Nasuh Mahruki... Bir değer...

GÖNÜLLÜ İNSANLARIN GÖNLÜNÜ KIRMAK 

Bu ülkenin başına bir tabii felaket mi geldi, felaketzedenin başında devletten önce hep onu gördük 

Enkazın altında umutla bekleyen insana “Orada kimse var mı” diye ilk seslenen oydu. 

Tabiatla kucaklaşmak isteyen gencin en güzel rol modeliydi Nasuh Mahruki... 

O bir halk kahramanıydı...

Çok kıymetlidir insan hayatı. Her bir insan, en kıymetlidir.

2 bin 411 insan kurtardılar. 2 bin 411 insan.

Depremde enkazdan… Selde azgın sulardan…

Heyelanda göçük altındayken… Dağda donmak üzereyken…

Yangında alevler arasından…

Akut teşkilatı NASUH MAHRUKİ ile 20 senedir hayatımızdalar.

Seminerler verdiler, okulları dolaştılar, bir milyona yakın vatandaşı doğal afet konusunda eğittiler.

Ülke çapında 36 bölgede ekip var.

İstanbul'daki merkez 365 gün 24 saat, gece gündüz, bayram , aralıksız, telefon-telsiz başında ihbar bekliyor.

Felaket anında, derhal plan koordinasyon merkezi kuruluyor, ekip ve cihaz yönlendirmesi yapılıyor.

2 bin 200 gönüllüsü var. Herkes onları maaşlı zanneder.

Halbuki, hiçbir karşılık beklemeden, hiç para almadan, üstüne kendi ceplerinden para harcayarak çalışıyorlar.

Peki, kim bu gönüllüler? Türkiye profili… Hekim, hemşire, öğrenci, işçi, memur, öğretmen, mühendis, emekli, her siyasi görüşten insanlarımız… Kalpleri iyilik dolu cesur insanlar.

Operasyon bölgesinde bazen birkaç saat kalırlar, bazen günlerce…

Kimi işine gidemez  kimi işini kaybeder, kimi sınıfta kalır,

Çünkü, hayat kurtarmışlardır. Hayat en kıymetlidir.

Bu mucizeyi bir avuç cesur arkadaşıyla birlikte yaratan adam, Nasuh Mahruki…

Marmara depreminde memleket acz içinde ağlarken, adeta uzaylılar gibi girdi hayatımıza… Sadece “bir kişi”nin “her şeyi” değiştirebileceğini kanıtladı. Belediyelerin, itfaiyelerin, hatta silahlı kuvvetlerin bakış açısını değiştirdi.

Ulusal bilinç geliştirdi. Bizlere örnek oldu.

“Vatan lafla sevilmez, eylemle sevilir” diyen, kar leoparı, Everest'e tırmanan ilk Türk.

Ve şimdi… Sırf Nasuh'un fikirlerini beğenmiyorlar diye, sırf AKP'yi eleştiriyor diye, sırf gençlere model oluyor diye, AKUT'a kumpas kuruyorlar, saray oyunlarıyla AKUT'un yönetimini ele geçirmeye çalışıyorlar.

Oradan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Basketbolda da ayni şeyi yapıp Hidayeti getiriyorlar.

Devlet idaresinde herşeyi altüst ettiniz. Sizden tek istediğimiz bu gibi özel kurumlara karışmayın. Yıkıyorsunuz

Nasuh, AKUT'un ruhudur. Nasuhsuz AKUT olur sıfır.

Doğal afetten vazgeçtik, kendi hatalarından (Dış siyaset )

kaynaklanan ölümleri bile “fıtrat” diye örten zihniyetten sözediyoruz.

Kendileri gibi düşünmeyenlere  dinlemeyen zihniyet.

Maalesef tecrübeyle sabittir…Yoksa Enkaz altında kalanları bile

“bizden mi, onlardan mı?” diye ayıracakmısınız ?.

Akut'taki darbe girişimine sessiz kalıp, bana ne diyen,

aman ben karışmayayım diye düşünenler .Sizlere sesleniyorum

Yarın öbür gün, enkaz altında  kaldığınızda,

acaba beni kurtarmaya gelecekler mi diye bekler durursunuz.

ozcanvural33@hotmail.com