Ne yediğinize bir bakın!

Milliyet Blog yazarları ve okurları: Yemek yemek için bir yere gittiyseniz , hesap ödemeden önce lütfen neyin karşılığında , ne ödüyorsunuz bir bakın!

Dün öğle arası arkadaşlarla beraber, Mersin'e yeni açılan Forum Mersin alışveriş merkezine yemek yemeye gittik.

Ellerine sağlık yapanların, oldukça hoş olmuş. (Nasıl bir yer olduğu ile ilgili başka bir blogda sizleri aydınlatırım) .

Hemen hemen adı bilindik bütün mağazaların birer şubesi var. Neyse alt katları bırakıp 3. kata çıkalım isterseniz.
20-30 civarında lokanta , restorant ve fast-foot iş yeri var. Çoğu bilindik . Adını yeni duyduğum, aslında Türkiye'de pek meşhur olan ve benim, Kayseri'deki benzeri bir alışveriş merkezinde gördüğüm ve hatta oturup İskender Kebab yediğim, restorantı görünce arkadaşlara ; "Gelin burda yiyelim, yalnız Kayseri'deki şubesinde başımdan geçen ufak bir olayıda anlatayım." dedim.

Uzaktan İskender fiyatlarına baktığınızda oldukça hesaplı gibi görünmesine karşılık fiyatlar, Kebab ile birlikte gelen salata , meyve suyu ve su ile birlikte enteresan bir şekilde normal ötesi artmaktaymış. Orda gördük. Hesabı masanıza getiriyorlar, siz yorulmayın kasa aramayın diye. Zaten siparişi de kırmızı renkli el bilgisayarı benzeri teknoloji harikası bir şey ile alıyorlar.(!) Oldukça şık, oldukça temiz, oldukça kibarlar... Ancak yemek bitip de hesabı istediğimizde tek rakamlı bir fiş geliyor ve siz tahmini ödeyeceğiniz bedel ile karşılaştırdığınızda ağzınız açık kalıyor. Kayseri'deki restorantta da öyle olmuştu. Gelen çocuğa "Bu neden bu şekilde fazla geldi ?" dediğimde, bana anlattığından; su , salata ve meyve suyu fiyatlarının normal bir lokantaya göre iki katına yakın bir bedel ile hesaplandığını gördüm. Tabi söylediği fiyatlardan hesaplanınca rakam doğru idi. Bizde ödemeyi yapıp , bir daha oraya uğramamak üzere ordan ayrıldık.

Bu tecrübemi arkadaşlarla paylaştıktan sonra, biraz da şaka ile karışık: "İskender harici her şey burda çok pahalı haberiniz olsun, masaya ne verirlerse parasını istiyorlar. Hatta selam bile verirlerse almayın onun da parasını isterler " dedim.

Gülüşüp masaya oturduk. İskenderlerimizi , içeceklerimizi söyledik. Yemek ile birlikte masaya su da koydular, ancak biz açmadık suyu ve içeceklerimizle yemeklerimizi yedik. Hatta yemek sonunda gelen bir görevliye; "Masada kalmasın, alın şunları dedik." Ha , bu arada "Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek lazım." sözünden yola çıkarak İskenderlerin oldukça leziz olduğununda altını çizmek isterim.

Hesap için ayağa kalktığımızda da, bizi uyardılar "Siz zahmet etmeyin masaya gelir hesap" diye. Yine de acelemiz vardı herhalde , oturmadan ayakta bekledik. Bir arkadaş "Siz gidin ben öderim" dediğinde , "olur" diyerek hafif uzaklaştık. Hesabı getiren görevli ile bizim arkadaş biraz fazla oyalanınca merak edip döndüm geriye ve korktuğumun başımıza geldiğini anladım. Hesapta 1 damacanadan fazla su tükettiğimiz yazıyordu. Yani rakamsal olarak ancak ona denk gelir. Suyu içmediğimiz söylediğimizde, rakamın normal seviyelere düştüğünü görüp ödememizi yaptık.

Şimdi Sayın Milliyet Blog Yazar ve okurları : Amacım kimseyi bilinçli olarak bunu yapmakla suçlamak değil. Yapılan hatanın kurumsal mı , bireysel mi olduğunu , ancak benim yaşadığım sıkıntının aynı yerde başka insanların başına gelmesi ve idarecilerin duruma tepkisinin değerlendirilmesi belirler.

Benzeri bir blogu okumuştum bu sayfalarda. Ancak olay bir gece klübünde ya da bir eğlence mekanında geçiyordu. Hesapta oldukça kabarıktı. Ancak benim yaşadığım olay , herkesin her gün gidebileceği ayak üstü bir yer. Ve dikkat etmeyenler ya da hesabı umursamayanlar ödeyip gitmekteler o rakamı. Ve aleni bir şekilde insanlar kandırılmaktadırlar. Lütfen ilgili ve bilgili arkadaşlar, iş yeri olan arkadaşlar, bunlar ufak dalgınlıklar olarak görülebilir, ancak tekrarı halinde maddi, manevi sorumlulukları olan olaylardır. Haberiniz olsun !