Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

Ne istiyor bu üniversiteliler?

Ne istiyor bu üniversiteliler?
 

İstanbul Dolmabahçe’de protestocu üniversite öğrencilerine yapılan müdahale ve sonrasında Ankara’nın Mülkiye’sinde yaşanan yumurtalı protesto eylemleri gözleri uzun zamandan beri sesi soluğu çıkmayan üniversitelere çevirdi. Orantısız güce maruz kalarak veya siyasilerin kafasına yumurta geçirerek gündeme gelmek üniversiteli bilincine varmış hiçbir üniversiteli istemez. Nitekim ne yaşanan olayların medyada geniş yer bulması, ne de siyasilerin olaya yaklaşımları üniversitelilerin istediklerinin anlaşılmasına yardımcı oldu. Hâlbuki anlaşılmaları için sorulması gereken soru çok basit idi. Acaba ne istiyor bu üniversiteliler?

Göreceli olarak bir durum veya olaya karşı tepki gösterme olarak algılanan protesto kavramı bir davranışı, düşünceyi veya bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme olarak tanımlanır. Toplumumuzda pek yaygın olmayan muhalif olma kültürü yapılan protesto eylemlerini suç olarak algılanmasına neden olmaktadır. Öncellikle belirtmek gerekir ki; yasalara uygun bir şekilde sesini dile getirmek isteyenlere karşı tahammülsüzlük ve şiddet uygulamanın demokrasilerde hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Benzer şekilde her türlü fikir ve düşüncenin özgür ve felsefi ortamda tartışıldığı yerler olarak kabul edilen üniversitelerde, davet edilen konuşmacıların herhangi bir şekilde konuşturulmamasına yönelik bir eylem de haklı görülemez.

Uzun yıllardan beri üniversitelilerin isteklerine karşı bulunulan ön yargılı yaklaşımlar üniversitelilerin sorunlarının çözümsüz kalarak artmasına neden olmuş, üniversitelerin özerkliği yanında misyonunu da tartışılır hale getirmiştir. Önyargıların yarattığı tahammülsüzlükler ve sindirmeyi öngören yaklaşımlar günümüzde suskun, sorgulamayan ve kaderci bir öğrenci profilinin oluşmasına neden olmuştur adeta. Bu genel görünüş dışında kalan öğrencilerin taleplerini dile getirmede başvurdukları eylem biçimi ise onların haklı taleplerini görmezden gelinmesine neden olmaktadır.

Öğrencilerin fırsat buldukları her platformda dile getirdikleri başlıca isteklerine bakıldığında; yönetimde öğrenciye reel anlamda söz hakkı verilmesi, eşit parasız eğitim hakkı, üniversiteye daha fazla kaynak aktarılması, YÖK’ün kaldırılması ve mezunların iş bulması gibi taleplerinin olduğu görülmektedir. Bu taleplerin yönetimsel düzeyde ciddiye alınmaması ve tartışılmaması, talepte bulunan öğrencilerin çeşitli illegal yapılanmaların üyesi olarak nitelendirilmesi ülkemizi ilgilendiren hayati birçok konunun çözümsüz kalması yanında ülkemiz üniversitelerinin evrensel düzeyde işlev yapan kurumlar haline gelmesini geciktirmektedir.

Öğrenci talepleri doğru bir şekilde analiz edildiğinde, bunların birçoğunun üniversite nezdinde toplumsal gelişimin önünü açıcı nitelikte olduğu görülecektir. Öğrencilere yönetimde reel anlamda söz verilmesi kolektif düşünce ve çoğulcu yönetimin önünü açacaktır. Parasız eğitim hakkı ise eğitimde fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırması bakımından önemlidir. Yeni donanımsız üniversite açmak yerine mevcut üniversitelere kaynak aktarılarak bunların akademik, personel ve altyapı eksikliklerinin giderilmesi üniversitelerin gerçek kimliğine ulaşmasını sağlayacak en önemli adımlardan biridir. Bu gerçek kimlik üniversitelerin topluma nitelikli meslek insanı kazandırarak onları tekrar toplumsal gelişmeye öncülük yapan kurumlar haline getirecektir.

Sonuç olarak, haksız görülen uygulama, düşünce ve davranışlar karşısında birey, grup veya toplum olarak tepkide bulunmak ve bu yönde duruş sergilemek duyarlı vatandaş ve demokrat olmanın gereğidir. Üniversiteli öğrencilerin eylemlerini de bu şekilde değerlendirmek gerekir. Bazı haksız yakıştırmalarda bulunarak üniversite öğrencilerinin taleplerini görmemezlikten gelmek ne üniversiteye ne de ülkemize bir yarar sağlayacaktır. Üniversite öğrencilerinin de tepkide bulunurken öfkenin dozunun kaçırarak bireye ve çevreye zarar verecek noktaya ulaşmasının bir demokratik hak arama yöntemi olamayacağı gibi eylemi işlevsizleştirebileceği unutulmamalıdır.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..