Ne kadar zeki ya da deliyiz?

PAPATYA 650 imzası ile BLOG'da yazan arkadaşımıza aynı yanıtı gönderdim ama daha geniş ses getirmesi açısından konuyu daha açarak yinelemek gereği hissettim.

http://blog.milliyet.com.tr/Milliyet_Blog_un_delisi_kim_ya_da_kimler_/Blog/?BlogNo=233291

Ben de dahildir, burada yazıp çizme eğilimi gösteren tüm ADEMOĞULLARI VE DE HAVVA KIZLARI' nın cemi cümlesi, yaşadığı dünyaya sığmayan, farklı bir galaksiye kaçmaya meğilli ama henüz böyle bir keşfedilmediğinden dolayıdır ki klavye başında ah-u zar ede ede zaman öldüren şahsiyetlerizdir.

Zamanın da kendilerini öldürdüğünün fazlaca bilincinde olduğundan mıdır nedir şu aralar blogdaşların ÖLÜM HABERİ SIK SIK GELDİKÇE,
yaş sıralamasına göre -eyvah sıra şimdi kimde ve de hangimizde acaba- diyerekten iç çekenlerden oluşmaktadır üyelerimiz.

Yaş ortalaması diyorum ama ecel bu, yetmişe seksene bakmıyor, aklı estiğinde yirmilikleri de atıp katıveriyor teknesine.

Okunuyoruz, bazen şimdi olduğu gibi birbirimizin yazdıklarını okuyoruz, bazen de tesadüfen birilerinin yoluna çıkıyoruz bizi görüp,

- Aaaa şu filancanın falancası değil miydi, bi göz atıvereyim ne yazıp, ne demek istemiş diye bizi okuyorlar.

Kimi zaman bencilliğimizden sadece kendi sayfamıza odaklanarak tüm NARSİST HÜCRELERİMİZLE kendi yazılarımızı okuyoruz...

Sonuçta ne benim ne diğer blog yazarlarının hangi yazıma kaç tık almışım değil buradaki derdi, kederi.

Sadece beyinlerimizde mevcut volkanlardaki lavlar, keleme döküldüğünde; isyanlarımız, başarılarımız, karşı çıktıklarımız, hayran kaldıklarımız, korktuklarımız, alkışladıklarımız yakıp yıkıveriyor değip geçtikleri yerleri fütürsüzce.

CESUR VE AZİMLİ BİR duruş ile ayakta ve de hayatta kalmanın onuru ile yazıyoruz.

Hiç bir zaman normal bir insanın klavye mahkumu olarak nette böyle bir mücadelenin en ortasında saatlerce kalmayı deneyeceğini zannetmiyorum.

Dışarda jan janlı, ışıltılı gerçek bir hayat dururken, taze sıkılmış portakal ve de canlı muhabbetler, patlamış mısır yanında sinema izlemeler, iskeleye park edilen bir arabada demi üzerinde burcu burcu çay içmelerle karışık müzik dinlemeler dururken,

KLAVYE BAŞINDA PRANGA MAHKUMU GİBİ yazıp çizmeler...

Şimdi gözümün önüne bu manzaralar da gelince iyice NORMAL OLMADIĞIMIZI çıkarıyorum bu işten.

Kimbilir yazmak bir tutkudur.

NEDEN OLMASIN!

Buradaki sanal dostluklar ve yorumlaşmalarımız yalnızlıklara anlık melhemdir, ama bana göre beynimizdeki infilakların yüreğimizdeki isyanların eseridir blog yazmak.

Hangimiz akıllıyız hangimiz deli bu da tartışılır ama biz düşünmememiz gerekenleri düşünmeye çalıştığımız için buradayız.

AYNI CÜMLEYİ DÜN PSİKİYATRİST NİLÜFER Ş.hanımefendiye de zikrettim.

Kendisinden düşünmeyen bir beyin varsa naklini talep ettiğimde, sana ilaç filan yazmayacağım terket muayenehanemi diye isyan etti. :))

SÖZÜN ÖZÜ NORMAL ÖTESİ bir frekanstayız.

Diğerlerinden az farklıyız, Tanrı vergisi bir yazma yeteneğine sahibiz, her ne kadar, yazarken ürkütücü imla hatalarını yapmakta ısrarla direniyorsak da, yazmaya devam etmekteyiz.

NUR İÇİNDE YATSIN Mumcu'nun acımasız imlâ otoritesi de yok artık aramızda.:((

Bizim farklılığımız, kalem tutuşumuzda.

Usta bir ressamın tuvale ilk rötüşlarını attığında bile ortaya sanki bir sanat eseri çıkmış gibi bir manzara doğar ya, astar atarken bile elindeki dehası yansır odaya.

Fırçasını sağa sola kaydırırken, renkler birbiri ile fırçanın ucunda kişilik kazanır, henüz ortada hiç birşey yokken bile anlarsınız ve de kestirirsiniz sonucu.

İşte bizimkisi de o hesaptır, henüz sol yandaki kullanılan fotograf ve başlık yazısı bile makaleyi ele verir.

Yazarın > olduğunu anlarsınız.

NE KADAR?

=============

İŞTE SORUN BURADADIR NE KADAR OLDUĞUMUZDADIR SORUN!

Ne kadar zeki ve ne kadar deli!

Ne kadar vurdumduymaz ne kadar ciddi!

Bin tane sayfa açar yazarız sadece yazmakla kilitleniriz ama haberdar olduğumuzu haber vermek için ne kadar heyecanımız varsa onu paylaşma şevki, hıncı, kini ive de isteğidir bu yazma eğilimimiz.

Delilik düşünmemesi gerekenleri düşünerek çözmemesi gerekenleri çözmeye kalkışmaksa, çözememekten muzdarip tüm kalem sahipleri resmen ve de fiilen DELİLERİZ.
ÇARPIKLIKLARI VE DE ÇARPITILMAYA ÇALIŞILANLARI NORMALMİŞ GİBİ gördüğümüz sürece normaliz.:))

ÜMİT EDİYORUM ANLAŞILAMAMIŞIMDIR! :))

SEVGİYLE KALIN.

...NiLgÜn ÇaKıCı...

11.mart 2010/12.28 perşembe