Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '09

 
Kategori
Dünya
 

NATO'da ifade özgürlüğü skandalı!

NATO'da ifade özgürlüğü skandalı!
 

NATO'nun 60. yıl kuruluş kutlamalarına Genel Sekreter tartışmaları damgayı vurdu. Bu sene yaz ortasında yapılacak seçimler için Danimarka Başbakanı Rasmussen'in aday gösterilmesi için yapılan kulis ve buna karşı Türkiye'nin "uygun olmayacağı" yönünde görüş bildirmesi kutlamaları bir anda krize dönüştürdü.

Türkiye'nin Rasmussen'e karşı tutumunun arkasında Roj TV ve Hz. Muhammed karikatürleri yatıyor. Çok değil bundan üç yıl kadar önce Danimarka'da bir dergide İslam peygamberinin karikatürleri yayınlanmış bu da "ifade özgürlü" anlayışı altında Danimarka tarafından hoşgörülürken, bütün islam dünyası ayağa kalkmıştı. yine PKK'nın yayın organı olarak Danimarka'da faaliyetlerini sürdüren Roj TV için de yine o ifade özgürlüğü anlayışı dile getirilmişti.

Türkiye her iki olayda da Danimarka'ya çok ciddi tepkiler göstermiş, Rasmussen bunları soğuk bir tebessümle karşılamıştı.

"İfade özgürlüğü" konusunda bu kadar geniş olabilen Avrupa'nın ve temsilcilerinin, Türkiye'nin buna karşı görüş bildirmesi konusundaki yaklaşımları ise oldukça ilginç.

AB Komisyonu üyesi Olli Rehn'in açıklamalarını okuyalım şimdi.

<ımg alt="Türkiye'ye AB tehdidi" hspace="2" src="http://www.hurriyet.com.tr/_np/9312/7699312.jpg" align="right" vspace="6" border="0">

“Türkiye, çok beğenilen Rasmussen'i desteklemeyerek hata yapıyor” derken, “ifade özgürlüğü” ilkesinden söz etti ve Ankara'nın tavrının, Türkiye-AB ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü.

Rehn, “Bu durumda, AB üyesi ülkeler ve AB vatandaşları, ifade özgürlüğü gibi değerler konusunda Türkiye'nin uyum düzeyini sorgulayacaklar” dedi.

Çok ilginç değil mi?

Avrupa'nın bütün ülkeleri, dünyanın geri kalanının inançlarına varıncaya kadar yaptıkları esprilerin hepsini ifade özgürlüğü çatısı altında bir hoşgörü yumağına çevirirken, Türkiye'nin NATO'nun çok önemli bir pozisyonu için yapılacak seçimlerde ortaya koyduğu düşünceyi görmezlikten, anlamazlıktan gelerek kabul etmemektedir.

Hatta, bu konu Türkiye'nin AB üyeliği ile çakıştırılmakta, "bizim gibi düşünmez, bizim istediğimizi yapmazsan Birliğe giremezsin." tarzında bir yaklaşım öne sürülmektedir.

Türkiye'nin düşüncesi çok farklı hatta yanlış bile olsa, bunu ifade etmesi gerekmez mi?

Kendi kendime Türkiye'ye her zaman anlayış mı göstermemiz gerektiğini soruyorum. Üyelik müzakerelerini hemen kesmek daha dürüstçe olacaktır. İslami propagandayı NATO'nun geleceğinin ve Avrupa değerler düzeninin üzerinde tutanların AB içinde yeri yoktur” - Alman Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Alexander Dobrindt

Kendisinin içinde bulunduğu partinin adının "hristiyanlık" ile anılmasına hiç gücenmeyen bir kişinin Türkiye hakkında yaptığı yorumun içinde altını çizdiğim vuyguya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu bir çelişki değil mi peki?

Bu ifade özgürlüğü mü?

Bakın Türkiye'nin tezlerinin doğruluğu ya da yanlışlığı üzerine tek bir yorum getirmiyorum. Sadece konunun iki penceresinden olaya yaklaşım farkını ortaya koymaya çalışyorum. Özellikle karikatür krizi ile ilgili yorumumu daha sonra paylaşırım.

Bunun adı demokrasi züppeliğinden başka bir şey değidir.

Uzay Gökerman

<ımg src="http://kapak.netkitap.com/170zk/Y/yeni_kitap_2009_4_2_0.jpg" border="1">

http://www.netkitap.com/kitap/86211/adalar_ve_kitalar.htm
 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..