Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '12

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Ne O? Din Elden mi Gidiyor?

Ne O? Din Elden mi Gidiyor?
 

  • “Ben demokratım “ diyen herkesin, ortak paydalarından bir tanesinin de laiklik olduğu su götürmez bir gerçektir.
  •  
  • Başbakan ne diyor? “Biz muhafazkâr demokrat bir partiyiz” ve ilave ediyor, “Tabii ki dindar bir nesil yetiştireceğiz, bundan neden gocunuyorlar?”. Sanki din elden gidiyor gibisinden bir hali var Başbakan'ın.
  • Başbakan’ın bu tuhaf açıklamaları karşısında insan pek tabii ki dumura uğruyor.  Her ne kadar bu açıklamaları tuhaf buluyor olsam da, söyleyene baktığımda, geldiği kültür ve geleneğe binaen, hiç de tuhaf olmayan laflar ettiği ortada.
  • Oysa geride bıraktığımız on yıllık iktidarı döneminde, bir arpa boyu yol gidebilmiş olsaydı Başbakan, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran “Dindar bir nesil yetiştireceğiz” türünden her türlü garipliği ve sefilliği içerisinde barındıran bir lafı etmezdi.
  • “ Bir arpa boyu yol” evet…  Bu kadarcık dahi yol alabilmiş olsaydı Başbakan, “Bizim hedefimiz laik bir toplum olabilmektir” türünden bir lafı bu ülkenin amentüsü haline getirirdi.
  • Tabii Başbakan’ın potları bu kadarla da sınırlı değil.
  • Başbakan söylemine meşruiyet kazandırmak adına “Ne yani dindar nesil olmasında ateist bir nesil mi olsun?” türünden bir laf ederek, hem köşelerinden eleştiri oklarını çevirenlere ver yansın etti, hem de muhafazakâr tabanına bir kez daha damardan girmeyi başardı.
  • Lakin işin özü bu değil.
  • Her daim “Biz ötekilerin, ötekileşmişlerin temsilcisiyiz, sözcüsüyüz” diyerek feryadı figan eyleyen Başbakan, ateistleri nasıl da ötekileştirdiğinin farkında dahi değil. Sanırım kırdığı potun farkına varmış olacak ki Başbakan, dün lafı evirdi, çevirdi, “Dindar gençlik yetiştireceğiz” vecizesini, getirdi “Gençlik tinerci mi olsun yani?” türünden bir garip savunuya bağladı.
  • Biz de Başbakan’ın vecizelerinden anladık ki, ateist ve tinerci olmanın ve zannımca muhteremlerin diğer kabul gördüğü her türlü toplumsal sapma ki, içerisine bol miktarda sos bulayacağımız tercihlerin tamamının panzehirinin “Dindar nesil yetiştirmek” olduğunu anladık!
  • Son cümlem de geçen, “Diğer her türlü sosyal sapma” sözlerimden kastım, bilirsiniz ki bu ifadeleri kullananlar, işte Başbakan’ın engin vecizeleri önümüzde durmakta,  aynı zamanda eşcinselleri, rockçıları, hayat kadınlarını bu sosyal sapmanın bir parçası olarak niteleyip, aynen “Ne yani, dindar bir nesil yetiştirmeyelim de, çocuklarımız eşcinsel, rockçı, hayat kadını mı olsunlar?” diye de gürleyebilirler.
  •  
  • Ortada garip bir seçkincilik halinin olduğu malumunuzdur.
  •  
  • Önümüzde doksan yıllık Cumhuriyet tarihi durmakta… Toplumu cahil bir sürü olarak gören Ankara bürokrasisinin,  doksan yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca Anadolu halkını eğitme çabası ve tasarlamış olduğu prototip insan modeline uydurabilme mücadelesi bedeli hayli pahalı bir mala dönüştü. Bu zihniyet dünyasının arkasında bıraktığı enkazlar ortadayken…  Bu enkazlara dair bir hayli de laf etmiş olan Başbakan, daha öncesinde de, bu toplumun kadın ve erkeklerine nasıl aile kurmaları gerektiğine dair, meali, “Nasıl karı- koca olunur”  türünden fetvalar verdirmişti.
  • İnsanları sürekli eğitmek ve her şeyin doğrusunu kendilerinin bildiği sanısına kapılmak gibi bir tuhaf hastalıklı durumun bu toplumu yönetme iddiasında olanların genlerine sirayet ettiği ortada…
  • Gücü eline dolayan, ille de bu toplumu kendi meşrebince eğitecek. İlle de bu toplumu cahil insanlar sürüsü olarak görecek ve ille de bu cahil insanlar sürüsünün eğitilmesinin şart olduğunu cümle aleme anlatmaya çalışacak.
  •  
  • Tabii bizim hatırlatmakta fayda gördüğümüz bir nokta var ki, oda toplumu tepeden tasarlamaya kalkmanın bedelinin hayli pahalı olduğudur. Bunu deneyen 1930’ların Ankara bürokrasisi ve o bürokrasinin partisi olan CHP, bir daha ömrü boyunca iktidar yüzü göremedi. Vatandaş ilk fırsatta hem CHP’ye feci bir şamar vurdu, hem de Ankara bürokrasisine.  Gerçi CHP bu gün halen siysette var olan bir parti, En azından memleketin kurucu partisi ve kökleri sağlam. Bir şekilde ayakta kalıyor. Ya AKP! AKP’nin durumu tartışmalıdır. En nihayetinde AKP toplama bir partidir ve en küçük bir çözülmede kendisini diğer mezara gömülmüş partilerin yanında bulur.
  •  
  • Bir süredir, “Toplumu şöyle eğiteceğiz, böyle şekillendireceğiz” sevdasına kapılmış olan Başbakan’ın, kulaç attığı yönü iyi görmesi lazım.
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..