Nazım Hikmet-Doğançayır Seyitgazi benim sevgili yurdum

Dünyaca ünlü şairimizin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını yeniden kazanmasıyla birlikte, birçok makale yayınlanmış, bazı belediye başkanları, gömüt'ün, şairin vasiyet şiirinden etkilenerek, kendi köylerine getirilmesi için girişimlerde bulunmuşlardır.

Kültür Bakanlığı'na bu konuda ilk girişimi, Seyitgazi'nin Doğançayır Beldesi Belediye Başkanı, Belediye Meclisi Üyeleri ve halkı, 1995 yılında yapmıştır. 2000 yılı itibariyle de, her yıl Haziran ayının ilk Cumartesi günü "Nazım Hikmet ve Kuvayı Milliye Şehitlerini Anma Kültür-Sanat Etkinlikleri" düzenlemektedirler. Bildiğim kadarıyla en son, Hacıbektaş Belediye Başkanı bu konuda girişimde bulunmuştur.

Nazım Hikmet Vakfı'nın ve ailesinin mezarın getirilmesine karşı oldukları basına yansımıştır. Vakfın Başkan Vekili Kıymet COŞKUN "bence artık bırakalım Nazım'ın mezarını getirmeyi, bunun yerine her yere çınar ağacı dikelim" demiştir. Yanılmıyorsam, daha önce Eskişehir Karacaşehir Köyü'nden bir çınar ağacı 'Moskova NOVODEVİÇİ Anıt Mezarlığı'na' götürülmüş ve dikilmişti.

Vasiyet şiiri son kıta:
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-Öyle gibi de görünüyor-
..................................Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
..................................Ve de uyarına gelirse,
................................................................Tepemde bir çınar ağacı olursa
................................................................Taş maş da istemez hani...

Beran Uzer'in blog'da, 'Anıt Mezarlığı'na yaptığı ziyareti anlattığı yazısında, "beyaz, mor, pembe, sarı sarı çiçekler kokularını ve renklerini mezarlığa salmış adeta can katmışlardı" dediği gibi, orada; birçok sanat, siyaset ve bilim adamları arasında, tertemiz bir ortamda, ünlüler mezarlığında, dünya vatandaşı olarak kalsın...

Benim sevgili yurdum, Seyitgazi Doğançayır köylüleri de, sembolik anıt mezarı ilk ve tek yapan köylüler olarak bunun gururunu yaşasın... Her yıl; yine Doğançayır'da, Nazım Hikmet Vakfı, üniversiteler, siyaset ve sanat çevrelerinin katıldığı şenlikler düzenlensin...

2007 Haziran şenliklerinde olduğu gibi, Doğançayır ve çevresindeki köylülerin ve konuk yurttaşların izlediği, Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası'nın açık hava konserleri dinlensin. Şiirler okunsun ve hatta şaraplar içilsin...

Kul Nesimi ile noktalayalım.                                                                                                                                     Sofular haram demişler / Bu aşkın şarabına / Ben doldurur ben içerim / Günah benim kime ne.
Gah çıkarım gökyüzüne / Seyrederim alemi / Gah inerim yeryüzüne / Seyreder alem beni.

Foto: Moskova Novodeviçi 'Ünlüler Mezarlığı'.