Ne yapılmak isteniyor

İnsan yaradılışından bu yana bir çok insan toplulugu oluşmuştur. Bu topluluklarda değişik zamanlarda varlıklarını sürdürerek bir yeni oluşum ile birlikte yerini yeni oluşumlar için terk etmiştir. Toplumların oluşumları ihtiyaçlara ve yaşama tarzlarına göre önem arz etmektedir. Peki Bu önem sırası nasıl olmalıdır ki kurulan bu düzenler kalıcı olabilsin. 

Esasen kurallar kalıcı olmakla birlikte toplumları yönetme hefesinde olanlarda sürekli bir değişim vuku olmaktadır. Bu da beraberinde esas toplumların değişimi değilde onları yönetmeye talip olanların dayatması ve kabul ettirmedeki becerilerine kalmış olaylar sinciri olarak karşımızda durmaktadır. Öyleki, her toplumun kendine göre yaşam tarzları adetleri, inançları, örfleri ve gelenek görenekleri olmakla kendilerini bir bütün olarak adlederek millet olabilme özelliklerini göstermektedir. Bir Millet olmak demek ortak paydalar bütünü demek ise bu paydaları parçalayarak ayrı toplumlar yaratmak acaba kimlerin işine gelmektedir. Aşikar bir gerçek vardır ki bu da üretim kesiminin belli bir zümrede olabilmesi ve diğerlerinin ise bu sistem içerisinde sürekli üretilenleri tüketenler olarak kalması değil midir?. Bu da toplumların istenilen düzeyde ve yönde hareket ettirilmesi değil midir? 

Ben ne üretirsem siz onu tüketeceksiniz yoksa yok olur gidersiniz zihniyetinin ağırlıklı olarak dayatılmasından başka ne olabilir ki! İlkellikten günümüze değin teknolojinin getirtikleri hep yaradılıştan kaynaklı insan beyninin kullanılmasından kaynaklı değil midir. Bu kaynakların kullanılması iyilik yönünde olursa iyiye gidilmez mi? Örneğin Atomu bulanda bir mucit idi, insanlığın yok edilmesinde kullananda bir mucit değil midir? Silah icad oldu mertlik bozuldu ata sözü de bunu doğrulamakla birlikte dünyanın varlığında bulunanların insanlık yararına kullanıldıgında insanlığı ileri bir döneme götürmeye devam edecek kötüye kullanıldıgında ise kendi sonumuzu kendimiz hazırlamış olacağız. Her ne olursa olsun olayları lehte ve alehte kullanmak biz insanların elinde olan olgular olmakla birlikte var oluşta yok oluşta bizlerin eliyle olmaktadır. 

Bırakalım toplulukları yıkmayıda kaynaştırmaya ve birlikte yükselme yollarına girelim. 

Hep Birlikte Güçlü bir İnsanlık İçin Tek Yol Barış Yolu.. 

Saygılarımla