Ne olmuş yani.. birşey çıkmadı ise

Kıyamet mi kopar? İki çeyrek biletin (birisi hanımın) birine bile birşey çıkmayınca biraz bozuntuya uğradım (hayal kırıklığının Türkçe’si…) işin açıkçası, ama ne olmuş yani…

Ya çıksaydı! Al başına derdi …!
Çıkıp da yurdunu yuvasını dağıtan; ondan sonra hanlar katlar arasında; sonradan olma akrabalarından kaçacam diye, damlardan düşüp ölen az mı şanslı adam gördük…

(Hadi hadi… Çıkmadı, diye ağız yapıp durma bize…) demeyin…
Daha bileti elime aldığım andan itibaren… “Hadi hadi… Şanslı köftehor, yarın sizdeyiz, ha…” diyen o kadar çok ileti aldım ki… Neyse yırttık.

Ne belalı işmiş yahu, büyük ikramiyenin bir adama çıkması..!

Ama bu arada söyleyeyim : Büyük ikramiyenin  sadece günlük faizi, 6 250 TL.sı imiş. Gerisini siz düşünün. Ohh babam ohh… Yeme de yanında yat…

Bu arada, Milliyet Blog’dan, BEN VE OLTAMA TAKILANLAR arkadaş, çekilişten önce hemen iletisini attı. Derdi şu: “MERHABALAR...Sevgili hocam :-))) 3-biletinizden (2)'sinin numarasını tesbit ettim :-))) Şayet çıkarsa (İNŞALLAH) valizleri kapıp yanınıza geliyorum... ANKARA'ya gitmek için :-))) (2013) daha 3-saat var..:-))) KUTLU ve MUTLU OLSUN..:-))) ANTALYA'dan :-))))

Görüyor musunuz, millet otobüste bile, rahat durmuyor; Büyük İkramiye’yi paylaşmak için sıraya giriyor… Allah,  Allah… Ya Çıksaydı! Bazen işte, Allah esirgiyor…

O filmi hatırlarsınız: Türk sinemasının unutulmazlarından “Milyarder” adlı filmimizde büyük ikramiyenin haberinin bile bir şahsı ve çevresini ne hale getirdiğini izlemiştik ... Şener Şen, Millî Piyango'dan büyük ikramiye kazanması ile birlikte çevresinde gelişen olayları anlatmaktaydı.

O filmi hatırlıyorum da… İyi ki büyük ikramiye bana çıkmamış , diyorum (Belki de doğru söylemiyorum, kimbilir..!)

Milli Piyango’da büyük ikramiye çıkanlardan, hangisi ..öyle açık açık ortaya çıkıp :  “Var mı ulan yan bakan… Büyük ikramiye işte bana çıktı !” demiştir.

Deseydi de, görseydi gününü… Bütün akaraba (akraba olmayanlar da çoğunlukta) gelip evin etrafını sarıverirlerdi… “Hocam, no’lur bizi  de gör…” diye.  Ya olsaydı, kaçacak delik arardım, ya da paraları benim balkonumdan aşağı serperdim de, biliyorum, yine de hiç kalmadığına kimseyi inandıramazdım.

Büyük İkramiye’nin hangi kente çıktığını görüyorsunuz… Zaten hep o kente çıkıyor. Zaten ben şüpheleniyordum (İzmir’li arkadaşım da fena halde şüpheleniyor…) Mutlaka bunda bir iş var. Hep aynı adama mı çıkıyor yoksa. Peki, bunu nasıl ayarlıyorlar. Makine dediğin, ne dersen onu yapar, yeter ki siz, bilgisayar programında bir yere bir nokta koyun. .. Görün bakın neler oluyor… Şaka, şaka… Şimdi benim başımı, Milli Piyango Milli İdaresiyle, derde sokmayın.. Adamların zaten başı dertte… O kadar parayı, 45 milyon… Saklamak bir dert, vermek bir dert… Taşıtmak bir dert… Neyse onlar da, bu dertle yılda bir uğraşıyorlar canım. Kurtulacaklar garibanlar. Ya o Büyük İkamiye çıkan gariban… Kaç gün evinde sofralar donatacak, akraba, ahbap tebrikleri kabul edecek…

Onun için, Büyük İkramiye çıkanlar evde durmuyorlar… Hop, diye kaçıp, bir Avukat’a vekaletname veriyorlar. Artık Avukat, paraların taşınması, harcanması, işinde filan yardımca oluyor. (Acaba, Avukat’a yüzde kaç, pay veriyorlar…) Bunlar merak edilen sorular. Gerçi ben de merak ediyorum ya, Büyük İkramiye çıktığından değil. Valla, billahi çıkmadı…!

Şimdi millete dert anlat : “Yok hoca, mutlaka sana çıkmıştır..!” Nereden “Hoca!” oluyorsak! Biz , halis muhlis Cumhuriyet Öğretmeniyiz be… Neyse … tehlikeli şeyler söylüyoruz ya… O öğretmenlerden iki kişi kaldı; biri ben diğeri de Antalya’da oturuyor… Gerisi Hoca…

Şu Milli Eğitim, Hocalarla idare edilse ne güzel olur değil mi..?

Hoppa… Nereden, nereye geldik değil mi? Hocaymış… Hoca olmayan mı kaldı? Çok yakında memleket Mollalarla, Hocaların yönetiminde dolu dizgin Büyük İkramiyelerin peşine düşecek…

İşte yine karıştırıyorum. Ehh… bu yaştan sonra olur o kadar. Büyük İkramiye (bir amorti bile yok, vay anasının dünyası!)

Ulan, bir Amorti bile vurmaz mı be..! Ayıp, yani, hani Hoca’lık mocalık… Nerede kaldı !

En akıllısı nı Şahin yaptı galiba… “Boşver hoca bu ikramiye filana, dedi, orada de ne fırıldaklar dönüyor..” dedi de inanmadım. İnanmam, inanmam…

Ama akıllı adam, hem 20 TL sı cebinde kaldı. Hem büyük ikramiye bana çıkmadı… diye dövünmüyor. Şimdi gider, o parayla leblebi, şeker al yer…

Ya biz ne yapacağız… 20 TL gitti gider. : bakalım artık gelecek yıl düşünürüz. Bu yıl yırttık. Azrail peşimizi bırakırsa, dostlar  gelecek yıl MİLYONERİZ! Yaşasın…