Ne haliniz varsa görün !

Öğle yemeğini alelacele ağzıma burnuma tıka basa yedim. Hemen masama dönüp kura çekimini izleyeceğim, kulağımda kulaklık parmaklarım işlerimde.

İki Türk takımı, bir birini yol da görse kesecek duruma getirilmiş egolarıyla, Avrupa Arenasında muhtemel rakiplerini bekliyorlar. Önce Galatasaray’ın kurası için canlı yayına bağlandık. Dinliyorum, görmüyorum ama kura çekiminden önce bir klip yayınladılar. Şampiyonlar Liginde son sekize kalan takımların daha önce attığı goller, o golleri anlatan kendi spikerlerinin ağzından yayına giriyordu. Ronaldo… Messi… İspanyol spiker çılgınca bağırıyordu… Sonra Ercan Taner aldı ekranı, Burak’ın attığı golü çılgınca sunuyordu GOOOOOOOOOOOOOOLLLLLLLLL diye bağırınca içime bir coşku sağanağı kapladı. Hayatımda ilk kez, bir Galatasaraylının attığı gole böylesi tepki veriyordum. Gözlerim doldu. Gururlandım… Nereden nerelere gelmişiz kısacık zamanda. Kendi takımlarımızın başarısı, Avrupalı takımları yenmeleri bile bizim insani duygularımızı nasıl ofsa ite düşürmüş. Yıllar önce yine Galatasaray Roma ile maç yapmış, devre arasında kavga çıkmıştı, o zaman da bir Türk takımının başına gelenler beni fazlası ile sinirlendirmiş, isyan ettirmişti. Ta o zamandan bu zamana kadar hatta maç esnasında bile böyle olmamıştım. Dünya piyasasında, birilerinin rengi ne olursa olsun, sizi temsil ediyor olması inanın çok önemli. Çünkü Avrupa insanı sen Cimbomsun, sen kanaryasın diye ayrıştırmaz. Sen Türk takımısın der her zaman. İçerde bir birimizi yesek de sonuna kadar, hiç olmazsa dışarıda bir bilek olmanın zamanı daha gelmedi mi?

Ercan Taner’e bize bu duyguları yaşattığı için sonsuz teşekkürler.

Eşleşmeler beraberinde acayip denklemlere neden oldu. Kaç yıldır Arena’ya Kaka gelecek diye boş hayaller inşa edildi ama sonunda Kaka gelecek. Gerçek ve ona benzemek için elinden geleni yapan Ronaldo'lar sahne alacak. Morinho ve bizim kendi imalatımız Terimho karşı karşıya. Snayder, Drogba, Hamit eski hocalarına karşı. Mesut yabancı bir forma ile Türk topraklarında gol avına çıkacak….

Fenerbahçe hiç çekmedi Lazlardan çektiği kadar. Şimdi de İtalyan Lazları Laz’ıo ile başı dertte. Lazıo’yu Eto’ya attığı muzlardan tanıyoruz. Bizim Webo ve Sow’umuza neler yapmazlar diye endişelenirken, meğerse onların da paraşütçüleri varmış, kendi sahalarında oynayacakları maç seyircisiz. Bu kadar tesadüfün bir anlamı olmalı.

Galatasaray bir mucizeye yelken açacak, iki maçta berabere bile kalması imkansıza yakın, Fenerin işi daha bir kolay gibi ama bizim de ayrı dertlerimiz var. Ne olursa olsun 1 olmadan hiçbir şeyin anlamı ve tadı yok.

Artık 1 olmak gerek…Yoksa ufalanacağız…

A n l a m ı y o r m u s u n u z ?

U f a l a n ı p    u f   o l a c a ğ ı z ….

Sonra bakıyorum televizyonlara, dişlerinden kan damlayan yorumcular ve kıt aklıları ile Sen Avrupalısın, yok sen Anadolulusun geyiği yapan blogculara.  Sen Avrupa’da kimi yendin, yok sen kime kaç sıfır yenildin, idrar formülası… E sonra iyi niyetlerimden utanıyorum, geçiyorum kendi sathıma… Sonra kızıyoruz Real bayrağı açan iki seyirciye…

Ne haliniz varsa görün, demek geliyor içimden… Ve söylüyorum da … Ne haliniz varsa görün…!