Ne değişti?

Umutlarla beklendi; önce haftalar, sonra günler derken saatler sayılmaya başlandı. Uzun yıllardır bir arada olmadığım insanlarla birlikteydim o gece. Tesadüf ki benim gibi 2006’yı kovmaya hazır insanlardı. Onlar için de sevimsiz bir yıl olmuş. Ve kafadarlar olarak son saatlerde iyice arttı huzursuzluğumuz, saatler iyice geçmez oldu. (Çok erken buluşmuşuz galiba, birbirimizden mi sıkıldık o arada acaba?...)

Bir taraftan da yarının bugünden ne farkı olacak ki, derken birbirimize aklımıza geldi birden. Tabi ya milli piyango çekilişi! Ah bir de aramızda bileti olan olsaydı… Gerçi bizim varmış bir tane sonradan öğrendim ama hiç merak bile etmedim. Hiç çıkanı görmedim yakınımda, ya da duymadım…

Ve nihayet 2006 gitti tazecik 2007 geldi başımızın üstünde yerini aldı. Sabah güneş yine aynı doğdu. Gerçi gece fazla kaçıranlara biraz geç ve ağrılı doğdu… Ama yine de aynı yerden doğdu, aynı saatlerde yükseldi. Yine acıktık, yine tuvalet ihtiyacımız vardı. Her şey yine aynı, yine aynıydı işte…

Takvimde değişen bir rakam dışında her şey aynıydı…

Sanırım o gece hayatı değişenler arasında piyango talihlileri birinci sırada. Onun dışında bir gece de ne değişebilir ki zaten…

Doğan bebekler ve hayata veda edenler dışında…

Belki önümüzdeki günlerde, ki o da ancak çabalarsak değişecek bizim gibi insanlar için bazı şeyler…

Ama yine de çok merak ediyorum, MB’de sayımız 1000’i geçti. Gerçekten var mı acaba aramızda bir gecede o talih kuşunu yakalayabilen, bir bebeği doğan, bir evlilik teklifine evet diyen…

Hayatı o gece değişen var mı burada arkadaşlar, çok merak ediyorum; bir zahmet paylaşıverin bizimle.

Ferdi için:

http://biryardimeli.bz.tc

Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

kategoriden rastgele blog getir

Yorumlar (3)

Deniz Hanım,yazınızı o kadar sıcak bir soruyla bitirmişsiniz ki insanın dizeler dizesi geliyor..Nedense her değişim aynı tadı vermiyor, bazıları acı bazıları can çekiştiren ve bazıları ise ha bile yüreklerde umut yeşertendir.Oğlum doğmuştu geçen yıl 1 ocakta ve adını Umut Behram koymuştum.Babam nüfus kaydımı yaptırıken 1 ocak demiş,hesap düz olsun diye ama oğlum "al işte 1 ocak böyle olur" dercesine dudaklarda hoş bir gülümseme bıkarak doğmuştu..2006'nın bittiği gün ayaklandı ve yürüdü koşa koşa bana vardı..Köy kokuyordu o da...Ben bir yaş daha yaşlanıyordum 33 diyordum babamın takvim yaprağında.....Biri dünyalara değiştiremeyeceğim bir değişim,biri değiştirmesin diye dünyaları vereceğim..Bir de yıl 2007 ve hala köyde çocuklar okul isterler tezekten değil başka bir yakacak ile ısınan ve öğretmen isterler okula vardığında hepsine umut dağıtan.....Belki biraz uzun oldu ama yazınız ne çok şey uyandırdı yüreğimde tutamadım ,döküldüm sayfanıza kabul buyurunuz ,sevgi ve saygılarım

İbrahim kaya

06.01.2007 2:24

Cevap :: Sevgili İbrahim Bey bu uzun paylaşımınız öylesine içtendi ki. Tam benim sorduğum buydu işte, umutsuzluklar içinde bir bebeğin aramıza katılışı, ilk adımları bize hala umut veriyor. Sizin Umut bebeğiniz gibi. Ancak köylerdeki çocukların o en temel ihtiyaçları bile umutsa hala, işte o kahrediyor. Yıl 2007 olmuşken...Sevgiler, saygılar 06.01.2007 14:10

Ben sadece duvarimdaki ve ofis masamdaki takvimi degistirdim. Bilet alma huyum yok, alanlar düsünecek onu. Bebem,kocum 24 yil önce dogdu. Evlilik?.. O ne demek oluyo, ne annama geliyo?..

pirmete

02.01.2007 22:23

Cevap :: :))) Aynı, her şey anı... Bebeler doğalı çok oldu, evlilik ne anladık zaten o zaman içinde... Bilet almadık. Ama takvim değişti, yaşlandık bir yaş daha... 03.01.2007 13:23