Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '08

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Ne olacak bizim halimiz

Bu soruyu hepimiz çok severiz. Ben de şimdi bunu soruyorum ne olacak bu bizim halimiz diye. Sanırım aşağıda yazacaklarımı okuduktan sonra bu zamanda yaza yaza yine bunları mı yazdın diyebilirsiniz. Ama hala bu yazdıklarımın aslında o meşhur konularımızın alt yapısını oluşturduğuna inanıyorum. Bu nedenle bu aralar zaten az yazarken hep takıntılarıma öncelik veriyorum.

Bu Pazar biraz ailemle olabildim. Evde oturup TV seyrettik ideal bir Türk ailesi olarak. Ve ben yine çıldırdım. İsterseniz anlatayım -istemesenizde yazılacak ya neyse- seyrettiğim iki konuyu sondan başa doğru ve sonra tekrar düşünelim bizdeki sorun ve çözüm anlayışı nedir ve yine soralım kendimize ne olacak bizim halimiz diye ?

Biliyorsunuz Kosova dün bağımsızlığını ilan etti. Bu bağımsızlık ilanının uluslararası yansımalarının ne şekilde ülkemizi etkileyeceği bence çok önemli. En basiti yakın komşumuz Rusya, Kuzey Kıbrıs örneğini sürekli olarak dile getiriyor. Biz de gerçekten nedendir bilinmez Star haberi açmıştık. Burada sayın Özcan Deniz’ in ayağından vurulma haberi Kosova bağımsızlık haberinden çok ama çok fazla yer aldı. İnanın bana bir insanın ayağından vurulması önemsizdir demiyorum ama bir ana haber bültenindeki süre paylaşımı böyle mi olmalıdır? Bu arada ben büyük bir irade ile Kosova haberine dönülür diye israrla bu vurulma olayını izledim. En sonunda pes dedim kanal değiştirdim. Sonra u dönüşü yapıldı mı bilmiyorum. Bu arada zanlı istediği şarkı söylenmediği için vurduğunu belirtti. Düşünün istediği şarkı söylenmediği için tepki verip bir insanı vuruyoruz, ama Allianoi elden gidiyor tık yok. (Toplumsal olarak) Bu arada Sn. Deniz’ in menejeri ise o şarkının zaten çok popüler olup söylendiğini belirtti. Bu durumda ise o kadar açık ve basit bir olayda bile anlaşamadığımız ortaya çıkıyor. Birkaç metre önünüzde bir şarkı söyleniyor mu , söylenmiyor mu anlaşamıyoruz. Sonra zanlının mekanın güvenlik görevlileri tarafından yakalanıp darp edildiği –ki bayağı belliydi- gösterildi. Ama asıl anlamadığım nokta –ki aslında bizim için normal- güvenlik görevlisinin ilk işi yakalama yerine önlemek değilmidir? Yani bir başka deyişle bir mekana silah girmesini önleyemiyorsak daha sonra zanlıyı yakalamak ne kadar anlamlıdır? (Anımsayın geçen yazımda irdelemeye çalıştığım kazayı önleyemiyoruz bari akibetini tam takip edelimden ne kadar farklı bir olaydır bu vurulma.) (Tabi ki yakalamayalım demedim.)

Sonra biraz öne geleyim. Sayın valinin okulların tatil edildiğini belirttiği açıklamasını canlı dinledik. (Bu canlı lafına da bayılıyorum. Ölü dinlemek nasıl oluyorsa biz canlı dinledik.) Sayın vali ana arterler açık olmasına karşın ara yollarda sorun yaşanabileceği için ilk ve orta dereceli okulların bir gün tatil edildiğini belirtti. Peki ama her sene Van’ da ki çocuklarımız kaç km yol yürüyorlar okullarına gitmek için hiç anımsıyormuyuz o görüntüleri. O çocuklar neredeyse bütün kış yürüyebiliyorlarsa, gittikleri okulda tezek yakıp –ne yazık ki bazen kendileri ve öğretmenlerini de yakıp- okumak zorundalarsa neden bizim çocuklarımız iki sokak yürüyemezler. Sayın vali TEM otoyolunun birkaç yönden kapandığını belirtip zincirsiz trafiğe çıkılmamasını söyledi bu konuşmasında. Sayın okurlar bu karın yağacağı ve hangi yoğunlukta olacağı günler öncesinden belliyken hep beraber para verilen bir yolu açık tutamamayı başarmış olmadık mı böylece. O zaman o yolları iki sıkım karda kapatacak bir toplumsak bari yapmayalım daha iyi değil mi? Hala zincir yerine kar lastiği önermesini –zorunlu tutmayı- yapamayacaksak o zaman biz bu çağın neresindeyiz? Eğer ana arter açıksa ve biz zincir takarsak ara yoldan ana caddeye çıkınca o zincir o yolu ne yapar hiç düşündük mü? Ve eğer otoyollarda da zincirli geçişe izin verilir ise ve otoyolun her km’ si bu kadar kar altında değilse Allahaşkına siz bizim vatandaşımızın o zinciri bir takıp bir çıkaracağına inanıyormusunuz. Ya takmaz devrilir biz de önlem diye yolu kaparız, ya da takanı bir daha çıkarmaz yolun her metresinin canına okunur, ondan sonra otoban dediğiniz yer de tarladan farksız olur.

Size bir Pazar öğleden sonrasında ara ara bakılmış TV haberlerinden yola çıkarak biraz memleket manzarası sunmak istedim. Ve bu haberlere bakınca sordum kendi kendime ne olacak bizim halimiz?

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..