Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Ne hayallerimiz vardı oysa. Yazılacak şiirlerimiz, söylenecek sözümüz

Ne hayallerimiz vardı oysa. Yazılacak şiirlerimiz, söylenecek sözümüz
 

Ne hayallerimiz vardı oysa. Yazılacak şiirler vardı daha.


YUSUF HAYALOĞLU;
Anne ve babası Tunceli'li, Erzincanda geçen çocukluk yılları.
11 yaşında parasız yatılı sınavını Türkiye ikincisi olarak kazanır. Hayatının dönüm noksadır. Orta birden itibaren Haydarpaşa Lisesi’nde okumuştur. Sonrasını kendisinden dinleyelim;

"
Zor bir dönemdi benim için. 20 yaşında adamlar vardı okulda. Ezildik, çiğnendik, dövüldük... “Kaleye geç” diyorlar, “Top topla” diyorlar, “Kantine git” diyorlar, memleketten gelen erzaklarımızı alıyorlar. Ya kendinizi ezdirmeyeceksiniz ya da çömez olacaksınız. Ben asil ve savaşçı bir kan taşıyorum. Haliyle direndim. Kavga etmeyi, direnmeyi, karşı koymayı ve savaşmayı da Haydarpaşa Lisesi’nde öğrendim.

Münazaralarda okulu temsil ederdim. Edebiyat kolunda okul gazetesini çıkartırdım. Gazetede kızlara şiirler ve akrostişler yazardım. O zamandan edebiyata yatkındım. Fakat daha sonra resme kaydım. Güzel Sanatlar Fakültesi’ne gittim, ressam oldum. O dönem basının merkezi Cağaloğlu’ydu. Resim atölyesi açtım Cağaloğlu’nda. Yayınevlerine kitap kapakları, afişler, posterler ve zarflar hazırladım. "

...Sonra şiirler, dillerde şarkı olan şiirler.


Baş kaldırıyorum
Hani benim gençliğim
Başım beleda(kanserle)
Yüreğim kanıyor.


Kızın adı özgürlük
Kim susturabilir
Ah ulan Rıza
Bir veda havası.Neylersin.

Dağlarda kar olsaydım
Bir Anka Kuşu
İyimser bir gül
Tezgahtar Nebahat

Dokunma yanarsın
Bir acayip adam
Ceylan seni vuramam
Başkaldırıyorum.

İlkbaharın şafağında
Henüz ellialtısında
Yorgun düştü demokrat kalbi.
Başkaldırıyorum.
Yüreğim Kanıyor.
şiirlerinden bir demet
Hep isyan ederdin erken gidişlere
Şimdi ben isyandayım.
Daha çok şiirler vardı yazılacak.
Söylenmesi gereken söz.


BİR VEDA HAVASI
Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
O bütün alışkanlıklardan
Ve bütün sıradanlıklardan öteye,
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
Doyamadım inan,
Kanamadım sevgiye...

Korkulu geceleri sayar gibi,
Deprem gecesinde bir yıldız,
Birdenbire kayar gibi;
Ellerim kurtulacak ellerinden,
Bir kuru dal, ağacından
Çatırdayıp kopar gibi...

Aşksa bitti...
Gülse, hiç dermedik.
Bul kendini kuytularda, hadi dal!
Seninle bir bütün olabilirdik...
Hoşça kal gözümün nuru,
Hoşça kal...

Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
Bu, kırık ve incecik
Bir veda havasıdır.
Tutuşan ellerimden
Parmak uçlarına değen sıcaklık,
İncinen bir hayatın yarasıdır...

Kalacak tüm izlerin hayatımda.
Gözümden bir damla yaş,
Sızlayıp resmine aktığında;
Bir yer bulabilsem keşke
Bir yer, seni hatırlatmayan;
Kan tarlası gelincik şafağında...

Ölümse, korktun.
Savaşsa, hep kaçtın...
Vur kendini kuşkularda, hadi al!
Sen bir suydun oysa,
Sen bir ilaçtın...
Hoşça kal canımın içi,
Hoşça kal.

Yusuf HAYALOĞLU


 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..