki bu kız salata yiyor. Ve ölmüyor. Demek ki ben de salata yersem ölmem. Rejim yapmayacağım ki canım. Sadece salatalara daha çok ağırlık vereceğim.

Restoranım var ya, kesin talimat verdim hemen mutfağa. Bana "Ne yiyeceksiniz" diye sormayın. "Salatanızı hazırlayalım mı?" diye sorun. Başka bir şey istersem salatamı hatırlatın ki vicdan azabı çekip hemen cayayım. Beş ay boyunca sabah kepek ekmekli peynirli kahvaltı, öğlen salata, akşam salata. Ama salatamda kaşar da var, jambon da var, sos da var, yağ da. Bu nasıl rejim demeyin. Rejim yapmıyorum ki ben! Arada bir hafta sonları ufacık kahvaltı kaçamaklarını da saymayıverin canım.

Sonuç: 5 ayda 5 kilo vermişim. Süper. Demek ki kalorisi yüksek, soslu, yağlı şeyler yemez ve tercihlerimizi daha az zararlı yiyeceklerden yana kullanırsak kaderimizi yenebiliriz ey şişman hanımlar. Beş ayın sonrasında kendime ödül olarak "Herbalife" ürünlerini layık gördüm. İtaatli bir çalışmayla dört ayın sonunda yaklaşık 15 kilo daha vermişim. Tamam mı? Devam mı? Kesinlikle devam. Bir kandırmacadan daha bahsedeyim. Kilo verdiğimi fark eden herkes ısrarla "Kaç kilosun şimdi" diye soruyordu. Ben onları kaç kilo verdiğim şeklinde yanıtladım her defasında. Ne eski kilomu, ne yeni kilomu söyledim. Böylelikle sonuca kaç adım yaklaştığımı hatırlattım kendime. Ne de olsa kendimi kandırıp havaya girmek istemiyordum. Onun yerine dostlarımın hayran bakışlarıyla havaya girmeyi tercih ettim.

Dediğim gibi: Hayat tercihlerden ibaret. Hangi yöne çekersen o tarafa gider. Yeter ki yönümüz bizi memnun etsin. Başka ne istenir ki hayattan?

Sorusu olan varsa memnuniyetle yanıtlar, desteğe ihtiyacı olduğunu düşünen herkese burada olduğumu belirtirim.

 
Toplam blog
: 86
: 3134
Kayıt tarihi
: 09.10.06
 
 

Marmara İng. İşletme mezunuyum. Pazarlama bölümünde uzmanlaştım. Reklamcı olmak istiyordum. Olmad..