Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '06

 
Kategori
Felsefe
 

Ne kadar özgürüz?

Ne kadar özgürüz?
 

Biz gerçekten özgür müyüz. Özgürlük nedir, ne değildir, bir kavram kargaşası mı yaşıyoruz? Özgürlüğe bir sınır çizilebilir mi? Çizilirse özgürlüğün bir tanımı olur mu? Havada kalan bu sorulara cevap ararken, devreye din girerse özgürlükle din nasıl anlaşacak merak ediyorum. Tüm bunlar  beynimize takılmaya devam edecek,  düşündükçe düşüneceğiz... Beynimizin elverdiği ve bulabildiği özgür ortamda bunlar hep olacak.

Doğrusu kafayı üşütmenin temrinleri bunlar galiba. Çıkmaz sokakların neticesinde din gözüküyor galiba.(Pardon, metafizik demek istemiştim galiba-) Ben de aslında bu konuda ne demek istediğimi pek bilemiyorum...

Aşmak isterken, bulutların arkasına; bulutlardan sonrasını düşünememenin sorumlusu ben miyim, onu da bilemiyorum. Şu anda ben kimim? Bu soruya da cevap veremem. Ne kadar cevapsız soru varsa, o kadar da din vardır desem, biri beni yadırgar mı acaba....

Adı felsefeymiş, bu durumların. İrdelemek mi, karşı gelmek mi, düşünmek mi, karşı olmak mı? Yoksa beyinlerin zekâ testi mi? Birileri çıksın söylesin desekte, böyle birileri yok henüz, anasının karnından doğmadı. Belki de şimdi bizlerin bu acizliğine, komikliğine gülüp duruyor. "Anamın karnından doğar gelir size gününüzü gösteririm" diyor. " O zaman da beni peygamber olarak kabul edersiniz ve beni boğarsınız" diyor, gaipten gelen bir sesle, cevap veriyor sorumuza.

En iyisi düşünmemek bu konuları. Öğretmen Okulunda okurken; felsefe öğretmenimiz: (Şimdilerde kendileri felsefe profu) bu konuları fazla düşünmeyin çocuklar, kafayı üşütebilirsiniz demişti. Kendisi düşündü ve profesör oldu. Biz düşündük, kafayı üşüttük!!

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..