Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Ne diyor bunlar?

Her gün bir şeylere yetişmeye çalışan insan hayatın inanılmaz bir şekilde akıp gittiğini pek anlayamaz.

Zanneder ki her şeyi hallettim, elimden hiçbir şey kurtulmadı.

Okuduğunuz bir köşe yazısında, bir haberde bile bir çok ayrıntıyı kaçırabiliyoruz…

İnsan aslında hiçbir şeye yetişemiyor. Bazı olaylar gelip tosluyor tabiri caizse ve görmemizi sağlıyor.

Okuduğum bir habere iki köşe yazısı yazdım, ama fark edemediğim başka şeyler vardı haberin içinde.

O haberde başka önemli bir noktayı şimdi gördüm.

Aslında bu mesele üzerinde daha çok yazacağım ama öncelikle muhlefetin ne dediğine bakmam lazım.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi "Sayın Başbakan ve sözcüleri eski bir politikaya başvurmaya başladı. İslamiyet nedir? Kuran-ı Kerim'deki Maûn Sûresini okumanızı salık veririm. Fakiri düşünmüyorsanız, haksızlık yapıyorsa vay o namaz kılanların haline, sizin namazınız sayılmaz" diyor ve ekliyor. "Namaz adalet demektir. Siz namazı camide, orucu ramazanda bırakıyorsunuz”

Bu ne ya!

Ya ben yanlış okudum yada  sayın Akif Hamzaçebi’ye mahalle baskısı var!..

Mahallenin tesiri altında ayetlerden örnekler vermeye başladı. Hem de “Namaz Adalettir” diyerek.

O zaman sizde hiç adalet olmayacak sayın Hamzaçebi. Ben sizi camide hiç görmedim.

Yarin eminim ki malla mülkle ilgili ayetleri sıralamaya başlayacaklar.

“Mal; helalinden kazanıldığı zaman, helal yerlerde sarf edildiği vakit bir nimettir. Ama üzümü   ye bağını sorma üslubuyla, kasa ve keselerini dolduranların akibeti   kapkaranlıktır” diyecekler, bekleyin…

Demek ki, bu  yüce  dinin muhatabları  yalnızca   fakir  fukara  kesimi değildir. Muhalefet de, iktidar da, zenginler de, solcular da, sosyalistler de, fasitler de, Müslümanlar da bu kuralları uygulamakla mükelleftirler.

Bugün Namaz kılandan adalet bekliyorsun, yarın Mal ve mülkü helalinden kazan diyeceksin.

Biraz fazla olmuyor musun?

Birileri “ne diyor bunlar” diye şaşıp kalıyor.

Sende bi namaz kıl, sende bir helalinden mal kazan, hakkına razı ol görelim yahu.

Hastanedeyim birkaç gündür.

Tadilatlar var bir çok yerinde. Kırma bozma işleri bir erken başladı bana göre. Ve durmayacak galiba. Yakında eski güzelliğinden eser kalmaz hastanemizin. Çünkü biraz rastgelelik gördüm bu tadilatlarda. Tartışılarak ve gerekli olduğu kadar tadilat yapılsın derim.

Herkes bir şeylerden şikayetçi.

En ilginci ben paramla istediğim doktora muayene olacağım diyen hasta idi.

“Para vermeden, sıra beklemeden, istediğin doktora muayene olma güzel değil mi be kardeşim” dedim…

“Nerde” dedi… “ben öldükten sonra bana istediğim doktor bakacak. Psikolojik bir durum illede ben bir doktora muayene olmak istiyorum ama kaç zamandır sıra alamadım. Dolu. Paramı verir muayenemi olurum. Ama maalesef olamlıyorsun şimdi” dedi…

Bana ilginç geldi.

Bankolarda sıra almak için eski kalabalıklar perişanlıklar yok…

Ama sıra almak için görevlilerin bir başkası adına sırada bekleyenlerin önüne geçmesi sinirleri geriyor.

Temizlik eski durumda da değil araştırma hatanemizde ama takipte galiba … Çünkü ben bir hastamın yanında otururken birisi geldi, bugün veya bu gece buralarda temizlik yapıldı mı diye sordu.

Bir hasta yakını “ sadece akşam lavaboya girdiler” dedi.

Bizim araştırma hastanemizin en güzel yani temizliği idi. Dakkada biri gelir, bir yerleri temizlerdi.

Koridorları da eskisi kadar temiz bulmadım.  Bu çok büyük tehlikedir. Yetkilileri buradan uyarıyorum. Farabiye döneriz maazallah…

Özel şirketin temizlik işi. Para kazanma hırsı acaba ihmale mi yol açıyor. Halelinden kazanmak için hakkını vermekte var işin içinde…

Adalet için bilgili, hoşgörülü, hakkına razı insanlar yetiştirmeliyiz. Namazla adalet sağlanmaz.

Kapıda görevli bir insan…

Elinden geldiğince hastaları rahatsız etmesinler diye ziyaretçileri vaktinden önce servise sokmamaya çalışıyor.

Adı Aslan Tülüoğlu…Özel güvenlikten… İlgileniyor, izah ediyor, koşturuyor ama insanımız onu atlatmak için türlü yollar deniyor.

Tüylüoğlunun, cabası, şakası, dikkati adaleti sağlar mı? Temizliğe bir katkısı olur mı? İnsanımızı ikna edebilir mi?

Düzene sokabilir mi hastaneyi…

Yönetenlere, muhalif olanlara, yetkililere düşüyor görevler.  Çünkü şeytan dünya ile beraberdir. Mal ve servet sevdasıyla insanı yanıltır. Makam ve mevki ile yanıltır. Yetki ile yanıltır, yanıltırda yanıltır, hatta yamultur insanı.

Sevgi ve saygılarımla….

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..