Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Portakal Çiçeği ve FISILTI

http://blog.milliyet.com.tr/elvince

18 Aralık '06

 
Kategori
Haber
 

Ne oluyor bize?

Ne oluyor bize?
 

Birkaç gün önce okuduğum bir gazete haberi karşısında şaşkınlığa uğramıştım. Haber, hastası erkek diye ultrasonunu çekmeyi reddeden tesettürlü bayan doktor ve bu olayın sonucunda testislerinden birini kaybeden, on yedi yaşındaki Mersinli bir gençten bahsediyordu. Mersinli genç çoban sol testisindeki rahatsızlık dolayısıyla Konya Numune Hastanesi’ne kaldırılır, görevli radyoloji uzmanı, bayan ve tesettürlü olduğundan hasta gencin sol testis röntgenini çekmeyi reddediyor. Genç, çaresiz sabahı bekliyor. Bulunan erkek radyoloji uzmanı talihsiz gencin röntgenini çekiyor. Zamanında müdahale edilmeyen gencin sol testisi alınıyor. Eğer zamanında müdahale edilseydi bu gencin sol testisinin kurtulma ihtimali vuku bulacaktı.

Genç kaderine razı olmuş, kendisini Türk doktorlarına teslim etmiş, ameliyat sonrası taburcu olduktan sonra köyüne dönmüştür. Bu konuda hukuksal bir mücadele verip vermemesi tamamen kendi inisiyatifindedir. Gelelim tesettürlü bayan doktora. Kanunlarımıza göre tesettürlü olarak devlet dairelerinde çalışmak yasaktır. Bu izni kotarmış madem, neden ettiği Hipokrat yeminine sadık kalmamış ve bir hastanın sağlığıyla oynamıştır. Doktor olmakta bu denli ısrarcı bir tutum sergileyen hanımefendi neden kendi tesettürüne ‘zarar’ getirmeyecek bir şekilde çocuk doktoru, göz doktoru vs. olmadı. Soruyorum bu hanımefendiye acaba aynı şartlar altında kendi evladı yahut eşi olsaydı bu tutum karşısında nasıl bir tepki verirdi.

Bu konu hakkında evde konuşurken, on yedi yaşındaki oğlum ‘ne doktoru ya ondan hiçbir şey olmaz bana kalırsa insan bile değil ki’ demişti. Bu belki biraz fevrice verilmiş sert bir tepki idi ancak haklılık payı yok muydu? Bu bayan doktoru kendi vicdanıyla konuşurken duymak isterdim. Her ne kadar tesettür olayı hassas bir konudur diye yorum yapmaktan kaçınsam da yazmadan edemedim. Dinimiz bizlere insan sevgisini esas kılmıştır.

Bu yazıyı yazmak ya da yazmamak arasında gidip gelirken ‘çocuk pornosu uzmanı’ doktor beyin eşini televizyonda boy gösterirken gördüm. Eşinin aslında hosting hizmeti verdiğini ve bu hosting hizmeti verdiği kişilerle olan anlaşmazlığın medyaya yansıdığını, çocuk pornosu etiketinin eşine yapıştırıldığını ve bunun da medyanın suçu olduğunu beyan ediyordu. Bu konuşmayı hangi ruh haliyle yaptı bilmiyorum ama beni bir anne olarak çok üzdü çünkü kendiside bir anneydi ve üstelik doktordu.

Yemin ederek başladıkları bu kutsal mesleği neden bu kadar fütursuzca davranıp kirletiyorlardı. Ne oluyor insanlara? Para kazanma hırsı ve kişisel görüşlerimiz insana verilen değerin önüne ne zaman geçti? Çocuklarımızdan ödünç aldığımız dünyanın bugünkü halinden yine bizler sorumluyuz. İçsel hesaplaşmalarımda fark ettiğim şey bu tür olaylara sessiz kalışımdır. İç sesimi bastırmayı başarmış dış etkenlerim. Üzgünüm…

 
Toplam blog
: 76
: 2902
Kayıt tarihi
: 06.11.06
 
 

"Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi mesela,yani yasamin disinda ..