Nasreddin Hocayı kim öldürdü ?..

Karagöz'ümüzü çaldılar mı *..

Çaldılar...

Sahiplendik mi ?..

Hayır !..

Üç bin yıllık lokumumuzu, mesir macunumuzu çaldılar mı ?..

Çaldılar...

Rakımızı çaldılar mı ?..

Çaldılar...

Böcek kanından yapılan colaları alıp bağımlı oldular mı?..

Oldular !..

Hayırlı ossuuun !..

Ata sanatımız olan EBRU'yu Fransızlar çaldılar.. Bizden iyi dünyaya 'Marbling adı altında ' tanıtıyorlar...

Hat, Tezhip, Kaatı sanatımızı Çinliler arakladılar... 'Çakma da olsa ' yapıp dünyaya pazarlıyorlar..

Bilenimiz var mı ?..

Yok !..

Rakı'yı kovup yerine ayran önermedik mi ?..

Önerdik...

Yakında susurluk ayranınızı da çalarlar mı *..

Çalarlar...

Nasredin Hocamız, Bulgaristan, Romanya, Kırgızistan, Kazakistan gibi ülkelerde, 'belden aşağı fıkralar anlatan adam' olarak  tanıtılıyor... Namık Kemal'i yozlaştıran bu milletin devamı onlar da...

Ömer Hayyam'ı mahkum eden zihniyyet nasıl bir zihniyyettir acaba ?..

Nazım'ı önce öldürüp sonradan timsah gözyaşları dökenler kimlerdir ?..

Menderes'i, üç fidanı  idama yollarken 'çıtı çıkmayanlardır' onlar...

Şimdi maskelerini takmış yine aramızdalar...

Nasreddin Hocamız, İncili çavuşumuz, Oflu Hocamız, soytarılara malzeme olmuş...

Kime ne ?..

Varsa yoksa futbol, Pop Star, Yetenek Sizde... Hepsi de keferen çalma... Patent ödenen zımbırtılar...

Halbuki yeteneğin kralı bizdeydi...

Kütahya çinilerimiz, İngiltere Kraliyet Sarayını süslüyor... Ama ustaları made in italy....

....

Ülkemizde  adam gibi bir Nasreddin Hoca filmimiz,tanıtım çalışmamız var mı ?..

Yok..

(Onu bırakın, hocam ... 'Adam gibi Atatürk filmimiz bile yok..' diyenleri duyar gibi oluyorum )

Akşehir-Konya şenlikleri 'Tam bir şenlik ' mi ?..

Evet...

Bu şenliklerde Nasreddin Hocadan ziyade pop-mop-zip-zop-hip hop sanatçıları önde gelmiyor mu ?.

Geliyor...

Hoca'nın kemikleri sızlarken 'Haydi eller havaya diyerek, boyalı dudağı  dudağı büzük;' Ş sesini S sesi ile karıştıran yırtık donlu, pardon yırtık kotlu kızlar kendinden geçmiyor mu ?..

Geçiyor...

'Ş ' harfi söyleyemeyen yeni nesil robotik kızlar türedi mi ?..

Türedi...

Nasreddin Hoca Şenliklerinde (?) ASK'ım (AŞKIM değil) dedikleri oğlanlarla, kıvırtarak oynuyorlar mı ?..

Oynuyorlar...

Bırakın oynasınlar... Bırakın ortalıkta sevişsinler... Demokrasi var!..

İyi de kültürel mirasımıza sahip çıkamayan bu çocukları biz yetiştirmedik mi ?..

Gökten zembille mi indiler...

Nasreddin Hoca'yı kim öldürdü ?..

Kelli ferli-göbekl, ensesi kalın; yaşını başını almış sözde, dürüst siyasetçiler, feşmekan aydınlar değil mi ?..

....

Sen ne kadar bu işin kitabını yazsan boş efendi !..

Ülkeden toprak isteyen iblise bile tevazu gösterip,onların başını okşayın diyenler yok mu ?..

Var..(Yok diyenin alnını karışlarım )

MB duayenkerinden, İbrahim Pekbay yazdı..Bu âkiilli imamı..okuyunuz...

Sen ne kadar yırtınsan boş efendi !..

Şimdi züppelik moda..şimdi şarlatanlık, başıboşluk, ulusal değerlere, kültürel kimliğe saldırmak moda..

...........

Üniversitede çalışırken Nasreddin Hoca'nın yaşamı ve fıkraları üzerinde derinliğine çalışmalar yapmıştım. Milli Kütüphanede el değmemiş geniş bir arşive ulaşmıştım.

Orijinali, Farsça ve Osmanlıca olan eserleri, bu alanda eğitimim olduğundan sabırla ve zorlanmadan okumuştum.

İnsanı güldürürken düşündüren birçok felsefi anlatımın yanı sıra(O günün koşullarında ayıp sayılan; fakat günümüz genç kız ve erkeklerince gayet doğal karşılanan) bazı belden aşağı fıkralarını da derlemiştim. Kültür Bakanlığı yayınlamaktan korkmuştu.

Nasreddin Hocamızın, eğitime yönelik, orijinal  120 fıkrasını günümüz Türkçesine uyarlayıp 2 perdelik tiyatro eseri haline getirip üniversitede ve halka yönelik salonlarda defalarca sahnelemiştim.

Türkî Cumhuriyetlerde N.Hocanın belden aşağı olan fıkraları çok gündemdedir. Sürekli, yanlış tanıtım yapılmıştır. Ülkemizde, devletimizin kültür ve eğitimden sorumlu makamları ve Akşehir kenti bile sadece yoğurt çalan adam olarak, O'nu kısırlaştırmışlardır...

Akşehir Nasreddin hoca Kültür derneğiin başındaki sorumlu kişi (Adı bende saklı ) şahsımı arayarak, Nasreddin Hoca Tiyatrosuna ilşkin kitabımı ve oyunun 'sidisini ' kendilerine göndermemi rica etmişlerdi. Ben de en ufak bir maddiyat talep etmeden yollamıştım...

Şenlikler döneminde eseri sergileyeceklerini ve beni davet edeceklerini söylemelerine rağmen ne eser sergilendi ne de davet edildim !..

Sorumlu kişiyi arayıp sorduğumda kitabı ve 'Sidiyi' kaybettiklerini sölemez mi ?..

İşte sorumluluğun böylesi...

İşte liyâkatsizlik...

İşte şovmenlik !..

İşte umarsızlık !..

KÜLTÜR BAKANLIĞINDAN, NASREDDİN HOCAYI TANITMAK VE YAŞATMAK AMACIYLA  ÖDENEK ALAN, 'BİR DERNEĞİN SORUMSUZLUĞUNA NE DEMELİ ?..

Kendi külürüne, tarihine sahip çıkmayan bir ulusun bugün geldiği noktayı bilen biliyor!..

Bilmeyenlere, algılayamayanlara ,''Sivrisinek saz; anlamayana davul-zurna az...'

Söylenecek daha çok söz var; ama kurbağanın dediği gibi ağzıma su kaçıyor :)

Nasreddin Hoca'yı da öldürdü bunlar...

Kültürümüzün ve hocamızın ruhuna 'El fatiha !..''

...................................

Bu konuda yazılmış bir yazım:

http://blog.milliyet.com.tr/nasreddin-hoca-nin-kemikleri-sizladi-/Blog/?BlogNo=66831