Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Ne Mutlu Türk’üm Diyene…

Ne Mutlu Türk’üm Diyene…
 

Namık Kemalin:
“Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini” sözleri TBMM’den yankısını buldu.

Mustafa Kemal:
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini” dedi.

Baht-ı kara maderin günümüzdeki karşılığı “kara bahtlı ana “ demek . İşte TBMM ordusu bu zalım hançeri , kara bahtlı anamızın yani vatanımızın bağrından söküp çıkardı . Hem öyle çıkardı ki, çok uzun bir süre anamızın çevresinde değil mahallemizde bile kimse bıçakla dolaşamadı.

Maalesef ekonomide ve politikada dışa bağımlılığımız arttıkça şımarık batı, iğrenç yüzünü gitgide daha net göstermeye başladı. Hançer habire saplanıyor.

Nerdeyse gece yatmadan önce tuvalette yaptıklarımız hakkında bile ahkam kesecekler.

Avrupa İnsan Hakları Komiserliği`nden, "Ne Mutlu Türk`üm Diyene" sözüne itiraz geldi. Komiserliğe göre, okullarda söylenen "andımız" etnik ayrımcılık içeriyor.

Türkiye`de azınlıkların ve sığınmacıların insan hakları konularında Strasbourg`da iki rapor birden açıklandı. Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammer-Berg`in, 3 büyük ildeki gözlemlerini kapsayan raporlarda andımızın dışında Türkiye`nin Rum, Ermeni ve Yahudiler dışındakileri azınlık saymaması da eleştirildi.

Ankara, bir Avrupa konseyi organı olan Avrupa İnsan Hakları Komiserliği`nin azınlık haklarıyla ilgili raporunda, Lozan Antlaşması`nı dar bir çerçevede yorumlamak ve Rum, Ermeni ve Yahudiler dışındaki etnik ve dini grupları azınlık olarak tanımamakta direnmekle eleştiriliyor.

Raporda, Türkiye`de her bireyin kendini etnik olarak tanımlayabilme özgürlüğünün yaratılması, anadilde eğitim ve azınlık dillerinin üniversitelerde öğretiminin sağlanması, azınlık gruplarının ifade özgürlüğü ve mülkiyet haklarının önündeki engellerin kaldırılması ve dini azınlık kurum ve topluluklarının tüzel kişiliklerinin tanınması için önlemler alınması isteniyor.

Adamlar haklı. Onlar sizi AB ye almıyacağız dedikçe hala, onların her sözlerini emir telakki ediyorsak yaptıkları az bile. İstikbalini yabancıların merhametine terkeden bir ülkenin daha iyi bir durumda olması da beklenemez.

Sayın abdullah Gül’ün yeni yasma yılı nedeniyle yapığı konuşmada geçen bir pasaj var ki üzerinde çok düşünmeye değer. Sayın Gül, “Türkiye, kendi sorunlarını kendisi çözmek zorundadır. Bir ülkenin içini kemiren sorunlar varsa, bunlar kaçınılmaz olarak başka devletlerin müdahalesine açık alanların ortaya çıkmasına yol açar. Çünkü bugünün dünyasında sorunları başkalarından gizlemenin yolu yoktur; her şey açık bir şekilde dünyanın ve herkesin gözü önünde yaşanıyor. Kendi sorunlarını kendi iradeleriyle çözemeyen devletler, başkalarının istismarına açıktır. Siyasi aklı güçlü bir devlet buna izin vermez; sorunlarını başkalarına fırsat vermeden kendi iradesiyle çözer” Yorum yapmadan sadece bir soru sormak istiyorum. “Acaba biz ABDnin, AB nin, Almanyanın , İngilterenin bir iç sorunu varsa gidip çözermiyiz, veya cesaret edebilir miyiz”

Ben bütün bu olanlara rağmen karamsar değilim. Türkiyede yaşayan, burayı yurt kabul eden herkese Türk denir. Kürt, laz, çerkez, abaza, ve daha bir çok alt kimlik mensubu birleşerek bu ulusu meydana getirdiler. Hepimizin bayrağı bir, ülküsü bir, vatanı birdir. Bunu bozmaya da kimsenin gücü yetmeyecektir.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE….

Perşembe, 1/10/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..