Ne işe yarıyor ki... (Proje üreten üretene; aklınız neredeydi, diyen yok)

NE İŞE YARIYOR…

Seçimlerde ortaya koyulan şeyler hep dikkatimi çeker. Seçim propagandaları dedikleri bazen ne bazeni çoğu kez “yalan rüzgarı” dizisinden beter oluyor…

Bir kere “mahalli yani yerel” seçimler diye yola çıkıldı “genel seçimler” havasında geçti…

Oysa dünya yıkılsa yer yerinden oynasa “iktidarın” koltuğu hiç kimseye bırakmaya hiç niyeti yok, olsa olsa o da “belki” “Bilal oğlana” ya da kardeşim Abdullah’a devredilebilir…

***

Neler oldu neler, proje açıklayan açıklayana sanırsınız ki “memleketi” baştan sona kadar ne varsa yenileyecekler ya da yıkacaklar…

Ulan, aklınıza fikrinize yeni mi geldi bunlar, madem memleket için bunlar önemliydi madem yapacak gücünüz vardı niye bugüne kadar yapmadınız?

***

Neyse seçimler bitti sizi bilmem ama ben kafamı dinleyeceğim…

Hem sıkılmıştım hem her gün bir önceki günden daha fazla utanmaya başlamıştım…

İşte yeni Başkanların önlerinde “beş yıl” var tepe tepe kullansınlar ama bize düşen gözlerimizi üzerlerinden ayırmamaktır.

Hepimize “Geçmiş olsun…”

*** 

Benim aklıma takılan bir seçim propagandası vardı; iktidarın İSMEK programı…

Çok hızlı geçtiği için yalapşap anladığım bir propagandaydı. Ama not almıştım. Az evvel de geldim “Google’dan” araştırdım; İSMEK nedir, diye…

İSMEK İstanbul belediyesi Sanat ve Meslek edindirme kurslarının kısa adı…

Buna benzer kurslar yine Belediyelerin organize ettiği kurslar var özellikle “kırsal kesimlerde” bolca var…

***

Bendenizin cehaletini hoş görün; bu kursların ne işe yaradığını oraya katılanlara nasıl bir yarar sağladığını anlamış değilim. Diyorlar ki;

“İSMEK de istihdama yönelik mesleki teknik eğitimlerin yanı sıra, el becerilerini geliştirmeye yönelik el sanatları eğitimleri, geleneksel Türk - İslam sanatları eğitimleri, bilgisayar teknolojileri ve dil eğitimleri, spor eğitimleri, sosyal ve kültürel eğitimler ve müzik eğitimleri “ücretsiz” olarak verilmektedir…”

Çok güzel bir uygulama ama ilginç yanı bu kurslara katılanların neredeyse tamamı hem kadın hem de AKP seçmeni ve silme “türbanlı.”  Aralarında üç beş kızımız, kadınımız var başı açık…

***  

Düşünüyorum da acaba belediyelerin niyeti; evde canı sıkılan kızlarımıza kadınlarımızı artık birbirinin aynısı olmaya başlayan televizyon dizilerinden ya da iğrenç bir hal alan sabah programlarından evlilik programlarından uzak tutmak mı ki?

Biri bana bu kurslara katılıp iş güç meslek para sahibi olduğunu söyleyebilir mi? Belki üç beş kişi vardır ama onlarda inanın AKP yandaşlarıdır.

Hele bir de şuna bakar mısınız “sanat” eğitimi de veriyorlarmış…

Ne sanatı el sanatı mı resim sanatı mı tiyatro edebiyat ne?

Hiç sanatçı çıkarmışlar mı? Hayır!

***

Zaman öldürme dedikodu yapma yeri mi bu kurslar?

Yemekti, temizlikti, çocuk bakımıydı, banyoydu makyajdı, nasıl fırsat bulabilir bir ev kadını,

Olsa olsa bu saydıklarımın tümünü yani evini ihmal ederek “sanat” zanaat öğrenebilir…

Öyle ise bir tuhaflık yok mu sizce: kadınlara git evinde kocanı azdır en az üç çocuk beş çocuk yap diyeceksiniz sonra da evden uzaklaştıracaksınız…

Kadınlarımız artık birbiriyle yarışıyor üç beş çocuk doğuracağım diye, kadıncağızlar etraflarına bile bakamıyorlar bu yüzden…

İstanbul da kadınlar tek başlarına sokağa çıkamıyorlar, ya dayak yiyorlar ya da taciz ediliyorlar.

Şiddet gören kadının haddi hesabı yok, son on yılda boşanmalarda çok ciddi boyutlara varan artışlar var, neredeyse aile mevhumu yok olmak üzere…

***  

Şimdi bunu Belediyeler “proje” diye koymuşlar propaganda reklamlarına, “hobi” diyeceğim, değil “fobi” denilebilir mi bakın işte bu olabilir.

Dedim ya kadınlar kocalarının “tecavüzünden” şiddetinden kaçmak için ne gerekiyorsa yapıyorlar…

Boş projeler “boş işler” bunlar…

***

Neyse efendim bir korku tünelinden daha geçtik. Söylenenlere bakılırsa çok yakında, yeni bir korku tüneline daha girmek üzereymişiz…

Bu sefer iki kardeş (?) baş başa vermişler, ülkede kendilerinden başka adam olmadığını görmüşler ve birbirimizin yerine geçsek iyi olacak diye karar vermişler…

Olur, mu olur…

Üstelik “müstahak” bize hatta yaptıkları az bile…

İyi bir Salı günü geçirmenizi dileyerek “Hoşça ama daima sevgiyle kalın” efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ