Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '12

 
Kategori
Anılar
 

Ne kadar çok veda yaşadık.

Ne kadar çok veda yaşadık.
 

Burcu Göker ve Eric Jenkins Harbor Lady teknesinde


1 Ağustos 2009 günü Burcu Göker ve Eric Jenkins'in A.B.D de yapılan düğünü Harbor Lady adlı tekne gezisi ile sonlandı. Türkiyede de ilerki tarihlerde bir düğün töreni gerçekleşecekti.

Tekneden indiğimizde hepimiz yorgunduk. Biz iki gün sonra Şıkago'dan İstanbul'a uçacaktık. Burcu ve Eric de 10 gün sonra Florida State Üniversite'sindeki görevlerine başlamak üzere Florida'ya gideceklerdi. Akşam eve dönmek üzere iskelede Pamela'larla vedalaştık. Ertesi gün kahve içmeye bize gelmeleri için söz alıp arabalara bindik ve evimize döndük. Herkes artık dinlenmeyi hak etmişti.

Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Eric'in ailesi epey kalabalık kahveye geldi. Gelirken çok güzel pasta ve çörekler de getirmişlerdi. Bahçede  neşe içinde içilen kahve ve sohbetten sonra vedalaşıp gittiler. Bu güzel düğün için Pamela'ya teşekkür etmeyi unutmadık. Ne de olsa bütün organizasyonu o yapmıştı ve gerçekten çok iyi bir düğün organizasyonu idi. O günü biz dinlenerek geçirdik. Zira bir gün sonra çok uzun bir yolculuğa çıkacaktık. Önce Michigan gölünden en az 6 saatlik bir araba yolculuğu ile Şikago'ya gidecek, oradan da akşam T.H.Y uçağı ile 11 satlik bir yolculukla İstanbul'a uçacaktık. Bizim için olmasa bile 4 yaşındaki Ural için oldukça zahmetli ve uzun bir yolculuktu. Özellikle Burcu ile Eric'ten ayrılmak ona çok zor gelecekti.

O günü dinlenerek, sohbet ederek, akşam barbekü partisi yaparak içimiz ayrılacağımız için elemli ama neşe görüntüsü içinde geçirdik. Ertesi sabah erkenden kalkıp önce evi toparladık, sonra da yola çıktık. Uzun ve bazen sessiz geçen bir yolculuğun ardından Şikago'ya geldiğimizde hemen hava alanına geçtik. Dönüş yolculuğumuz başlamıştı. Uçağa biniş işlemlerimizi  yaptırıp, bagajlarımızı verdikten sonra son bir veda kahvesi için havaalanındaki kafede oturuken hepimiz sessizdik. Sadece Ural ne olduğunu anlamadığı için Eric'le didişip oynuyordu. Uçağa binmek için söylenen kapıya gidip içeri geçerken vedalaştık. Burcu dimdik duruyordu, ama Eric ağlıyordu. Ben ağlamamak için gözlerimi kaçırdım. Bir an önce vedalaşıp içeri girmeliydik. Polisten geçip içeri girdiğimizde geriye dönüp  baktım. Artık Burcu ve Eric zor görünüyordu. İşte o an Burcu'nun gözlerini sildiğini gördüm. Bize göstermediği gözyaşlarını siliyordu. İşte o zaman düşündüm. Ne kadar çok veda etmiştik, sayısını unuttum. Artık Burcu Amerika' da evlenip orada kalmayı kararlaştırmıştı. Yanı gemileri yakmıştı. Ama o zaten çok önceden yakmıştı gemileri. Bu vedalar bizim yaşam biçimimiz olmuştu artık.

Burcu ile Eric'in Florida'ya doğru başlayacak olan zorlu yolculuğunu bir sonraki yazımda anlatacağım.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..