Nazire' nin memeleri, İfoş' un botoksu....

Cuma akşamı Yabancı Damat Dizisine silikon damgasını vurdu.

Biliyorsunuz daha önceleride Avrupa Yakasının İfoş'u, botoks yaptırmıştı da günlerce kadın kendine gelememiş, tahsin köşe bucak kaçmıştı. Şimdi de kaçma sırası galiba Nazirenin kocasında...

Valla biz kadınlar nereye gidiyoruz? Doğallığımız nereye gidiyor?

"Yüzümdeki çizgilerin bir anlamı sen" diyor şarkı, böyle giderse anlam yükleyeceğimiz çizgi bulamayacağız.

Süper göğüslere sahip olmak, süper dudak, süper yüz, boyun bacağa sahip olmak mı tüm derdimiz, tasamız?

Tamam kabul, insanın gerçekten düzeltilmeye ihtiyacı olan bölgeleri olabilir. Kendisini psikolojik travmaya götüren takıntı olabilir. O anda devreye girecek olan bir operasyon, bir lazer, bir botoks, bir silikon çok şey ifade edebilir, kişinin hayatında. Amenna buna diyecek bir sözümüz olamaz.

Etraf ve ekran füze gibi göğüslerden, arı sokmuş gibi yüzlerden, anlamını yitirmiş bakışlardan geçilmeyecekse, anne, abla, teyze, babaanne, nine gibi sıfatlar kullanılmayacaksa, ne anlamı var ki hayatımızın?

Doğa kanunlarına ne kadar dayanabilir bu vücut, anatomi, her şeyin maddiyatla çözülemediği su götürmez bir gerçek.

Şimdi size bir örnek;

Bebeğin ve çocukların yüzüne baktığımda, masumiyet, korunma duygusu,
15-20'li yaşların teninde tecrübesizlik, ataklık, merak,
35-40'lı insanların yüzünde olgunluk, pişmişlik ve yaşanılacakları,
50 ve üstü insanlarda ise tam bir sükunetlik, bir huzur, bir teslimiyet, bir yaşanmışlık, hayatı kabulleniş ve liderlik görürüm.

Kiminde acı oturmuştur, kimilerinde mutluluk gölgeleri....

Tabi bu düşünce bana göre olan tarafı, sizlerde daha farklı yorumlar vardır.

Ama bir botokslu düşünüyorum da daha doğrusu düşünmeye çalışıyorum; anlamsızlık anlamsızlık, anlamsızlık başka ne olabilir ki...

Anlamın, yaşanmışlığın, duygunun izlerini taşımayan bir yüz ne verebilir ki bana ....

Koca bir hiç...

Resim, devinartart sitesinden alınmıştır.