Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '08

 
Kategori
Üniversiteler
 

Ne İçin Okuyoruz?

Ne İçin Okuyoruz?
 

www.milliyet.com.tr


Kimimize göre üniversiteli olmak; özgürlüğün ta kendisidir. Daha lise sıralarında birer öğrenciyken; hayalini kurarız okuyacağımız bölümün ve sürdüreceğimiz üniversite hayatının. Belki anneden ve babadan uzakta sürdürülecek bir hayatın ilk denemesidir üniversitede geçen öğrencilik yılları.

Üniversite sıraları ve kampüsler sadece farklı kesimlerden hayatların değil, aynı zamanda farklı gruplara ait düşünce ve fikirlerin de odak noktası, ortak yaşam alanı olmakta. Ve farklı düşüncelere sahip gruplar; hiç istemeseler bile, yıllardır aynı yaşam alanını kullanmakta, toplumun birer parçası olmaktadırlar.

Kavga ediyoruz. Kavga belki toplumumuzda, insanlık tarihi kadar eski bir kavram. Ama kendi düşünce yapımızı, farklı fikir ve ideolojilere karşı savunurken, boyuna insanlık dışı yöntemlere başvuruyoruz. Kendi düşünce yapımızı hep en ideal ve en üstte görüyor; bizden farklı düşünenleri, bizden olmayanları eziyor, hakir görüyor ve yok etmeye uğraşıyoruz. Farklı tezler ve görüşlerden, bir türlü bu toplumda sentezler oluşturamıyoruz.

Üstelik sadece sağcıyla solcunun arasındaki husumet değil bu ayrılık: Dindarlarla, modern hayat görüşüne sahip insanlar da bir türlü geçinemiyorlar kendi aralarında. Ve giderek fanatikleşiyoruz: Galatasaraylı’yla Beşiktaşlı tekme, tokat birbirlerine girerken Fenerbahçeli, Galatasaraylı’nın olduğu haneye adımını dahi atmıyor. Farklılıklarımız böylece kişisel tercihlerimizi de etkiliyor, kısıtlıyor.

Ve üniversiteler… Daha iyi bir yaşam standardına, iyi bir mesleğe ve kariyere sahip olabilmek için; her yıl on binlerce gencimiz üniversite sınavlarına giriyor, bunun için de dershanelere gidiyorlar. İlk başta üniversiteyi kazanmak gençler için, ciddi bir gelecek kaygısı taşımaktan öteye gidemiyor. Gençler, sonraki hayatları her ne kadar soru işaretleriyle dolacak olsa da; giriş sınavının puan barajını aşıp, hayallerindeki bölümlere ve üniversitelere girmek istiyorlar.

Gençler üniversiteye, hayallerindeki bölümlere girmek istiyorlar. Çünkü her şeyden önce ortada, anne ve babayla beraber girişilen bir mücadele ve yadsınamayacak emekler var. Sadece sınav salonunda ter akıtıp, soruları doğru yanıtlamaya çalışan değildir bu hayati sınavı kazanacak olan.

Üniversitelerimiz, farklı görüş ve düşüncelerin ortak yaşam alanı olmalı. Ama neredeyse kırk yıldır kampüsler, kavga ve anarşiyle birlikte anılan yerler oldu. Pek de iyi bir miras bırakamadı bize; 1970’lerde üniversite kampuslerinde farklı düşünceler için çatışan nesiller.

Aslında insan biraz da kendini yenilemek, yeni şartlara göre geliştirmek için istemeli eğitimi. Hele de yüksek öğretimi. Hoşgörünün uzak kaldığı, kavganın ve kargaşanın da hiç eksik olmadığı bir toplumda yetişen genç nesiller; üniversiteye adımlarını attıklarında, içinde beslendikleri toplumsal kargaşalıkların, ne yazık ki bu defa uygulayanları oluyorlar.

Hangi bölümde olursa olsun üniversite öğrencisi olmak; her şeyden önce yaşadığı toplumda daha seçkin biri yapar ve farklı kılar insanı. Hele ki şehir dışında bir yeri kazanıp, baba evinden geçici de olsa ayrılan gençler; bazen daha öncekinden çok farklı biri olarak geri dönerler öğrenci yurtlarından ve üniversitelerinden.

Farklı olmaktır esası, üniversite öğrenciliğinin. Yaşadığın toplumda farklı biri olmaktır. Yaşadığın toplumdan farklı biri olarak yetişemedikten sonra; neye yarar artık üniversite de, diploma da?

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..