Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

Ne olacak bu memleketin hali narkozcu abi...

Ne olacak bu memleketin hali narkozcu abi...
 

AKP Genel Merkezi’ne lav silahı ile düzenlenen saldırı, Adalet Bakanlığı binasına atılan el bombaları. İstanbul’dan gelen Kartal’da etkisiz hale getirilen zaman ayarlı bomba, Maltepe kaymakamlığına atılan ses bombası ve Ataşehir’de bomba süsü verilmiş paket haberleri!

Ergenekon davasında savcının 64 sanığa müebbet isterken Başbakan Erdoğan’ın MİT aracılığıyla Öcalan ile masaya oturması...

Doğrusu bugünlerde yurdum insanının ezici çoğunluğunun kafasını meşgul eden en önemli soru şu: “Ne olacak memleketin hali?”

Gerçek şu; Türkiye’nin/devletin sahibi AKP iktidarı ile değişti/değişiyor. Nur topu gibi “ikinci cumhuriyet” sezaryen ile prematüre doğurtulduğu için kuvözde. Değişimin/dönüşümün tamamlanabilmesi; Erdoğan’ın hayalini kurduğu ‘Başkanlık Sistemi’nin gerçekleştirilmesi için toplumun bir kesimi ile çıkarlarını ortaklaştırması gerekiyordu. Sonunda Erdoğan MHP ve CHP ile hedeflerine yürüyemeyeceğini kavradı. Sistem ile gerçekten kavgalı olan Kürt siyasi aktörleri ile hedeflere yürümek için tek seçenekti. Süreç başlatıldı, Oslo kazası yaşanmaması için taraflar kendi tabanlarına ve tabanlarının hassasiyetlerine yönelik açıklamalar ile gündeme egemen olmaya azami hassasiyet göstererek “vardıkları iddia edilen mutabakatı” hayata geçirmeye devam ediyorlar.

Kürt siyasi aktörleri “önemlerinin “ hiç olmadığı kadar farkındalar. Stratejileri net “Kürtlere statü, Öcalan’a Özgürlük”. AKP iktidarının birçok bileşeni bu durumdan rahatsız ancak yapabilecekleri pek bir şey yok. Kader birliğini sürdürmekten başka seçenekleri yok. Zaman zaman halkın hassasiyetlerini okşayacak açıklamalarla bıçak sırtı sürecin toplumda yaratacağı olumsuz tepkileri yumuşatmaya çalışıyorlar:  Hüseyin Çelik, “Türkiye’ye saldırmak için hazırlanan silahlı terör grupları olduğu sürece terörle mücadele kararlılıkla devam edecektir. Dünyanın hiçbir yerinde size silahla saldırmaya gelen insanlara çiçek buketleriyle karşılık vermezsiniz. Bu konuda ordumuz, güvenlik güçlerimiz, her zaman 24 saat teyakkuzdadır, ne yapılması gerekiyorsa hukuk içerisinde bunu yapıyor. Türkiye'nin üniter yapısını biz kimse ile bugüne kadar tartışma, pazarlık konusu yapmadık.” Derken Başbakan’da “Biz ne diyorsak ona itibar edin” mealinde sözler söylüyor.

Ne yaparsa yapsın, AKP toplumun genelini, herkesi kapsayan demokrasi çıtasını yükseltemediği ve sadece Kürt siyasi aktörlerine ve onların beklentilerine yönelik hamleler ile siyasi arenaya çıktığı için kendini topluma anlatması ve kabul ettirmesi güç olacak. Hele Ergenekon, Balyoz vb. gibi siyasi davalarda verilen ağırlaştırılmış müebbet cezaları üzerine halkın vicdanında oluşan adaletsizlik duygusu ortadayken...

Gündeme düşen bombalı saldırılar adeta toplum tarafında şok yarattı. Hükümet “benzer provakasyonları bekliyorduk” mealinde açıklamalar yaptı. Dünyada benzer “barış” süreçlerinin örüldüğü zamanlarda yapılanları/yaşananları bilenler için sürpriz değil. Ancak yapılan saldırıların kimin işine/çıkarına dönük olduğu sorusunu da sormak gerekir. Ankara’da Adalet Bakanlığı’na atılan el bombaları ve AKP binasına yapılan saldırı ve İstanbul’da olanlar; kim yaparsa yapsın iktidarın elini güçlendirdi. Saldırıların arkasında “Ergenekon vb yapılar var” iddiaları, komplo teorileri,  “Ergenekon davalarında istenen cezalara sevinen” taraflar dile getiriyorlar/getirecekler...

“Ne olacak memleketin hali?” sorusu dair daha çok sorulacak...

 “İkinci cumhuriyet”in kuvözden çıkarılıp emekleyip yürümesi hatta bakıcıya gerek duymadan kendi göbeğini kesme vaktine kadar gidilecek çok yol var.

Ancak ne var ki “ikinci cumhuriyetin” sezaryen operasyonunda topluma narkoz veren liberal isim babaları da işinden aşından oldu. İsim babaları oldukları “ikinci cumhuriyet”leri nankörlük etti.  

“Ne olacak memleketin hali?” sorusunu artık onlarda farklı soruyor: “Hasan Cemal’e yazdırılmayan bir ülkede gerçek barış beklenemez.”diyor Cengiz Çandar.

Vallahi hayra yoruyorum “ileri demokrasi narkozu vermekten ” vazgeçmeleri on yıl sürdü, ama olsun.

Şimdi tekrar soralım; sahi ne olacak bu memleketin hali, liberal abi?

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..