Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ne iş olsa yaparım abi!

Ne iş olsa yaparım abi!
 

Genç ve bakımsız biri girdi içeri.
- Abi size işçi lâzım mı?
- Lâzım değil kardeşim. Nereden aklına geldi de içeri girip bana soruyorsun?
- Abi işsizim de... İş arıyorum.
- Tamam kardeşim ama benim işçiye ihtiyacım yok.
- Ne iş olsa yaparım abi!
İşte o zaman durdum. Bu genç ilgimi çekti. Fıkralarda olur zannettiğim bir tarzda yaklaşıyor bana. Dur bakalım ne iş yaparmış diye merak ettim,
- Yani sana verilen her işi yapar mısın?
- Yaparım abi!
- Mesela?
- Abi lokantanın temizlik işlerini yaparım, aşçılık, garsonluk yaparım. Git gel işlerini yaparım.
- Sana 10 bin marka versem, git şunu bankaya yatır gel, desem geri gelir misin?
- Gelirim abi.
- Tebrik ederim. Geçenlerde başka bir çalışana 100 mark verdim, gidip bir şeyler alacaktı, hâla gelmedi.
- Ben gelirim abi!
- Almanca biliyor musun?
- Yok abi yeni geldim Türkiye'den, kaçak çalışmak istiyorum.

Ya, bu çocuk gerçekten sempatik bir şey ama benim ihtiyacım yok ki.
Yıllar önce oldu olay.
Münih merkezinde, Schwanthaler Str. adresinde güzel bir restoran işletiyorum.
Orada kaçak Türk işçisi çalıştırmam mümkün değil. Birkaç dakika daha konuştum.

- Sen şimdi paldır küldür içeri girdin ve iş istiyorsun. Her şeyi de yapabileceğini söylüyorsun. Bu cesaret isteyen bir davranış. Ben mesela aç da kalsam böyle bir şey yapamam. Sen gerçekten beceriklisin.

- Sağol abi. İşte al beni yanına, ne iş olsa yaparım?

- Tel üstünde de yürüyebilir misin?

Biraz saçma bir soru olmuştu ama, ağzımdan çıkıverdi.
Maksadım o gençle alay etmek değildi de devamlı
"Her işi yaparım, ne iş olsa yaparım" demesinin mümkün olmadığını kanıtlamak istiyordum galiba.

- Yürürüm abi! demez mi!

İşte o zaman koptum. Başladım gülmeye.

- Abiciğim, madem ki tel üstünde yürüyebiliyorsun, niye bir sirkte çalışmayı denemiyorsun?
1-2 km ötede CİRCUS KRONE var, git oraya kendini tanıt. Senin için daha iyi.

Bu sözlerden sonra kendisine biraz harçlık vererek Circus Krone'ye yolladım.
Tel üstünde yürüdü mü, şu anda ne durumda bilmiyorum.

Dün akşam AHMET ÇAKAR'ın sunduğu ŞANSA BAK programını seyrettim de aklıma geldi, yıllar önce başımdan geçen bu olay.

Ahmet Çakar'ı gerçekten çok severim. Sempatik, tabii halleriyle yaptığı spor yorumları çok hoşuma gider.
Kendisi tıp doktoru olmasına rağmen hakemliği meslek olarak icra etmiş ve Türkiye'nin UEFA kokartlı en iyi hakemlerinden biri olmuştu. Hakemliği bıraktıktan sonra da yıllardır TV spor programlarında yorum yapıyor, gazetelerde köşe yazıları yazıyor. Çok başarılı.

Bir insanın birçok işi yapabilecek kadar başarılı olması, onun her işte başarılı olacağını garanti etmez tabii.
Tıpkı Ahmet ÇAKAR'ın ŞANSA BAK programındaki başarısızlığı gibi.

Almış karşısına 2 yarışmacı. Erkek olanı sanki cinayetten 10-15 sene yattıktan sonra yeni çıkmış mapustan. Adamın yüzüne bakan ürker. Kadın yarışmacı da ağlayıp duran yaşlı gözlü biri.

Sorulan sorulara cevap veremiyorlar. Ahmet Çakar yanlarına gidiyor, yardımcı oluyor filân da DİMYAT'ın şu anda Suriye sınırları içinde olduğunu söyletebiliyor.

Baştan sona kadar seyredemedim programı. Sıkıldım. Ahmet Çakar sanki polis merlezinde iki sanığa sorular soruyor, ağızlarından lâf alabilmek için de,
" Bakın doğru cevaplar verirseniz size cici mama vereceğim" diyor.

Güleyim mi, düşüneyim mi, kızayım mı? Anlayamadım. Ama gerçekten can sıkıcı bir program ve Ahmet Çakar hiç de başarılı değil. Program sanki seyredenleri sinirlendirmek için hazırlanmış.

Herkes her işi yapmamalı. Aynı şekilde birçok programlar var başarıyla sunulamayan. Neden?

Sunucunun popülaritesine güvenilerek getiriliyorlar oraya. Konuşmak, insanlarla canlı yayında en az hata yaparak ilginç program yapmak kolay değil. İki kelimeyi bir araya getiremeyenler, milleti ciddiye almayanlar program yapmamalılar.

Ahmet Çakar konuşmasını beceren kültürlü biri. Ama tek başına sunuculuk yapacak, bir yarışma programı sunacak yetenekte değil.

Olmamış Ahmet Çakar, olmamış. Bu işi beceremeyeceksiniz. En azından tek kişi ve bu formatta çok sıkıcı olmuş program. Biraz değişiklik yapılmalı veya yayına veda etmeli.

Herkes her işi yapmamalı. Sadece becerebileceği işleri yapmalı insanlar.

Mustafa Mumcu, 05 Aralık 2007 Saat: 13:03
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..