Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '10

 
Kategori
Mizah
 

Ne kazı;Laz uçar!

Ne kazı;Laz uçar!
 

Pazar olunca adet edinmişler fıkra yazacaklar!

Yazsınlar da illa Karadeniz fıkraları olacak! Onu da anlatabilseler! Yüzlerine gözlerine bulaştırır bırakırlar!

Beni tanıyanların ilk lafı şu olurdu!

“Vaay, demek Karadenizlisin öyle mi! Abi sizin Temel, kaz uçar da Laz uçmaz mı demiş atlamış uçuruma yahu! Biliyorsun değil mi?”

Annem bir zamanlar dayımla beraber Trabzon’a gitmişti. İlk ve son gidişi o zaten! Geldiğinde anlatıyordu.

“Ahmet, valla durulacak yer değil oralar. Patika gibi yoldan gidiyorsun. Ayağın bir kaydı mı dereyi boylarsın! Parçan kalır mı bilmem! Bir de çakallar evin dibinde bağırıyor. Korkudan uyuyamadım!”

Annemin anlattığıyla fıkra arasında bağ kurardım!

“Ayağı kaydı mı kesin uçması lazım! Yoksa bin parça olur derede! “

“Uçması için uçmayı bilmeli!”

“Bilmesi için öğrenmiş olmalı!”

“Kimden öğrenecek?”

Son soru aslında bu yazının ana konusu!

Kazlardan mı öğrenecek?

Kesinlikle hayır!

Bir tane Karadenizlinin kapısında kaz göremezsiniz! Berbat bir sesi vardır! Bir de tıslayarak üzerine saldırırlar insanın.

Gecenin bir vakti, diyelim nişanlının yanına gideceksin, evlerinde kaz varsa yandın! Mahalleyi ayağa kaldırırlar!

“Ne oluyor laaan!”

“Hacı bu kazlar niye bağırıyor?”

“Sen misin Ahmet? Yabancı gördüler seni!”

“Yabancı mıyız Hacı?”

Legal girme yolunu tercih edersin, bu kez gelir ayaklarını dişlerler!

Sordum bunu!

“Yahu bu kazlar herkese böyle mi? Köpeğiniz bile beni tanıyor sesini çıkarmıyor!”

“ Karadenizli olduğunu anladılar Ahmet! Bunlar Karadenizlilere gıcıktır!”

“Niye? Ne yaptık onlara biz?”

“Valla bilmem Ahmet! Ben de duydum bunu! Bunu bir araştır istersen!”

Araştırdığımda gördüm ki, kazların uçma yeteneği yokmuş! Bizden görmüşler!

İnanmazsınız!

Onu için kıskanırlar bizi!

Hezarfen Ahmet Çelebi, memleketten kalkıp medrese tahsilini görmek için deniz yoluyla İstanbul’a gelmiş!

O yıllar İstanbul’un dört bir yanında kaz yetiştiriliyor! Kazlıçeşme, Kuşdili çayırı, Sarıyer ve Beykoz taraflarında kaz çiftlikleri var. Kaz tüyü yastıkların meşhur olduğu zamanlar!

Hezarfen Ahmet Çelebi, hem iktisat ve ticaret tahsili görüyor, hem de Galata kulesinde uçuş talimleri yapıyor! Kazlar da görüyorlar bunu tabi! Hayran hayran bakıyorlar hemşerime!

Milat bu arkadaşlar!

Hemşerim ilk denemesinde başarılı oluyor! Galata’dan Üsküdar Doğancılar’a kadar güzel bir uçuş gerçekleştiriyor!

Kazlar hemşerime özeniyorlar ama nafile!

Görürsünüz, koşar koşarlar yerden bir karış bile havalanamazlar!

Kaz işte!

Ulan bizimki uçuyor!

Laz uçar, Laz!

Öğrenin!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..