Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '21

 
Kategori
Özel Günler
 

NE GÜZEL İŞ

İşte yine bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde beraberiz. Büyük gün için günlerdir yapılan hazırlıklar tamamlandı. Caddelerde dev ilan panoları, vitrinlerde boy boy indirim afişleri, kutlama mesajları vs vs her yıl olduğu gibi yerlerini aldı. Bu yalnızca ekranın görünen yüzü, bir de arkası var...

Aslında takı markalarının, kozmetik firmalarının, giyim sektörünün, ev eşyası mağazalarının ve benzerlerinin kadınların yanında olduklarını ifâde etmek için yaptıkları indirimlerle günün hediyeleşme gününe çevrildiği bugün bir kutlama günü değildir. Bilindiği ama göz ardı edildiği üzere emekçi kadınların emeklerinin karşılığını, sosyal haklarını, hakkettiklerince; saygı, huzur ve güven çerçevesinde alabilmek bunların yanında çalışma koşullarındaki ağırlığın, ayrımcılığın en aza indirgenmesini sağlamak adına verdikleri mücadelede elim bir şekilde hayatlarını kaybettikleri gündür. Emekçi kadınlar için farkındalık günüdür.

İster evde, ister okulda, ister tarlada, ister direksiyon başında, lokantanın aşında, mağazada, gündelik işlerde, terzi dükkanında, şarküteri reyonunda, bilgisayarı başında her nerede olursa olsun emek veren her kadın emekçidir. Emeğinin karşılığını, sosyal haklarını saygı, huzur ve güven çerçevesinde almalıdır. Emekleri kıymet görmelidir. (Konumuz olduğundan kadınlardan yola çıktık emek veren her insan emeğin karşılığını, alın terinin hakettiğini almalıdır.)

Bir güne sığdırılamayacak bu günün, dediğim gibi bir de arka yüzü var. Geçtiğimiz yıllarda hatırımda kalanlardan şöyle izah edeyim. 

Tüm olumsuzluklara rağmen çalışmak zorunda olan emekçi kadınlar düşünün sosyal hakları yok, aylarca emeklerinin karşılığını tam alamamışlar sonra 8 Mart gelmiş iş çıkışı tam servise binecekler küçük bir jest, çalışan kadın işçilere birer kırmızı gül. Sözde kadınlar günü kutlanıyor. Ne güzel iş... Ayların yokluğunu bir günün bir gülün varlığına sığdır gitsin...

Gündelik işle geçimini sağlayan evlatlarını okuyup büyüten eli öpülesi emekçi bir kadın düşünün. Yemediği laf kalmamış, evlatları için dayanmış hooop 8 Mart gelmiş evin kıymetlisi olmuş küçük bir hediye paketiyle günün şanına, anlam ve önemine yakışır şekilde taçlandırılmış. Ne güzel iş... Habire mobbing uygula koca yılın kalp kırıklığını bir güne bir hediye pakedine sığdır gitsin...

Cefakar bir ana düşünün kimi zaman psikolojik, bazen fiziksel şiddete maruz kalmış çekmediği çile kalmamış çok beklenilen 8 Mart gelmiş bir de ne görsün, yol arkadaşından afili bir kolye hemi de ışıl ışıl. Ne güzel iş... Yüklediğin gönül yorgunluğunu, kalp ağrılarını bir zincirle yok et, tarihe göm gitsin...

Bir ceylan gözlü kızçe düşünün, o güzel gözleri okumaktan başka bir şey görmesin. Ama o ceylan gözlerdeki ışık görmezden gelinip boşver okumayı kızlar öyle çok okumaz denilip dünya evine postalanıversin. Yaka paça evlendirilip kitaplara hasret bırakılan gecesi gündüzü karışan kızçe televizyon ekranındaki kadınlar günü mesajıyla onurlandırılıversin. Aaaa kızçe nankörlük etme işte, kadınsın gün senin günün kutla gitsin. Ne güzel iş... Bir ömür heba olup gitsin al sana kadınlar günü... Kutlamayan kaldı mı?

Düşününce, dinleyince, şahit olunca, yaşayınca ne hikayeler ne hayatlar... Ya da duyurulmayan kendi içinde çözülmeye çalışılmış yaşanmışlıklar. Kim ne derse desin kadının adı yok ki günü var. Hey gidi 8 Mart...

Nerede olursa olsun kadınların her türlü şiddetten uzak olduğu, çalışma koşullarının iyileştirildiği, emeklerinin karşılığını sevgi, saygı, huzur ve güven ortamında tam anlamıyla alabildikleri, sağlıklı mutlu günlerin gelmesi dileğiyle...

Bir 8 Mart daha geldi geçiyor kadının kıymetini bil, bir gün değil her gün farkında ol dünya...

 

SİBEL YILMAZ 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 145
: 716
Kayıt tarihi
: 22.02.18
 
 

1978 Bursa doğumlu. Kelimelerin Dansı ve Kırmızı Vosvos kitaplarının yazanı. Eşi ve kızları olmaz..