Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '12

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Ne okuyor, ne çalışıyor, ne ne kuşağı...

Ne okuyor, ne çalışıyor, ne ne kuşağı...
 

Geçtiğimiz Ekim ayı idi. İzmir'de torunlarımla neşe dolu bir hafta geçirmiş, Bodrum'a gitmek üzere otobüse binmiştim. Amacım Bodrum'daki evde tadilatın bitişini kontrol etmek ve ustalara gerekli ödemeleri yapmaktı. Güzel bir yolculuk için özel olarak aldığım en ön koltuğa kurulup etrafı seyrederek yolculuğun tadını çıkartmak istiyordum. Yanımda çok genç ve bir o kadar da zarif ve güzel bir genç hanım oturuyordu. Ben yerime oturmak üzere geldiğimde o çoktan yerini almıştı. Beni görünce kalktı, benim oturmama yardım etti ve çok saygılı bir şekilde iyi yolculuklar diledi. Ben de onun  bu zarif hareketine sevgi ile karşılık verdim. Aramızda başlayan bu sevgi dolu diyalog kısa bir süre içinde güzel bir sohbete dönüştü.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tekstil Mühendisliğini iki yıl önce bitiren kızımız Aydın'da ailesi ile oturduğunu ve Söke'ye yeğenlerini ziyarete gittiğini de söyleyerek kendini tanıttı. Kızımız Üniversite eğitiminden sonra girmiş olduğu işinden bir yıl önce hiçbir sebep gösterilmeden çıkarıldığını ve o süreden beri de işsiz olduğunu söyledi. İş için başvurmadığı yerin kalmadığını, artık ailesine yük olmaktan utandığını, babasından para isteyemediğini, çocuk bakıcılığı da dahil her işi yapabileceğini de sözlerine ilave etti. Hatta bakıcılık konusunda bazı girişimleri olduğunu , fakat başvurduğu işlerde mühendis olduğunu duyan ailelerin onu işe almaktan vazgeçtiklerini de belirtti.

Aklıma Aziz Nesin'in bir hikayesi geldi. O hikayede yüksek okul mezunu bir  kişi ilkokul mezunu aranan bir işe başvuruyor, fakat tahsili fazla diye alınmıyordu. Tam ben bu traji komik olayı derin derin düşünürken otobüs Söke'ye geldi ve hanım kızımız veda ederek dertlerini, sorunlarını da yanına alıp otobüsten indi ve gitti.

Bu konuyu haftasonu gazetelerde  okuduğum bir haber tekrar hatırlattı. Bu haberde dünyada işgücüne katılmayan 15-29 yaş grubunda insan sayısının hızla arttığı yazıyordu. Ya da katılamayan diyebiliriz. İngiltere'de NEET  yanı 'Not in employment, education or training denen bizde ise sadece Ne-Ne denen bir olay. Ne okuyor, ne çalışıyorun kısaltılmışı.  AB ülkelerinde 15-29 yaş grubundaki 90 milyon gençten 14 milyonu, ülkemizde ise 27 milyon kişiden 15.6 milyonu işgücüne katılmıyor. Bu durumdan Türk ekonomisinin kaybı tahmini 841 milyar lira. Bu olay Avrupa'lı politikacıların giderek daha çok kafasını zorlayan, biz de ise pek gündemde olmayan bir durum.

Uzmanlara göre bu durumun sebepleri yeteri kadar iş olmaması, iş beğenmeme, meslek ve beceri ya da tecrübe eksikliği sebebiyle iş bulamama, iş bulma ümidinin olmaması, kadınlarda evlilik beklentisi veya ev kadını olduğu için iş aramama, üniversiteye hazırlanan veya dersaneye gidenler.

Bu arada çalışmak istemeyip tembelliği meslek edinenleri de söylemeden geçmeyelim. Birde o kişiler var. Çalışma saatleri içinde sokaklarda, kafelerde rastladığımız genç nüfus gün geçtikçe artıyor. O çocukların avare avare sokaklarda gezmesi benim bile içimi parçalıyor.

Hangi sebeplerle olursa olsun, çalışmak istesinler veya istemesinler o gençlerin üretici konuma geçmeleri gerekiyor. Bu onları ilerki yaşamlarında mutlu birer yetişkin olmaları için de ülke ekonomisi yönünden de çok gerekli.

Bu konuya acilen eğilinmesi ve çözüm için tedbirler alınması gerektiği kanısındayım. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..