Ne demek mahalle baskısı?

Muğla’da on gün kadar kalmıştım.

Bir şey dikkatimi çekmişti. Her yerde içki satılıyordu.

Otelciye söyledim bunu. Dikkatimi bir noktaya çekti.

“Evet, satılıyor ama bak, yollarda ne içen var, ne de nara atan!”

Doğru söylüyordu.

Ne yollarda içeni görmüştüm, ne de bağırıp çağıranı. Yolda yalpalayanı bile görmedim.

Şimdi şöyle bir düşünelim.

Mahalle bakkalınıza gittiniz ki bakkal amcanız açmış şişeyi koymuş sehpanın üzerine, ufaktan ufaktan demleniyor!

“Ooo, yarasın Ahmet Amca!” mı dersiniz?

Yoksa” Bu ne terbiyesizliktir Ahmet Amca?” mı dersiniz?

Tanıdığınız bildiğiniz adam!

Ben ayıplarım!

Bir sergi münasebetiyle toplanmış birkaç entel bozuntusu, almışlar ellerine kadehleri, kimi yol kenarında kimi dükkânda içiyorlar, mahalleli de müdahale etmiş!

Olay bu!

Vay mahalle baskısı!

Nereden baksan tümüyle bir çevre kirliliği bu!

Evet!

Etrafı rahatsız etsin etmesin yanlış bir hareket bu!

Evet!

Tahammül sınırlarını çizerken hep karşımızdan beklentilere giriyoruz. Kendimiz hep haklıyız!

İlla bir şey içmeniz gerekiyorduysa portakal suyu içseydiniz kardeşim.

Entelsiniz ya illa alkol olacak!

Hak ettiniz o zaman.

Mahalle baskısı buysa iyi bir şey bence.

Baskıncıların ellerine sağlık.

Dert görmesin!

Not: Polisin, mahallenin huzurunu kaçırmalarından dolayı bu işyeri sahipleri hakkında işlem yapması gerekirdi. Bilmem yaptı mı?