Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Öykü
 

Nazik Teyze Ve Torunu Alaaddin

Nazik Teyze Ve Torunu Alaaddin
 

Nazik Teyze, için için bağırıyordu o tırtıklı, kalın ve itici ses tonu ile.
-Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn.
Diye.

Nazik Teyzenin torunuydu Alaaddin, henüz ilkokul 4.sınıf öğrencisiydi Alaaddin ve annesi ile babası Almanya’da işçilerdi. Alaaddin, babaannesi, halası ve ablası ile birlikte Türkiye’de kalıyordu. Hemen bizim evimizin karşı sol çaprazındaki iki katlı binaydı onların evi. Alaaddin’in, babası ve annesi her yaz tatile gelirlerdi Türkiye’ye ve yaklaşık bir ay izin kullanıp tekrar çalışmak için Almanya’nın yolunu tutarlardı.

Birsel Sokak’ta oturduğumuz yıllardaki en ilginç karakterlerden ikisiydi Nazik Teyze ve torunu Alaaddin. Alaaddin arkadaşımızdı ve hemen her gün birlikte oynar, birlikte gezer, birlikte gülerdik. Her oyun oynadığımız zamanlarda ve günün her hangi bir saatinde babaannesi Nazik Teyze, avazı çıktığı kadar Alaaddin’e bağırır ve bu bağırmalar sonrasında Alaaddin’in keyfini bir güzel kaçırırdı. Bunun üzerine Alaaddin’de babaannesini olmadık küfürlere bezer ve sokakta Alaaddin’le, babaanesinin bağırış ve çığırışlarını, kavgalarını izlerdik.

Alaaddin toparlak yüzlü, hafif tombulumsu, gözleri yusyuvarlak, beyaz tenli bir çocuktu. Tıpkı çizgi film karakterlerindeki erkek çocuklara benzerdi Alaaddin. İyi bir arkadaşımızdı. Her oyuna iştirak eder, oyun bozuculuk yapmaz ve her olaya iyi niyetli bir gözle yaklaşarak, yapıcı tavırlar içerisine girerdi. Lakin babaannesi Nazik Teyze bir türlü Alaaddin’in yakasını bırakmaz ve günün her hangi bir saatinde avazı çıktığı kadar “Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn, Alaaaadddddiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnn. Diye bağırırdı.
Bu bağırış ve çığırış seansları, sokağın bir sembolü haline gelmişti ve babaanne ile torun arasındaki kavgayı izlemek biz sokağın çocukları için hayli eğlenceli olurdu.

Nazik Teyze yaşı seksenler civarında, zar zor ayakta duran ve hani şu Sürahi karakteri vardı ya, öyle bir karakterde kadındı. Bacakları romatizmalıydı ve hafif kilolu bir kadındı. Başında beyaz tülbenti, gözünde gözlüğü ve elinde bastonuyla zar zor yürür ve her daim sinirli bir yüz ifadesini çevresine yansıtırdı. Sokağın bütün çocukları korkardı Nazik Teyze’den ve korkmayan tek bir kişi vardı, o da torunu Alaaddin’di.


1979 ve 1985 yılları arasında oturduğumuz Birsel Sokak, çok güzel bir sokaktı. Hemen her evin bahçesinde meyve ağaçları bulunurdu ve sokakta toplam beş tane dört katlı bina vardı ve diğer konutlar ya iki katlıydı veya tek katlı müstakil konutlardı. Yolu stabilizeydi. Her tarafı evle dolu değildi ve hemen her evin arasında mutlaka boş bir arsa bulunurdu ve biz sokağın çocukları için bu arsalarda oyun oynamak dünyanın en keyifli şeylerinden birisiydi.
Keyifli olan şeylerden birisi de konutların bahçelerinde bulunan meyve ağaçlarına dalmaktı. İşte bu durumda, hemen camın dibine tünemiş olan Nazik Teyze ayağa fırlar, pencereyi açar, avazı çıktığı kadar bağırırdı.
-Nereden çıktığı belli olmayan veletleeeeeerrrrrrrrrrrrrrr, şimdi geliyorum oraya. Hepinizin kafasını kıracağımmmmmmm.
Nazik Teyze’nin feryadı figanlarını duyan biz çocuklar derhal kaçacak delik arardık. Nazik Teyze küfürlerine devam eder ve en okkalı küfürünü torununa gönderirdi.
-Eşşoleşek Alaaddinnnnnnnnnnnn, bu bastonu senin kafanda kırmazmıyım bennnnnnnnnn. Çabuk eve gel diyorum O………………….. dölü.
Sağa sola dağılmış olan biz sokağın çocukları, Nazik Teyze’nin bağırış ve çığırışlarının son bulmasını beklemeye başlardık.

Kimi zaman bahçelere daldığımızda Nazik Teyze usul usul bize yaklaşır, elindeki bastonu bir fırlatırdıki, sormayın gitsin. Ortalık toza, dumana karışırdı. Hızlı yürüyemediği ve koşma gibi bir gücü olmadığı için o kalın ve tırtıklı sesi ile mahalleyi inletirdi.
-O………………………. dölleriiiiiiiiiiii, ağaçları rahat bırakınnnnnnnn. Hepinizin kafasını patalatacağımmmmmmmm. Sizin ananız, babanız yok muuuuuuuuuu?
Diyerek sokağı ayağa kaldırırdı.
-Lan Alaaddinnnnnnn, Lan O……………… dölü Alaaddinnnnnnnnnnnnnnn, sen eve gelmiyecenmi Lan Alaaddinnnnnnnnnnnn.
Diyerek, sokağı çınlatmaya devam ederdi.

Aradan geçen zaman süresi içerisinde Nazik Teyze tekrar balkona çıkar ve başlardı Alaaddin’i çağırmaya.
Sokakta bulunan arsalardan birisinde keyifle oyuna dalmışsak ve bu arada Nazik Teyze’nin o kalın ve tırtıklı sesi de etrafa yayılmaya başlamışsa Alaaddin’in huzuru kaçar ve o sinirle karşılık verirdi babaannesine.
-Ne diyon ağzını S………………… moruğu, ne diyonnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn.
Nazik Teyze
-Lan nerden çıktığı belli olmayan veletttttttttttttttttt, çabuk eve gel diyommmmmmmm sanaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
Alaaddin
-Gelmiyommmmmmmmmm, gelmiyommmmmmmmm, gelmiyommmmmmmmm.
Nazik Teyze
-O……………….dölüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüü beni aşşaya indirmeeeeeeeeeeeeee. Lan Alaaddinnnnnnnnnnnnn çabuk gel eveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee, kafanı kıracam seninnnn, çabuk gellll.
-Ağzına S…………………….karısı gelmiyommmmmmmmmmmmmmmm.
Diye Alaaddin karşılık verir ve bu bağırış ve küfürleşme dakikalarca sürerdi.

Nazik Teyze, güzel havalarda aşağıya iner ve evin önüne, sokağın tam kenarına bir sandalye atar, elinde bastonu, saatlerce otururdu. Biz sokağın çocukları işte bu durumdan bir hayli rahatsız olurduk ve Nazik Teyze orada oturuyorsa, oradan geçmiyorduk. Es kaza oradan geçmek zorunda kalmışsak veya Nazik Teyze’nin gözüne ilişmişsek, ya bastonunu fırlatırdı, yada okkalı bir küfür savururdu biz çocuklara.
Bu küfürlere karşılık veren tek kişi torunu Alaaddin’di.
Nazik Teyze yüzünden Alaaddin tek bir gün olsun, gün yüzü görmedi. Az tepinmedi babaannesinin bağırışları yüzünden. Ama tek bir gün dahi babaannesine karşılık vermeden durmadı.

Çok çekti Alaaddin babaannesinden çok.
Ya biz sokağın çocukları!
Alaaddin ile Nazik Teyze’nin kavgalarını hem keyifle izliyorduk, hem de Nazik Teyze’den çok korkuyorduk.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..