Ne yapacaksınız

İmralıdaki hükümlünün bir kuyuya attığı demokratik özerklik denilen saçmalığın, kırk akıllı tarafından çıkarılamıyacağı açık olduğuna göre artık sadece hayal kurulabilir. Belki bu , saçmalığın düzeltilmesine yardımıcı olur. Dikkat edilmesi gereken nokta hayalllerin gerçek olması ile hayal olması arasında ince kırmızı bir çizginin olması. Kurduklarınızı gerçek zannederseniz kolaylıkla çizginin öbür tarafına geçer mutlak tıbbi desteğe ihtiyaç duyarsınız...

Tekrar altını çizerek söylüyorum, hayal bu ya, varsayınki bir şekilde İmralıdaki büyük kanat önderinin ortaya attığı, takipçisi bir siyasi partinin de desteklediği demokratik özerklik ilahi bir mucizeyle gerçekleşti. Bunun nasıl olduğu hiç önemli değil çünki yalnızca beynimizde kurgalınmış bir durum.

Demokratik özerklik gerçekleşmiştir. ABD Iraktan çekilirken az zayiat vereceğinin ve petrol arz güvenliğinin kuzeyden emniyete alınabileceğini hesaplarken; AB bir şekilde yeni kurulan düzenle politik ilişkilerini yürüterek bölgede söz sahibi olmanın hesaplarını yapmaktadır. Tek problem bütün israrlara rağmen Türklerin yeni yapılanmayı kendi içinde istememesi ve tamamen ayrı bir devlet(çik) olarak görmesi ve buna göre adımlar atmasıdır. İlk iş olarak İmraladaki zatı serbest bırakmışlar ve derhal sınır dışı ederek hayal etttiği bölgeye göndermişlerdir. Bölgedeki tüm kamu görevlileri TSK kontrolünde bölgeden ayrılmış, sıra şu anda işgalci statüsündeki askerin geri çekilmesine gelmiştir. Adı hala pkk olan gurubun sürekli saldırısı altında olduğundan az zayiat vermek için kimseyi dost oluşum olarak kabul edememiş planlarını düşman topraklarından çekiliyor gibi yapmış ve mevcut alt yapının tamamını tahrip ederek bu arada yıllardır özenle koruduğu sivil halka dokunmama prensibini ihmal etmiş ve bölgeyi boşaltmıştır.

Eski İmralı hükümlüsü yeni devlet başkanı şaşkındır. Kurduğu hayaller böyle değildir. O türkiyeden ayrılmak istememiş, Güvenlik gücü olarak bölgeye dönen pkk nın silahlı desteği ile istediği her şartı kabul ettireceğini ummuştur. Ayrıca bölgesinin denize çıkışı yoktur. Tamamen karasal bir bölgede hapsedilmiştir.Hiç parasıda yoktur. Türkiye bölgeye yıllardır vergi gelirlerinden aktardığı kaynağı kesmiştir. Çekilen asker yeni sınırları güvenlik altına almış kuş uçurtmamakta, izinsiz girişlere sivil asker ayırımı yapmadan sert biçimde müdahale etmektedir. Bu arada Türkiye yeni sınırı her türlü geçişe karşı tümüyle kapatmış artık insanlar diğer şehirlerdeki akrabalarını dahi göremez olmuşlardır. İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşıyan kürtler çevre tarafından tamamen izole edilmişlerdir. Kimse onlara içecek su bile vermemekte, mal satmamakta ve mal almamaktadır. Bu arada çıkan olaylara güvenlik güçleri eski müsamahayı göstermemekte çok sert biçimde bastırmaktadır. Artık yeni bölgeye büyük bir göç başlamıştır.

BM Güvenlik konseyi ABD tarafından acil toplantıya çağrılmış, ve Türkiyeden yeni kürt bölgesine insani yardım göndermesini ve izolasyonu kaldırarak bölgeyi rahat ettirmesini istemiştir.Türkiye, bölgenin kendi isteği ile ayrıldığı ve artık ayrı bir devlet olduğunu ileri sürerek, hemen bu yeni devletin BM e kabulünü istemiş, yardım taleplerini karşılamayacağını net biçimde söylemiştir.

Başkan, hemen kuzey Iraktaki aka sına müracaat ederek kendilerine yardım etmesini buna karşılık birleşme görüşmelerine başlayabileceğini söylemiş ve anında red edilmiştir. Türkiye ilişkilerini sürdürdüğü bölgesel yönetimle açık konuşmuş, yeni bölgeye yapılacak her türlü yardıma karşı olduğunu ve gerektiğinde petrol boru hattını kapatacığını söylemiştir. Bu durum ABD nin hesaplarına uymadığından el altından Türklerin dediğini yap telkini yapılmış ve Başkanın isteği kabul edilmemiştir. Bu arada Güneydeki serbest bölgedeki Barzani varlığı sıkı denetime alınmış eski rahat ve bol kazançlı günler geride kalmıştır.

İran pejakı bahane ederek haftada iki kere yeni kurulan bölgeye girip çıkmaya başlamış ve eski pkk artık Türkiye gibi bir denge olmadığından çok zayiat vermiş, üstelik bütün uyuşturucu kaçakçılığı kanalları kapanmıştır. Silahlanma yönünden de yeni devletçik sıkıntı içerisindedir. Artık eski ikinci el silah pazarları tümüyle kapnmış olup devletler ise doğrudan satışa hiç yanaşmamaktadır. Bölgedeki tüm havaalanları asker çekilirken onarılamayacak biçimde tahrip edildiğinden ve tüm köprüler atıldığından açlık başlamıştır. Sağlık tesisleri hiç tahrip edilmemesine karşılık hiç doktor yoktur. Büyük şehirlerden göçle gelenler ise fırsatını bulup Kuzey Irak'a geçmekte ve orada çalışmakta ve geri dönmemektedir. Ayni durum mühendisler ve öğretmenler için de geçerlidir.

Eski TBMM milletvekilleri artık bölgede Bakan olmuşlar sürekli olarak yurtdışından destek arayışı içerinde dolaşmaktadırlar. Ancak tuhaf bir şekilde kimse kılını kıpırdatmamaktadır. Uyanan dev Türkiyenin öfkesi en az istedikleri şeydir aslında hepsi kendi krizleriyle boğuşmaktadır. ABD ve Rusyanın zoruyla topraklarının bir bölümünü ve bazı limanlarını kürtlere açmaya hazırlanan Suriye, Türklerin açtığın bölgeye gireriz birdahada çıkmayız tehtidi ile bundan vazgeçmiş her türlü talebi geri çevirir olmuştur.

Başkan 'nın siyasi durumu bölgede parlak değildir. Eskiden ekonomisi gelişmiş bazı şehirler hiç bir kanuna ve kurala uymamakta ve el altından Türklerle görüşmektedirler. Kuzey Irak'a göç başladığından bu sınırda kapatılmıştır. Barzani kendi varlığını korumak için eski komşusuyla iyi geçinmektedir.

Mevcut tablonun çok karanlık olduğunu biliyorum. Şimdi İmralı daki zata, BDP milletvekillerine ve basındaki destekçilere sormak istiyorum.İstediğiniz tablo bu mu? Cevabınız evetse mutlaka tıbbi destek almalısınız. Hayır ise ona göre davranmalısınız. Gördüğünüz gibi bu hayallerin çıkışı yok, sadece ince kırmızı çizginin öbür tarafına geçersiniz... Hadi hayırlısı