Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '09

 
Kategori
Kentleşme
 

Ne ekersen onu biçersin

Bugün Milliyet Gazetesi’nin eki olan ESKİŞEHİR gazetesini zevkle okudum. Gazete, şehrin son dönemde gösterdiği gelişmeleri başarılı bir anlatımla ele almış; gazeteci Evin Demirtaş, şehrin yaşadığı değişiklik için “ Bir Uygarlaşma Hikayesi” başlığını kullanmıştır. Geçmişi M.Ö. 14. yüzyıla, Hititler’e kadar dayanan bu şehir, tarihte zaman zaman önemli gelişmelere imza atmış olsa da hala tarihe imza atmaktan geri kalmamaktadır.

Yakın zamana kadar kent merkezinden geçen kirletilmiş Porsuk Çayı, eğitim merkezi olmasını sağlayan üniversiteleri, tadına doyulmaz çiğ böreği ve eşsiz bir maden olan lületaşı ile sıradan bir Anadolu şehri olan Eskişehir, son yıllarda yaşadığı hızlı kentsel değişim ile, Belediye Başkanı’nın sergilediği başarı öyküleri ile gündemden hiç inmemektedir.

Hatırlıyorum da 2004 yıllında tanıştığım Eskişehir sevdalı, derler ya “ kanına kadar Eskişehirli “ olan bir arkadaş, bozkırın ortasında kıt imkanlara rağmen bir 21.yüzyıl Avrupa şehri yaratmaya çalışan sayın Erşen’e çok kızgın idi . O dönemde henüz tamamlanmamış olan kent içi tranway hattı inşaatı nedeniyle kazınan caddeler için “Her yer köstebek çukuru, bir yerden bir yere gitmek tam bir işkence” diyerek kızgınlığını dile getirmişti. Mesleğim gereği (şehir plancısıyım) kendisine, bu inşaat faaliyetlerinin bir şehrin gelişiminde arz ettiği önemi anlatmaya çalıştıkça kızgınlıktan ben de nasibimi almıştım “ ya bırak ne altyapısı ne üst yapısı” demişti bana. Bu çalışmaların, günlük yaşantısında yarattığı olumsuzluk nedeniyle çok ama çok kızgındı. Oysa şimdi, o arkadaşım Erşen aşığı; çünkü biliyor ki Erşen de kendisi gibi Eskişehir aşığı. Bu sebeple, arkadaşım oyunu yerel seçimlerde, geçmişte faaliyetlerine kızıp köpürdüğü Erşen Hoca’nın lehinde kullanmıştır. O da artık bir Erşen taraftarı omuştur.

Peki, geçen süreçte Eskişehir’de ne yaşanmıştır da sayın Erşen, faaliyetlerini beğenmeyen ve yaşattığı rahatsızlık nedeniyle kendisine kızan Eskişehir aşığını bile kendi lehine çevirebilmiştir? Bence, Eskişehir aşığı bu kişi, bozkırın ortasında bir cennet yaratmanın kolay olmadığını anlamıştır. Hatta sayın Erşen Hoca’nın, Eskişehir’e sözde değil özünde de gönül verdiğini; çağdaş kent seviyesine ancak Hoca’nın inandığı gibi bilimsel çalışmalarla, bunu uygulayan bilim insanlarıyla, reel projelerle ulaşılabileceğini anlamıştır. Zaten bu sebeple değil midir ki Eskişehir, sadece Eskişehirlilerin değil, tüm Türkiye halkının izlediği önemli bir kent projesi olmuştur. Eminim, büyük şehrinden tutun da belde belediye başkanlarına kadar tüm belediye başkanları bu gelişmeleri imrenerek izlemektedir. Ben hatırlamıyorum, hatırlayanız varsa söylesin: Hangi şehir, yaşadığı gelişmeler ile bir gazetede tam 12 sayfa ile konu olmuştur?

Ben, mesleğim gereği şanslıyım. Sürdürülebilir bir kalkınma projesi ile bir şehrin nasıl çevreye de duyarlı olarak değişebileceğini ve çağdaş değerlere sahip olabileceğini gözlemleyebiliyorum. Şanslıyım ki üniversitede teoride öğrendiklerimi şimdi pratikte de görebilme imkanına sahibim. Nerde 10 yıl önceki Eskişehir nerde günümüz Eskişehir’i. Oysa biliyoruz ki ülkemizdeki her şehrin bir imar planı vardır. Üstelik hazırlanan bu planlar o şehrin en az 20 yıllık gelişimine ait plan kararlarını içermektedir. Ve yine biliyoruz ki her şehrimizin de bir belediye başkanı vardır. İyi de o zaman Eskişehir’i farklılaştıran nedir? Sayın Erşen’in bilinmeyen güçleri olmadığına göre onu ve ekibini başarıya götüren değerler nelerdir? Eğer, Eskişehir kendi kaderini değiştirebildiyse neden diğer şehirler, bu başarı grafiğini gösteremiyor?

Hepimizin özlemini duyduğu yönetici profili mi Eskişehir’i farklı kıldı? Yoksa o yöneticinin çağdaşlık anlayışı mı bu başarıyı getirdi? Ne dersiniz başarının anahtarı ya da anahtarları nelerdi?

Tüm bunları bir sonraki yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum.

O zamana kadar

Sevgiyle Kalın

 
Toplam blog
: 11
: 963
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Doğum yerim Almanya, 1970.. Anne ve babamın memleketi Artvin-Arhavi-Lazım.. Yaşadığım yer Ankara.. Y..