Nasreddin Hoca'nın mezarı bulundu!

Nasreddin Hoca bizim mizahımızın babasıdır. Nasreddin Hoca fıkraları ile büyüdük. Ve hayatımızın her alanında Nasreddin Hoca’dan bir şeyler bulup, onunla bütünleştirdik.

Toplum olarak her mizahın arkasına Hoca demiş kiyi ekledik. Yani hocanın nefes alışından bile bir fıkra çıkarıp mutlu olduk, güldük eğlendik, ders çıkardık.

Peki, bu kadar konuşum ders aldığımız bir mizah ustası nerede yaşamış, nerede olmuş bir bilgi var mı?

Önce Nasreddin Hoca’nın geçmişine bir bakalım.

Nasreddin Hoca 1208 yılında Sivrihisar'ın Hortu Köyünde doğdu, 1284 yılında Akşehir'de vefat etti. Büyük Türk halk bilgesi olan Nasreddin Hoca halk dilinde, duygu ve inceliği içeren, gülmece türünün öncüsü olmuştur.

Babası Hortu Köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü. Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi. İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır.

Hocanın mezarının nerede olduğu bu güne kadar ortaya çıkartılamamış ve yıllardır işin uzmanları tarafından tartışılıyordu:

Nasrettin Hoca’nın mezarı nerede?

Sonunda önemli bir adım atılmış oldu. Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde, yıllar önce belediyenin yapacağı inşaat nedeniyle taşınan eski mezarlıktan çıkarılan ve senelerce Ulu Cami'nin kütüphanesinde muhafaza edilen taş sandukanın Nasrettin Hoca'nın mezarına ait olduğu tespit edilmiş.

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan, AÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum'un Sivrihisar ilçesindeki Ulu Cami'nin kütüphanesinde bulunan mezar taşı ve taş sandukaları bir süre incelenmeye başladığını söyledi. Doç. Dr. Tulum'un çalışmalar sonrası taş sandukalardan birinin Nasreddin Hoca'ya ait olduğunun belirlendiğini ifade eden Prof. Dr. Altınsapan, bu taş sandukanın Selçuklu dönemine has özellikler taşıdığının tespit edildiğini kaydetti.

Görüldüğü gibi yepyeni bir tartışmamız daha oldu.

Hocanın mezarı!

Şimdi sırada diğer "Nasreddin Hoca bizimdir" diyenlerin ortaya çıkaracağı belgeler var.

Nasreddin Hoca'ya her yıl göle maya çaldıranlar bakalım ne yapacak?