Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '11

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Ne için çalışıyoruz ?

Ne için çalışıyoruz ?
 

ONLARDA TOPLANTIDA DÜŞÜNÜN ARTIK(RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR.)


Sabah, bir arkadaşımla yaptığım telefon konuşmasının ardından “İnsan yaşantısının tamamını çalışmaya adarsa, duyguları ve yapacakları için zamanı kalmaz. Sürekli çalışmak insanı varoluş gerçeğinden dışlar. Farkına varmadan doğal zevklerden ve maneviyattan uzaklaştırır.” Diyip ve buna çözüm bulmanın insan yaşamı için acil önem taşıdığı kararını vermiştim. 

Kardeşlerim, dostlarım, arkadaşlarım ve hatta kendi çekirdek ailem içinde zamansızlıktan paylaşılamayan güzel anları kaçırmışlığın burukluğunu yaşadığımız zamanlar olmuştur. 

Toplantılardan vakit bulunamadığı için ziyaret edilemeden yaşamı sonlanan hastaların ardından duyulan üzüntü ve pişmanlıklar. Telafisi artık mümkün değildir. Bir daha yapmamak üzere verilen sözler hiç tutulamazken iş hayatının insanın üzerine tüm yüküyle bindiği ve hayatımızı idame ettirmek için para kazandığımız günlerin yerini yaşamak için çalıştığımız günler aldı. “ACI”dır ki. 

Bırak dostları, ne anneye, babaya ne de kardeşe ayıracak zaman yok. İsteniyor, fakat yoğunluk buna müsaade etmiyor. Seyahatler ve toplantılar günler öncesinden programlanıyor. İnsanlar birkaç ay sonrası yapılacakları seyahatlerin biletlerini alıyor. Garip bir koşuşturma içinde oradan oraya giden ve gelen insanlar ne için? 

İşte bu noktada insanı insan yapan özellikleri bir kenara itebiliyoruz. İş yoğunluğu denilen şey tüm hayatın ortasında, sevdiklerimizin karşısına bir düşman olarak çıkıyor. Bu da bir tercih tabii. 

Böyle bir tercih içinde bulunmama rağmen, bu tercihi yaptıkları için görüşme ve hayatı paylaşma şansına erişemediklerimi düşünüp buruk bir his duyarken sabah; uzun yıllar öncesinde “Tembellik Hakkı” arayan insanların tıpkı benim düşüncemi destekleyen girişimlerini anlatan Paul Lafargue’ye ait kitap elime geçti. Şaşırmadım desem yalan olur. Aklımı kemiren fareyi daha önce de kovalayanlar olduğunu bilmek, yalnız olmadığım yolunda bana güç verdi. 

Kitaptan bir paragraf aktararak yazıma son verip, sizlerin de bu konuyu düşünmenizi rica ediyorum. “Ne için çalışıyoruz?” 

Jean-Jacques Rousseau”Halkın, emeğini kazanmak için sarf ettiği zamandan başka zamanı yoksa, yazık. 

Ekmeğini sevinçle yiyebilmesi için de zamanı olması gerek. 

Yoksa, uzun süre kazanamaz olur ekmeğini. 

Halkın çalışmasını isteyen şu adaletli ve iyilik sever Tanrı, onun dinlenmesini de ister. 

Doğa da halkın aynı zamanda çalışmasını ve dinlenmesini; didinmesini, aynı zamanda da haz duymasını ister. 

Çalışmaya karşı duyulan tiksinti, yoksul insanları çalışıp didinmekten daha çok bunaltır.” Diyor. 

Lafargue, çalışmaya değil, insanı insanlıktan çıkartan aşırı çalışmaya karşı mücadele ediyor. 

 

Sağlıkla ve mutlu kalın. 

 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..