Ne süper güçmüş bee, Amerika bir Sandy’e dayanamadı!

Hani bilim kurgu film sahneleri vardır ya, resmen onu yaşıyor Amerika bugünlerde… Filmlerde ‘’düşman’’ gelir insanlar ortadan kaybolur: Sokaklarda in cin top oynar… Havada helikopterler, ara sıra sokakta devriye gezen askerler… Halk tahliye edilmeye çalışılır…

 Bu ‘’düşman’’ bazen bir uzaylı, bazen bir bakteri bazen de doğal afet olur… Yani bu yaşananlar önceden biliniyor ve defalarca düşünülmüş… Ama yinede Amerika Sandy’e teslim oldu…

Bu teslim oldu öyle lafın gelişi değil (Hani bizde çok kullanılan ama sıfır etkisi olan sözler vardır ya; Hadise bayramda Kıbrıs’ı salladı gibi… Oysa salladığı o salondaki özellikle erkeklerin cüzdanlarıdır…) gerçek durumun ifadesi:

Sekiz milyon kişiye elektrik verilemiyor…

Fırtınanın etkili olduğu eyaletlerde olağanüstü hal ilan edilip, sokağa çıkma yasağı uygulanıyor…

Sokaklarda ordu devriye geziyor…

Evsizleri sokaklardan topluyorlar…

Günde on milyar dolar yutan Sandy epey sallayacak Amerikan ekonomisini…

Bunlar haberlerden yansıyan başlıkların aklıma geliverenleri… Eminim daha yüzlerce öykü vardır içinde acı dolu… Çünkü elektriksiz evlere kapatılmak sadece zevklerden mahrum kalmak olarak açıklanamaz… Sağlıksızlık ve susuzluk demektir aynı zamanda…

İçimizdeki Amerikan düşmanlığı ile ohhh olsun mu diyelim bu olanlara? Allahın tokadı yok ki mi diyelim? Baştan söyleyeyim ben diyemem… İnsanlık düşmanı sistemlerle halkı ayırmayı öğrendim ben… Türk tarihi bana bunu öğretti… O yüzden Amerikan halkına geçmiş olsun diyorum…

Ve bu kasırganın bana öğrettiği çok şeyler oldu onu da söyleyeyim… Süper güç kavramı kaynağını sadece silahtan alıyormuş… Doğa karşısında süper güç filan yokmuş dünya uygarlığında… Doğaya uyumlu bir uygarlık mantık olarak yabancı insanoğluna… Bu tür şeylerin olabileceği sayısız kez hatırlatıldığı halde, sistemler ciddiye almıyor bunları…

Yüzlerce yıllık birikimler bir kasırgaya teslim oluveriyor… Tesellim ise kasırgalar diner… Ancak dinmeyecek birlikte yaşamak zorunda kalacağımız felaketler olabilir…