- Kategori
- Deneme
Ne oldu bize
Necati Akyunak alıntı,
Karşılaştığımız bir acı, sevinç ya da her hangi bir olay duygularımızı ayağa kaldıracak yoğunlukta yaşamamıza neden olabiliyor.
"İnsanların fazla seyahat etmediği, elektriğin pek çok yerde olmadığı dönemlerdi. Genç Doktor atandığı ilk görev yerine doğru yola çıkıyor, yolculuğuna gece devam edemeyeceği için varabildiği yerde bir eve konuk oluyor. Yemekler yeniyor, sohbet ediliyor ev halkında yatma hazırlığı yok! Uzun yoldan gelmiş yorgun doktor bir an önce uyumak istemektedir. Kendisiyle epeyce mücadele verdikten sonra dayanamıyor soruyor ev sahibine;
-Beyim sizin buralarda ne zaman yatılır?
-Ev sahibi,
- Eğer uykun geldiyse sana yatağını gösterebilirim, Ancak biz yatamayız daha diyor.
Doktor şaşırmış durumda bakıyor adama…
-Misafirin şaşkınlığını gören ev sahibi,
Beyim diyor, buraya en son tren gelmeden biz yatamayız!
Çünkü tren gelir etraf karanlık,
Olaki burada inen bir yolcu olur da yolunu bulamaz karanlıkta!
Belki de yatacak yer bulamaz ,
Balkondaki ışığı da açık tutarak tren gelene kadar bekleriz biz her gece!..."
Bu gibi yaşanmış olayları düşünüyorum da çocukluğumda benzer günler geceler yaşanırdı. Köylerden şehire gelen tanıdığı bildiği kimsesi olmayan insanlar çaldığı kapıdan geri çevrilmez mutlaka misafir edilirdi. Ne oldu bizlere ki bırakın tanımadığı insanı evine alabilme cesaretini selam vermeye korkar olduk. Nereye gitti o yolcular ve yoldan gelecek yorgun yolcuları bekleyen sobasını ve ışığını açık bırakan, çorbasını sıcak tutan ev sahipleri, ne oldu bize, hata kimde, kusur kimde, kimler aldı o güzel duygularımızı!
"Küçükken annem yerde ekmek kırıntıları görünce, al yukarı koy kuşlar yesin derdi!Ne oldu dostlarımıza hep yükseklerde tuttuk kuşlar mı yedi ne?"Can Yücel